2016'ya kadar "normal" görüntü veren manzaranın arka planında ne tür filmlerin döndüğü sonradan çıkıyor ortaya. Bunlardan ilki, 2014 Mart ayında Alis'in henüz ayrıldığı eşi Fatih Kemal Altaylı'nın maddi manevi teşvikiyle Kapadokya gezisine gitmesiyle başlıyor. Olayın "kocayı evden atar atmaz erkeklerin koynuna girdi" demek için hazırlanmış bir tezgah olduğu sonradan anlaşılıyor. Evliyken evlerine misafir olan Liceli Ulaş'ın tavsiyesiyle gidilen Kapadokya'da, Alis'i bir gün evinde ağırlayan, iki gün boyunca Kapadokya'yı gezdiren kişinin (Mustafa) uygunsuz herhangi bir davranışı olmuyor. Aksine Alis'e karşı oldukça saygılı bir misafirperverlik sergiliyor. Sonradan Mustafa'nın Ulaş tarafından yanlış yönlendirilmeye çalışılan biri olduğu anlaşılıyor. Kurulan profesyonel tezgahlarda zaten Alis'in biriyle bir şeyler yaşamasına gerek kalmıyor; Zira yıllarca kadının arkasından her tür manipulatif bilgi ve belgeler üretilerek troll ağlarına servis ediliyor. Bu düzeneklerin mağduru olduğu anlaşılan ve o tarihlerde Nevşehir'de gümrükte çalışan Mustafa'nın, yakın zamanda ayrıldığını söylediği Ankara'da yaşayan ve SHÇEK yurtlarında yetişmiş kız arkadaşının da soruşturma konusu yapılması gerekiyor. Kız oldukça güzel, alımlı bir kızmış. Güven sarsıcı bir-iki durum olunca Mustafa kızdan ayrılma kararı almış. Malum, yurt kızlarını organize suçlarda kullanan ve kötü yollara sürükleyen Uygun ailesini ve Aleyna Çakır davasını tüm ülke duydu.
[Aşağıda bahsi geçecek olan Çorumlu Teknik Ressam Özcan'ın da bu çetenin hem faili hem de mağduru olduğunu tahmin ediyorum. Zira evli bir adamken Ankara'da her hafta farklı kızlarla görüşmesini sağlayan, daha darbe kalkışması olmadan önce fetö'cü olduğunu söylediği kadınlarla birlikte olmasında aracılık yapan birileri olmalı. Özcan'ın o vakitler arabasıyla çarpıp ölümüne sebep olduğu Alevi yaşlı bir adam var. Özcan da bir Alevi. Çorum Alevisi. Ölen adamın ailesi Özcan'ı affediyor ama mesele göründüğünden daha derin. Demek istediğim şu; kendi eylem ve söylemlerinin sorumluluğunu almaktan aciz korkak insanları ya kaset/kumpaslarla ya da geçmişte işledikleri bir suç üzerinden şantaj yaparak istedikleri gibi kumanda ediyorlar. Benim aleyhimdeki yalan ve iftiralarda rolü olan hemen herkesi bu yöntemlerle dize getirdiklerine dair somut örnekler var!]
Sonradan ortaya çıkan kanıtlardan, 2014 Ocak ayında kurumsal manada itibarsızlaştırmanın düğmesine basıldığı, bir yedeği eski eş Fatih Kemal Altaylı'da olan ev anahtarının birileri tarafından çoğaltıldığı, konut dokunulmazlığının sistematik olarak ihlal edildiği, zan altında bırakmaya programlı uygunsuz içeriklerin üretildiği, sosyal ve fiziki çevreden paralel yapılanmanın bakiyesi çıkar gruplarının yönlendirdiği kişi ve adreslerin algı manipulasyonlarında, nitelikli iftira düzeneklerinde, yalancı şahitliklerde kullanıldığı zaman içerisinde gün yüzüne çıkıyor.
