Sapkın para-militer çeteler devletten daha güçlüymüş
Fiziki takiple çocuğumu tedirgin eden bu insanlar kimdi?
1. Fotoda Anadolu Adliyesi Uzman Psikologların olduğu koridorda oğlumu rahatsız eden kadının görüntüsü yer alıyor. 2017 Haziran'ında velayet davası için Anadolu 11.Aile mahkemesinin talebi üzerine Adliye psikolog görüşmesine gittik. Güvenliğin yanında beklemesi için tembihlediğim oğlumu görüşmeden çıktığımda tedirgin halde buldum. Henüz on iki yaşında olan oğlum, yanına gelen ve onunla konuşmaya çalışan bir kadının varlığından sıkılmış ve tedirgin olmuştu. Sabah saatiydi. Ben görüşmeye girerken, adliyeyi bilenler bilir, o upuzun dar koridorda güvenlik görevlisi dışında kimse yoktu. Güvenlik görevlisi de ortadan kaybolmuştu. Oğlum, kendisini tedirgin eden kadının fotoğrafını gizlice çekmiş (1.foto). Kadını ben de gördüm. Ancak oğlum yaşadığı tedirginliği adliye binasından çıktıktan sonra bana aktardı.
2. Fotoda Erenköy Ortopedi Kliniğinde oğlumu rahatsız eden kadının görüntüsü yer alıyor. Anadolu Adliyesindekine benzer bir olayı aynı günlerde Erenköy Ortopedi kliniğinde yaşadık. Ben sırada beklerken oğlum heyecanla yanıma gelerek bir kadının kendisine "annenin arkadaşıyım" dediğini söyledi. Kadını bana göstermek istedi. O kalabalıkta ne dediğini anlayamadığım için bana kızıp kadının fotoğrafını çekip gelmişti (2.Foto). Oğlumla gidip baktığımızda kadın ortada yoktu. Ekte sunduğum, benim arkadaşım olduğunu söyleyen ikinci fotoğraftaki kadını hayatımda hiç görmedim.
Ben yanındayken bile çocuğumu tedirgin etme cüreti gösteren bu karanlık insanlar onu benden adeta izole edildiği altı yıl boyunca kim bilir ne tür baskı ve tehditlere maruz bıraktılar
Kadına ve çocuğa yönelik kurumsal destekli sistematik zorbalığın izleri
Bir yıllık kopuştan sonra Şubat 2017'de henüz on iki yaşında olan oğlumu 6284 sayılı yasa sayesinde tekrar yanıma alabilmiştim. Ancak bu defa gittiğimiz yerlerde bizi fiziki takibe alan, beni ve çocuğumu tedirgin eden insanlar peyda oldu. Babasının eşi TMSF avukatı Nagihan Gür Altaylı'ya psikolojik şiddetinden dolayı oğlum lehine verilen 6 aylık uzaklaşmanın sona ermesi ve çocuğumun bu kadınla tekrar temasa geçmesiyle psikolojik istismarlar kaldığı yerden devam etti. Oğlum hafta sonları için gittiği babasının evinden onun yaşını aşan ağır ithamlarla dönmeye başladı. Bize bu tezgahı kuran çocuk istismarcılarıyla ve onların yargıdaki uzantılarıyla savaşıyorum. Ekim 2017'de aleyhimde manipule ettikleri oğlumu yanlarına almalarıyla birlikte velayet davasının seyri bizim lehimizeyken 180 derece çark etti. Eş zamanlı olarak babanın ve eşinin Blog yazılarımı gerekçe yaptıkları dava ve soruşturma bombardımanları başladı. Davaların istihbarat soruşturmalarını bilinçli olarak mahalledeki cemaat/hemşerilik beslemesi kişi ve adreslere yönlendirdiler. Kendi zihniyetlerini açığa vuran seviyesiz iftiralarla onur ve haysiyet cellatlığına soyundular.
Sözümü değersizleştirmek için atmadıkları iftira, kurmadıkları tezgah, söylenmedik yalan bırakmadılar
Yıllardır kurumsal ve toplumsal tabanı olan bu tehlikeli çeteleşmenin saldırılarına karşı bir mücadele veriyorum. İtibarsızlaştırma saldırılarına sürekli olarak yenilerini ekliyorlar. İkamet ettiğim yerde, 2011'den bu yanan gireni çıkanı belli olmayan paravan kontratlı şaibeli daire/ler var. 2018 Şubat'ında bizzat giderek Mahalle karakoluna bildirmeme rağmen hiçbir işlem yapmadılar. Bu soruşturma talebinden bir yıl kadar sonra sosyal medyaya servis edilmiş görüntülerden, çocuk istismarcısı fuhuş çetelerinin konut dokunulmazlığımı ihlal ederek evimde uygunsuz içerikler ürettiklerini öğrenmenin şokunu yaşadım.
Yargı birimleri çocuğun yüksek yararını gözetmesi beklenen Medeni Yargılama Hukukunun Re'sen Araştırma İlkesini bütün yargı süreçlerinde alenen yok saydılar. Anneyi ve çocuğu öncelemesi gereken 6284 sayılı yasayı defalarca amacının tam aksi yönde kullandılar. Bu davaların akabinde yargı birimlerinin ayrıcalıklı bir zümreymiş gibi hak arayan vatandaşı "dize getirme" hamlelerine maruz kalındı.
