DEM Türkiye partisiyse partilerle diyalog sürecinde HÜDAPAR'la görüşmemesini kınıyorum.

"Herkesle görüşüyoruz ama Hüdapar ile bir görüşme programımız yok"

Bunlar bugün KRT canlı yayında Dem'li Gülistan Kılıç Koçyiğit'in mealen söyledikleri sözler....

DEM ya iddia ettiği gibi tam bir Türkiye partisi olup herkese eşit mesafede durmayı bilmeli ya da özüne dönüp oy aldığı, çoğunluğu Kürtlerden oluşan kitlenin sesi olmalı.

Devlet bile "Bebek Katili" Öcalan'la masaya oturuyor ve umut hakkından söz edebiliyor. Türk ırkçılığının merkez partisi MHP, DEM'lilerle el sıkışıyor. DEM Parti ise Hüdapar'ı yok sayıyor. Devletin DEM ve öncülü partilere karşı bugüne kadar sergilediği üstenci tavrın bir benzerini DEM, Hüdapar'a gösteriyor. 

Kendi mahallesindeki sorunları aynı masada diyalog ve siyaset yoluyla çözemeyen, asgari müştereklere kapı aralayamayan, daha da ileri giderek muhatabını yok sayan bir siyasi oluşumun Türkiye'yi demokratikleşmekten bahsetmesi gerçeği yansıtmıyor. 

On üç yıldır kendi yurtlarında öz savunmayla "onurlu bir varolma" savaşı veren Rojava Kürtlerinin, Kürt görünümlü bir TÜRKİYE PARTİSİNE ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum. Gölge etmesinler yeter. 

Bence DEMliler olarak güzel diksiyonlu Türkçenizle tam bir Türkiye partisi olun. Çünkü bu gidişle Rojava Kürtlerinin kendi topraklarında ikinci sınıf millet olmaları yolunda aparat rolünü üstleneceksiniz.



Bu blogdaki popüler yayınlar

Akran ve siber zorbalıklarıyla çocukları kullanarak evlerin içine sızıyorlar

Film yapımcısı gibi çalışan kurgu ekipleri ve troll ağları

Hz Musa'yı Isıran Köpek