Çok filmler dönmüş. Hepsi gün ışığına çıkacak.
Kapadokya tezgahından başka, yine o tarihlerde, Alis'in adını karalamak için devreye konulmuş ve arka planında TMSF Yozgat kontenjanından avukat Nagihan Gür'ün bağlantıları açığa çıkmış olan, Çorumlu Teknik Ressam Ozcan Mad vakası var. Bununla da bağlantılı olarak Eski Bank Asya personeli Neslihan Karakaş'ın troll ağlarındaki etkinliği mercek altına alınmalıdır.
2012 yılından itibaren Alis'in haber ve yorum paylaşımları yaptığı Blogger'in öncülü Google Plus sayfasına takipçi olarak gelen Ozcan Mad, Alis'i hiç olmadığı biri gibi göstermeye programlı profesyonel algı yönetimine alet olduğu anlaşılıyor.
* Çorumlu teknik ressam Özcan Mad hesabını kullanan şahsın 11-12 Nisan 2015 tarihinde Kadıköy Victor Levi'de buluştuğunu söylediği "çocukluk arkadaşım" dediği SUBAY kimdir? Bu subay 15 Temmuz 2016 darbe kalkışmasından sonra TSK'den ihraç edilenler arasında mıdır? Bu subayın TMSF Yozgat kontenjanından avukat Nagihan Gür Altaylı ile bağlantısı var mıdır?
* Bir gün öncesinde buluştuğu AHP (Sosyal medyada kurulan Alkolik Hareket Partisi adı altındaki yarı ideolojik yarı geyik grup) Kadıköy grubunda Alis aleyhinde yürütülen algı yönetiminde kimlerle bu kara propagandayı yürütmüştür?
* Özcan Mad'in gelişinden bir önceki gün Savaş Bayram'ın 3-4 aydır görüştüğü Alis'e bir anda ayrılma konuşması yapması tesadüf müdür? Not: Ozcan Mad kendisinden beklenmeyen uygunsuz tavırları üzerine misafir olduğu evden gece yarısı oteline götürülüp bırakılmıştır.
* Çorumlu Özcan Mad'in Alis ile daha önce kurduğu diyaloglarda bahsettiği, ABD'den geldiğini söylediği "yüksek rütbeli modern görünümlü Gülen Cemaat mensubu kadın" kimdir?
* Şantaj/rüşvet/yolsuzluk/provokasyon türü suçlarda sosyal medyada etkinliği olan troll hesaplardan Emre Dede adlı şahsın, bir ayağı ABD'de olan teyzesi de bahse konu soruşturmaya dahil edilmelidir.
Alis, 2011 yılında açtığı google plus sayfa takipçilerinden normal arkadaş gibi diyalog kurduğu 2-3 kişiden biri olan Çorumlu teknik ressam Ozcan Mad ile diyaloğunu, bu şahsın artan meczup hallerinden dolayı sonlandırmıştır. Ankara'da her hafta farklı kızlarla, üniversite öğrencileriyle, yetişkin kadınlarla kurduğu kaçamak ilişkilerini ayrıntısına kadar anlatma çabasına giren Özcan Mad adlı evli barklı sosyal medya kullanıcısının, yurt kızlarını fuhuşa sürükleyen çeteyle bir biçimde bağlantısının olduğunu düşünüyorum.
Not: Bizler insana önce "can" gözüyle bakarız. Kişinin kadınlığı, erkekliği sonradan gelir. Bizim bu edebimizi sığ zihniyetlerine bir türlü sığdıramayan gericilerle ve sözde ilerici ikiyüzlü sekülerlerle imtihanımız sürüyor. Devletteki kurumsal gücü arkalarına alarak dört koldan saldırıyorlar. Bir yandan etnik kimliğimize, diğer yandan inanç aidiyetimize kurumsal arka planı olan nitelikli iftiralardan hiç vazgeçmiyorlar.