Bu toprakların kadim halkı Kürtler olarak binlerce yıldır buralıyız ve buralı olmaya devam edeceğiz.
Bir Kürde etnik Türk milliyetçiliğini dayatmak utanç verici bir siyasettir. Belki yüz yıl evvel bunu mümkün kılmak bir kıvanç meselesiydi. Ancak 2023'de bir Kürde Türk milliyetçiliğini dayatmak algısal/zihinsel bir kusurun değilse ahlaki bir eksikliğin işaretidir. Bu durum Türklüğü arzu edilen bir etnik kimlik yapmıyor, tam aksine istenmeyen antipatik bir etnik kimliğe de dönüştürüyor.
Anayasal eşitlik anlayışı vatandaşlık tanımı üzerinden kurulmadıysa orada huzur ve refah olmaz.
Kafam ezilse de Kürdüm ezilmese de Kürdüm. Ne mutlu Kürdüm diyene.
Not: Oy verme yaşımdan beri Kürtlerin hakları için mücadele iddiası taşıyan siyasilere ve siyasetçilere oy veren bir yurttaşım. Meselenin siyaset zemininde görünür olmasını ve çözümün yine siyasette bulunmasını önemsiyorum. Son yıllarda Kürtlerin haklarına ilişkin en ufak bir kazanımlarının olmadığına inandığım, sürekli baskı altında tutulan HDP ve ardılı siyasi harekete mesafeli durduğumu belirtmek isterim. HDK sürecinden bu yana çok kıymetli görüşler, insanlar ve çabaları var bu siyasette. Ancak Siyasi Partinin kuruluşundan itibaren bir yere, bir adaya, engaje olmasını, tüm seçmenlerini "ada" ekseninde kriminalize etmekten ve seçmenin hür iradesine ipotek koymaktan başka işe yaramadığını düşünenlerdenim. İlke partisi oldukları için sürekli başkanları değişse de Abdullah Öcalan ekseninden çıkamıyor olmalarını ilkesizlik olarak okuyorum. Öcalan'ın tecridini bırakın İHD konuşsun. Bırakın artık. Koskoca bir halkın kişilere endekslenmesini kabul etmiyorum. Siyasi intiharını gerçekleştirmemiş "liderlerin" Kürtleri esir almasını hastalıklı buluyorum. Gençlerimize ve siyasetçilerimize cezaevi, aşağılanma ve ölümden başka vaadi olmayanlar geri çekilsin. Yüz yıllık siyasette Kürtler adına açılan TRT Kurdi tek somut kazanımdır. Onu dahi ırkçı muhafazakar koalisyon ortağı iktidar partisinin yapmış olması herkesin şapkasını önüne koyup düşünmesini gerektirir.
