Sosyal yardımlar yoksul halka iktidarın lütfu olarak servis ediliyor
Sosyal yardım alan vatandaşa ait kişisel veri kaynakları seçim çalışmalarında mı kullanılıyor?
GEÇTİĞİMİZ SEÇİMLERDE OLDUĞU GİBİ ÖNÜMÜZDEKİ YEREL SEÇİMLERDE DE İDDİALAR O YÖNDE
"Bir elin verdiğini öbür elin görmesin" geleneğinden nerelere geldik. Devletin çocuk esirgeme yurtlarından sahipsiz gördükleri genç kızları fuhuş çetelerine pazarlayan "yerli ve milli" çetelerin kesif kokusu Aleyna Çakır Uğurcan Uygun olayıyla ortalığa saçılmışken, AYNI ZİHNİYETİN yardıma ve desteğe muhtaç ailelere, hele de"başında bir erkeği olmayan" kadınlara göz dağı vermesi bizleri hiç şaşırtmaz! Bu göz dağının seçim süreciyle de sınırlı kalması beklenemez. Mülki idarenin elindeki listeler yandaş çıkar ağlarına kolayca servis edilebilir. BİLGİ HER ŞEYDİR. Vatandaşın yoksulluğunu kendi çıkarları için kullanan yapıların olduğunu biliyoruz.
DEFAKTO PARTİ DEVLETİ OLMAK CUMHURİYETİN TEMEL İLKELERİNİ YOK SAYMAYI GEREKTİRİYOR, ÖYLE DE OLUYOR...
EMEK PARTİSİ İSTANBUL İL ÖRGÜTÜNÜN YOKSUL MAHALLELERDE YAPTIĞI SAHA ÇALIŞMALARINDAN ÇIKAN VERİLER ÇARPICI
Çalışmayı yapanlara mahalleli kadınlardan uyarı geliyor; “Sakın AKP’ye oy veren kadınları bir araya toplayarak konuşmayın. Çünkü bu kadınlar yıllardır vakıflardan, valilikten, sosyal hizmetlerden yardım alan kadınlar” oluyor. Kimisinin avantajlı duruma gelmek ve teşkilatla farklı bir bağ kurmak için birbirlerini ihbar edeceği korkusu yaşadığını, bir aradayken açık konuşamayacaklarını söylüyor.
"Sosyal yardım alan yoksul kadınlar, seçim öncesi kendilerine aba altından sopa gösterildiğini anlatıyor."
‘OY VERDİĞİNİ KANITLAMAZSAN YARDIMIN KESİLİR’
"Ülkenin milyonlara varan yoksulları, özellikle de yoksul kadınların yıllardır devlet kapılarını arşınlayarak yardım arayışında olduğunu, zor bela, bir dünya prosedürle uğraşarak sosyal yardıma ulaştığını biliyoruz. Peki bu kadınlar seçim döneminde nasıl bir mecburiyete maruz bırakıldı? Nasıl korkutuldu? Bunu İstanbul’un muhafazakar ve emekçi bir mahallesinden gözlemlerimizle anlatacağız. Kadınların güven korkusu, 'Yardımlarım kesilir' kaygısının ağır basması nedeniyle kimlik bilgilerini gizli tutacağımız bu gözlemde yaşananların münferit olmadığını tespit edecek kadar çok benzer örnekle karşılaştığımızı söylemek isterim... "
"...yaklaşık 50-60 ayrı eve giriyoruz. Bodrum katlardan, rutubetli, nemli evlerde, sağlıksız koşullarda yaşayan kadınların eşyalarının çoğu ya bir yerlerden bağışlanmış, ya çöp kenarlarından alınmış. Devletten sosyal yardım alan bu kadınlar, seçim sürecinde AKP tarafından isimlerine ve adreslerine ulaşıldığını ve kendilerine aba altından sopa gösterildiğini iddia ediyor: “Bizim kaydımız her yerde var. Bize ulaşmak isteyen çok kolay ulaşıyormuş bunu anladık. AKP Kadın Kolları başkanı, kapı kapı dolaşarak, hatta bazılarımızı telefonla arayarak, konum isteyerek bir çalışma yürütüyor. Hem oy istemek üzere maddi destekte bulunuyor, hem de ‘Yardımın kesilmesini istemiyorsan dediğimiz yere oy vereceksin’ diye mesajlar veriyor. Üstüne yetmiyor, bazı kadınlar oy vermez belki diye düşündüğünden, ‘Oyunun fotoğrafını çekip atacaksın’ diyor” diye anlatıyor." [Yazının tamamı]
* ÜLKE YÖNETİMİ SİTTİN SENE AYNI PARTİLERİN ELİNDE Mİ KALACAK?
* SOSYAL YARDIMLARLA SEÇMENİN OYUNU REZERV SİYASİ ANLAYIŞTAN BİR ÇIKIŞ YOLU YOK MUDUR?
NOT: KILIÇDAROĞLU'NUN "AİLE KARTI" PROJESİ BU NEDENLE ÖNEMLİYDİ. SİYASİ PARTİLERİN VE BU PARTİLERE YAKIN VAKIF VE DERNEKLERİN ARACILIĞINA GEREK OLMAYAN BİR MERKEZİ BİLGİ AĞI ZATEN HALİHAZIRDA MEVCUT. HANGİ EVE NE KADAR MAAŞ GİRDİĞİNDEN, SU FATURALARINA KADAR TÜM BİLGİLER DEVLETİN BÜNYESİNDE VAR. ORTAK BİR DEVLET AKLI VE SAYGINLIĞI HÂLÂ VARSA EN ALTTA KALAN YOKSUL VATANDAŞIN YARDIM İÇİN KİMSENİN KAPISINDA AMAN DİLENMESİNE İZİN VERİLMEMELİ. VE YARDIMLARI ALANLARIN BİLGİLERİ TEK BİR ÇATI ALTINDA SAKLI TUTULABİLMELİDİR.