Bize yeni düşmanlar gerek...

Ve elbette bir de ahmaklık ve kibir rüzgarına kapılmayacak kadar basiret sahibi eş-dost-akraba gerek...!

Bizlere saldıran kurumsal kimlikli troll çeteleri kendi bilinçaltlarının karanlık dehlizlerinde besledikleri her tür sapkınlığı nitelikli iftira düzeneklerinde kullandılar, hâlâ şanslarını zorluyorlar, bi bitmediler...

Beni yıllarca davranış sorunları yaşayan, ahlaki değerleri zayıf, akli melekeleri yerinde olmayan biri gibi gibi lanse ettiler. Deepfake tekniğiyle ürettikleri zan altında almaya programlı her tür bilgi ve belgeyi aile mahkemelerine, savcılık ve emniyet birimlerine, okul yönetimlerine, akran gruplarına servis etme işini otomasyona bağladılar. Birinci dereceden yakınlarım dahil ayağını kaydırdıkları kişileri kirli oyun ve tezgahlarına dahil ederek aleyhimdeki saldırıların dozunu arttırdılar.

Herkesin bir soyadı olduğunu, herkesin onur ve haysiyetinin olduğunu unutuyorlar.

Yıllardır Blog yazılarımda bu konuyu ele alıyorum. Ancak yargı birimleri dahil devletin ilgili kurumları, üç maymunu oynamanın da ötesine geçerek, can ve mal güvenliğimi hiçe sayan, konut dokunulmazlığımı yıllarca ihlal ettikleri açığa çıkan, nitelikli iftira düzenekleriyle davalara yön veren cemaat/hemşerilik beslemesi organize çetelerin suçlarına ortaklık ediyorlar. 

Çocuğumu İstanbul Maltepe'deki gençleri esir almış organize çetelerden, siber çetelerin yönettiği akran ve siber zorbalıklarından korumak için verdiğim mücadelede önüme bir de yargı yetkilileri duvar örüyor. Hukuki süreçleri ve aksaklıkları arşivlediğim Blog yazılarıma "hakaret" gerekçeli beşinci davayı, çocuğum lehine talep ettiğim savcılık soruşturmalarını yönete(meye)n savcılardan biri açtı. 


Bu blogdaki popüler yayınlar

Akran ve siber zorbalıklarıyla çocukları kullanarak evlerin içine sızıyorlar

Film yapımcısı gibi çalışan kurgu ekipleri ve troll ağları

Hz Musa'yı Isıran Köpek