Kılıçdaroğlu değilse bile parti olarak CHP "hoşgeldin-güle güle"yi haketti

Kolay mı bütün ömrünü partisine adamış bir insanı psiko-siber ayak oyunlarıyla değersizleştirip bir kenara atmak; tek bir cümleden büyük manalar çıkarıp bütün siyasi geçmişini çöpe atmaya çalışmak. Algı oyunları "ötekine" karşı yapıldığında iş tutuyordu, ancak "iç hasımlara" yöneltilince algıyı yönetenlerin ipi de pazara sürüldü. Muharrem İnce'ye Can Ataklı gibi üst perdeden "sokağa çıkamazsın" diyenlerin bu lafı öyle boşuna söylemediğine emin olabilirsiz. Eskiden derin devletin istihbarat ve ordu teşkilatları bu işleri yapıyordu, şimdilerde teknolojinin nimetleri sayesinde 17-18'lik ergen troll ordusuyla ucuza kolayca hallediyorlar. Aynı gelenek 21 yıl önce (ılımlı) siyasal İslam iktidarı tarafından devralındı. Derin devlet oldu Paralel Devlet. Sonrası herkesin malumu... Koskoca ülkeyi algı manipulasyonlarıyla yönetemezsiniz. Ya hep beraber batarsınız ya da siyasi çatışma zeminine bir miktar etik değer katarak çıtayı yükseltir, hep birlikte düze çıkarsınız. Unutmayın yakın tarihlere kadar Cemaatin en büyük taşeronu Adnan Oktarcıların ülkeyi kaset/kumpas çeteleriyle Uçkuristan Cumhuriyetine çevirmesini, bu pastadan nemalanan sağlı-sollu herkes ellerini ovuşturarak izliyordu. Adnan Oktarcılar cezaevine yollandı ancak coğrafyamıza zerk ettikleri zehir mahalle aralarında dolaşan çeteler eliyle toplum tabanına sirayet etti. 

Çürüme siyasette başlayıp siyasette bitmiyor. Bütün toplumu kendi bataklığına sürüklüyor.



Bu blogdaki popüler yayınlar

Akran ve siber zorbalıklarıyla çocukları kullanarak evlerin içine sızıyorlar

Film yapımcısı gibi çalışan kurgu ekipleri ve troll ağları

Hz Musa'yı Isıran Köpek