Devlet kutsal değil! Ezeli de değil, ebed müdded de değil.
"Devlet insanların kurduğu bir organizasyondan başka bir şey değildir. Adil de olur, zalim de. Peygamberlerin kurduğu devletler de dahil, hiçbir devlet ebedi değildir, olamaz. 'Devlet adamı' denilen kişiler kibre kapılırlarsa, kendilerini devlete nisbet ederek kutsarlar, 'İlahlık ve Rablik' taslayan kişiler 'Tanrı-kıral' sıfatını kendilerine nisbet ederek Şeytanlaşırlar. İnsin Şeytanı olurlar. İnsanları 'Teb’a', 'Reaya' olmaya zorlarlar, kendilerini ise itiraz edilemez/hata işlemez, adeta 'Zıllullah / Allah’ın gölgesi' olarak görmeye başlarlar... Devlet dediğiniz belli bir toprakta yaşayan belli bir topluluğun bir arada yaşama iradesini ortaya koyan bir düzeni ifade eder. Devletin ruhu Adalettir. Zulüm Adaletin yokluğudur... Adil devlet, velayet makamı değil, vekalet makamında olduğunu bilir ve kararlarını 'emanet' anlayışı ile istişare ve şûra, ehliyet ve liyakat ölçüsü de adalete göre verir. Siyasiler ve bürokratlar ya da kamuya mal ve hizmet verenler ve alanlar açısından kamu mülkü 'yetim malı' sayılır ve ona haksız bir şekilde el uzatanın namazı da, duası da kabul edilmez, o 'gasb'dan nefsini arındırmadan tevbeleri de kabul edilmez." - Abdurrahman Dilipak