Siyâsette Kürt temsilinin meşruiyet krizi

Ülke siyasetine yön veren iki ana eksende - Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı - Kürt coğrafyasından doğan ve ağırlıklı olarak Kürtleri temsil iddası taşıyan iki siyasi partinin (Hüda-Par ve HDP) şiddetle ilişkili olması ya da ilişkilendirilmiş olmaları tesadüf müdür? 

Her iki siyasi hareketin kriminaliteyle ilişkilendiriliyor olmaları anti-Kürtçü müesses nizamın arayıp da bulamayacağı bir KÜRT ALGISINA hizmet etmiyor mu? 

Bu kısır döngüyü kıracak güç, Kürtlerin kendi özgün ve zengin kimliklerinin hiçbir güç odağı tarafından ipotek altına alınmaksızın görünür olmasında saklıdır, ama nasıl?

"... PKK Kürt kimliğinin inkârını karşı şiddet ile yıkmıştır. Ve bu özelliği ile tarihe geçmiştir. PKK aynı zamanda Kürt siyâseti üzerindeki silahlı vesayeti dolayısıyla Kürt siyasetini kriminalite içinde tutarak Kürt toplumunu ipotek altına almakta ve siyasi meşruiyet krizi içinde tutmaktadır..." Sosyolog Mücahit Bilici

Benzer bir yorumu Hizbullah için de yapmak mümkündür.



Bu blogdaki popüler yayınlar

Akran ve siber zorbalıklarıyla çocukları kullanarak evlerin içine sızıyorlar

Film yapımcısı gibi çalışan kurgu ekipleri ve troll ağları