Nitelikli iftiralardan vazgeçmiyorlar

Kadın çocuk demeden insanları paket kurye gibi pazarlayan organize çetelerle mücadele belli ki kolay olmayacak. İşin trajik tarafı Türki Cumhuriyetlerin fuhuş ve uyuşturucu çeteleri de burada etkin bir güce ulaşmış durumda. Yani sadece yerli çetelerin değil ulus-aşırı çalışan çetelerin de hedefine girmişiz. Kızıl Elma ülküsüyle yola çıkanların ev hizmetleri için ülkeye getirdikleri kadınları ve çocukları tıpkı Aleyna Çakır Uğurcan Uygun davasının ayrıntılarında gün yüzüne çıkan yol ve yöntemlerle istismar ederek her tür işte kulanıyorlar. 

via alismetamorphosis.blogspot - "Akşam yürürken hiç çalmayan telefonum çaldı. Self kasting ajansından Neslihan Hanım'ı arıyoruz dediler. Çok acayip işler dönüyor. 0536 212 34 50. Bu öyle film kastingi falan değil. Eşgal benzerlikleriyle kurulan tezgahlarda organize çetelere çalışan firma görünümlü yerler. Çoklu konum tespitleriyle yasa dışı dijital takiplerle çalışıyorlar. Bulunduğunuz ortamlarda kendi elemanlarıyla dikkat çeldirerek algı yönetiyorlar. "Yanlışlıla" bu akşam beni arayanlar da muhtemelen bu çeteyle alakalı bir durum. Emniyet istihbarat yasal olarak sadece HTS'lere bakıyor. Dinliyor olsalar bile bunu ortaya koyamıyorlar ya da bilerek organize çete lehine gizliyorlar. O HTS'ler de nitelikli iftira düzeneğini kuranlara yarıyor... Bu "kasting" hikayesi de "sauna/masaj" kamuflaşı gibi bir şey de olabilir. Kadınları kurye paketi gibi oraya buraya pazarlıyorlar. Ülke tepeden tırnağa dev bir batakhaneye dönmeden bunlara müdahale edecek kurumsal bir iradeye ihtiyaç var. Yoksa ne kadınlarınız ne çocuklarınız sokakta ve hatta evlerinde bile güvende olmayacaklar. Zira sistematik konut dokunulmazlıklarının olduğu da biliniyor."