Gusül abdesti almak ya da almamak işte bütün mesele bu...

Bize ahlak, namus, din pazarlayanların geldiği hali onların eski iş ortakları firari mafya babalarından öğreniyoruz. 

Allah insanı en iyi evlatlarıyla sınarmış. Çocuklarını sex ve uyuşturucu alemlerinden toplayanların ne dediğine değil ne yediğine bakıyoruz. Kimsenin özel hayatı bizleri zerre kadar ilgilendirmez. Ancak kendi evlatlarının düştüğü rüşvet ve hedonizm bataklığına bütün toplumu sürüklediler. Ülke dünya uyuşturucu trafiğinin kavşak noktası haline geldi. Tonlarca uyuşturucunun yakalandığı söyleniyor, peki ya yakalanmayanlar. Liseli gençler arasında "kaset/kumpas" çeteleri peyda oldu. Siber ve akran zorbalıkları çocukları yaşamdan soğutuyor. Uyuşturucu bağımlılığına ilişkin net rakamlara ulaşmak bile mümkün değil. Çünkü kurumlar durumun vehametini görmek istemiyor. Tepeden tırnağa yozlaşmanın izlerini ne kadar kazırsak kazıyalım kolay temizlenmeyecek.

Akıl fikir neredeyse  insan dünyayı onunla ölçermiş. "Cünüp olmak ya da olmamak" işte bütün mesele bu mu? Kimse nasibiyle yetinmiyor.  Aldatmalar, sadakatsizlikler normalleştiriliyor. Tek korkuları ise cünüp gezmek. Yetim hakkı yemekten ne hicap duyuyorlar ne de korku. Kayyum atadıkları Diyarbakır büyük şehir belediyesine ilk iş olarak ultra lüks banyo yaptıranların da tek korkusu cünüp gezmek olsa gerek. 

Ey halkım, Allah'ın adını kendi çıkarlarına hizmet eden memur mertebesinde gören müşriklerden kork!