Bir gün önce Kandahar'da ardından Rusya'nın kalbinde yaşanan iki büyük terör saldırısı ne anlama geliyor?
Afganistan'daki Taliban yönetimi, 21 Mart Perşembe günü yerel saatle 08.00 sıralarında Kandahar kent merkezinde meydana gelen intihar saldırısında üç kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Polis, çok sayıda kişinin de yaralandığını bildirirken, BBC'ye konuşan bir doktor, ülkenin güneyinde gerçekleşen saldırıda en az 21 kişinin öldüğünü söyledi. Saldırıyı, Taliban'ı hedef aldığını söyleyen IŞİD üstlendi.
IŞİD'in haber ajansı olarak bilinen Amaq'ta yayınlanan haberde, örgüt, bir saldırganın '150 civarında' Taliban mensubunun arasında 'intihar kemerini' patlattığını bildirdi.
Patlama Afganistan'da olduğu için dünya haber ajanslarında yankı uyandırmadı.
Bu defa yeni bir terör saldırısı haberi Rusya'dan geldi
22 Mart akşamı Rusya'nın başkenti Moskova'daki bir konser salonunda silahlı saldırı gerçekleşti. Konser salonunun bulunduğu Crocus City Hall binasında patlama yaşandığı ve patlama nedeniyle yangın çıktığı bildirildi. Rusya Soruşturma Komitesi tarafından, terör saldırısında hayatını kaybedenlerin sayısının 143'e ulaştığı açıklandı. Saldırıyı terör örgütü IŞİD üstlendi.
Saldırıları üstlenen IŞİD'in bir din savaşı yürütmediğini Taliban'a yönelik terör saldırısından anlamamız gerekiyor.
IŞİD ve ardılı silahlı radikal dinci örgütler on yıllarca yoksul kesimlerin dini duygularını sömürülerek kendilerine militan devşirdiler. Vekalet savaşlarında yenilen tarafta olunca dağılıp param parça oldular. Suriye'de İdlip'te köşeye sıkışmış olarak varlık sürdürüyorlar. Din devleti için çıkılan yolda uluslararası güç dengelerinde en kullanışlı terör aparatı ve paralı asker olarak kullanılıyorlar.
Varlığını davaları uğruna ortaya koyan gruplar elbette vardır. Yıllarca kan döktükleri bir din devleti kurma davası güdüyorlar. Davalarına olan inançları vekalet savaşlarında en büyük kaybeden taraf oldukları gerçeğini değiştirmiyor. Terör kartının ellerinde kalan tek seçenek olması tesadüf değil.
DENKLEM BASİT