Doğu ile Batı arasındaki en büyük farklardan biri ailelerdeki çocuk sayısı
Özellikle doğum kontrol yöntemlerinin ulaşılabilir olmadığı yıllarda dahi doğu ile batı arasında bariz bir fark olduğu görülüyor. Doğuda neredeyse her cinsel birleşme gebelikle sonuçlanırken Batıda bunun böyle olmadığı görülüyor. Süreci coğrafik ve biyolojik etmenler açısından değerlendirmek mümkün. Ancak kültürel ve inanç kodlarının çocuk sayısında daha çok belirleyici olduğu söylenebilir. Gebeliği önleyici doğal yöntemlerin Batıda daha etkili olduğu netice itibarıyla ortadadır.
Toplumların entegrasyonu için ya yüzlerce yılın geçmesi ya da tarafların gözetildiği sistemli projelerin devreye konulması gerekir.
Doğum kontrol yöntemleri devlet eliyle köylere kadar ulaştırıldığında Kürtlerde çocuk sayısında belirgin bir azalma olmadı. Bunda devletin sistematik asimilasyon politikalarına karşı gelişen toplumsal bilincin etkisini okumak mümkün. Göz ardı edilmeyecek kültürel/inanca dayalı kodlar da var. Sünni ve Şafi Kürtlerde doğum kontrol yöntemlerine direncin Alevi Kürtllere nazaran daha fazla olması farklılaşan kültürel kodlarla alakalı görünüyor.
Benzer biçimde Suriye iç savaşıyla Türkiye'ye sığınan milyonlarca göçmenin, bizim en az elli yıl gerimizden gelen geleneksel anlayışları hala taşıyor olmaları da du çerçeveden değerlendirilebilir. Kürtlerde gelişen toplumsal bilinçin devletin nüfus poltikalarına yöneltilen kontrataklar olarak değil ama Suriyelilerde daha ziyade inanca dayalı süreçleri görmek mümkün. Ancak son yıllarda seçimlerin bıçak sırtı oranlarla kazanılıp kaybedilmesi, Türk vatandaşlığına alınan Suriyeli göçmenleri belli siyasi çevrelerce kıymetli hale getirmiş olabilir.
loading...