Bölünmüş Kürdistan gerçeğini inkâr edenlerin zihniyet sığlığı ve samimiyetsizliği

ALDATICI VE İKİYÜZLÜ TOPLUMLARIN MERTLİĞİNDEN BAHSEDİLEMEZ

Sınırların savaş, çatışma ve mücadelelerin yanı sıra ve daha ziyade Batı'lıların inşa ettiği tren hattının temel alındığı ve birçok yerde cetvelle çizildiği bir Orta Doğu'da (Bknz - "Sykes-Picot Agreement: Line in the sand still shapes Middle East") "Sanki bütün bir Kürdistan varmış gibi dört parçaya ayrıldığından bahsediyorlar"* diyen Türk entelektüel aklıyla nereye kadar uzlaşılabilinir? Hakikati sürekli olarak kendine yontup büken bir kurnazlıkla nereye kadar yol yürünür? [* üç asır boyunca Orta Doğu'da hüküm sürmüş Kürdistan merkezli Eyyübi'lerin Kürt olduğunu ve Hakkari merkezinden hareketle bir Kürt aşiretleri koalisyonundan müteşekkil olup Fatımilerin zayıflayıp yıkılmasıyla birlikte, yayılmacı bir devlete dönüşerek bölgede hakimiyet kurduğunu, tarihi kaynaklarda Selçuklu Sultanı Sencer dahi teslim ederken, günümüz Türk entelektüelleri ve Türk İslamcıları Kürt ve Kürdistan ifadelerini kullanmaktan imtina ediyorlar. Tarih boyunca ana yurtları Kürdistan coğrafyası olan Kürt aşiretleri, mirlikleri, devletleri biraraya geldikleri gibi elbette karşı karşıya da gelmiştir. Ancak Kürtlerin yaşadığı doğal bir sınır ve bir Kürdistan gerçeği her zaman vardır.] 









Bu blogdaki popüler yayınlar

Akran ve siber zorbalıklarıyla çocukları kullanarak evlerin içine sızıyorlar

Hz Musa'yı Isıran Köpek

Film yapımcısı gibi çalışan kurgu ekipleri ve troll ağları