Şehit namırın
BİLDİĞİNİZ HER ŞEYİ UNUTUN
PKK'nın ve DHKP-C'nin içine sızdırılan istihbarat elemanları ve devlet destekli Ülkücü çetelerin işbirliğiyle yürütülen itibar suikastı operasyonunda gıyaben öldürüldüm. Birbirine karşıt zannedilen örgüt ve çeteleri tek merkezden kumanda eden devlet erkinin, bütün bu yasa ve ahlak dışı düzeneklerle devleti de içten içe çürüttüğünü maruz kaldığım saldırılar vesilesiyle biliyorum. Derin/Paralel devletin kumanda masalarından çıkan infaz kararının hangi kişi, kurum ve bağlantılarla çalıştığını ayrıntılı biçimde, somut delillerle birlikte kayıt altına aldım. Devletle sözde ayrılıkçı, devrimci, dinci ya da goşist örgütler arasındaki ince çizginin aşılabildiğini ve iki tarafın amorf çıkar ilişkilerine battığını herkes bilsin isterim. Devlet olma vasfının bir geceliğine de olsa nasıl ayaklar altına alındığını, 15 Temmuz 2016 gecesi bütün dünya gördü. Aslında bunun üzerine, devletin kalbindeki kronik çürümüşlüğü ispat etmeyi gerektirecek başka bir kanıta gerek yok... Devlet olmak bir değerdir. Ancak o değer, mevcut kurulu sistemin saygınlığı hak ettiğini göstermiyor. Afganistan'daki Taliban devleti de bir değerdir. Ancak, kökten dinci siyaseti uğruna halkına yaşattığı açlık ve yoksullukla, kadınlarına yaşattığı çağ dışılığıyla saygınlığı hak etmeyen bir değerdir.