Kürt'lerin ahını almayacaktınız...

Türkiye'de yaşayan Türk'ler şunu kendilerine ders telakki etmelidir: "Başka halklar üzerinde baskı uygulamak, özünde, kendi halkı üzerindeki baskıyı gizlemeye, unutturmaya yöneliktir." Türkiye Kürt'lerine yapılan baskı ve zulüm bunun göstergesidir. 

25 Ocak 1991: Kürtçe yasağı resmen kalktı, fakat Kürtçe hâlâ yasak, hâlâ "anlaşılamayan bir dil"...

Kürt Şair Yazar Gazeteci olan Musa Anter (1920 - 20 Eylül 1992) Kürt Hareketi’nde silahsız mücadele edilmesi gerektiğini savunmuştur. Bundan dolayı Yaşar Kemal ona ”Öfkesiz Kürt” lakabını takmıştı.

Musa Anter'e Kürtçe yazıları sebebiyle defalarca soruşturma açılmıştır.

Kürtçe ıslık çaldığı için soruşturma açan ırkçı savcının ”ne Kürtçesi Kürtçe diye bir dil yoktur toplasan 30 kelime anca vardır” sözüne Musa Anter ;
”Savcı Bey, bir tavuğun bile 30 çeşit gıdaklaması vardır. Siz nasıl koskoca bir halkın dilinin 30 kelime olduğunu söylersiniz! ” cevabını vermiştir.

20 Eylül'de Musa Anter ve JİTEM davaları zaman aşımına uğrayacağından
Musa Anter davası 21 Eylül'e ertelendi

Devletin en tepesinde "Anayasamızın dibacesindeki 'Türk milleti' ve 66. maddesindeki 'Türk Devleti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür' ifadesindeki 'Türk' sıfatları, etnik bir vasıflandırmayı öngörmez ve temsili üst milli kimliği tanımlar" ifadelerine yer veriliyor. ANCAK paralel/derin devlet pratikleri hiç öyle söylemiyor. Aleviler ve Kürtler olarak eşit yurttaşlık hakkının ayaklar altına alındığını Yargıda, Emniyette, Eğitim sisteminde ve daha başka bir çok alanda bizzat yaşayarak tecrübe ediyoruz.











Bu blogdaki popüler yayınlar

Akran ve siber zorbalıklarıyla çocukları kullanarak evlerin içine sızıyorlar

Film yapımcısı gibi çalışan kurgu ekipleri ve troll ağları

Hz Musa'yı Isıran Köpek