Ne doğulu ne batılı olabilen amorf tayfa

Sosyal demokrat seçmenler arasında bu ne doğulu ne batılı olabilen amorf tayfaya bence Erdoğan'ın yaptıkları misliyle devam etse yeridir. 

Seküler kesim dindar kesimi dönüştürmeyi istiyor, dindar kesim de sekülerleri kısıtlamak istiyor. Birlikte bir denge oluşturma niyetindeki iradeye ise her seferinde darbe iniyor. Kürt meselesinde de aynı durum söz konusu. Böyle giderse toplumun uç kesimlerinde başlayan radikalleşme merkeze doğru büyür ve düşmanlıklar daha da körüklenir. Bunun ne tür riskler taşıdığını sanırım tahmin etmekte güçlük çekmeyeceğimiz bir coğrafayada yaşıyoruz. Bundan yüz yıl evvel büyük bir devrimci olan Mustafa Kemal Atatürk bir projeyi başlattı. Büyük oranda hedefine ulaşan bu proje zamanın ruhuna uyuyordu. Şimdi zaman başka. Yeni şeyler yapmak gerek.

Kemal Kılıçdaroğlu son girişimleriyle bugüne kadar yapılmayanı yaptı. Ezeli ve ebedi olması istenen çatışmaların önüne bir set çekmek için radikal girişimlerde bulundu. Ve bunu ezilmiş Alevi kimliğine rağmen yaptı. Ancak bir takım "derin odaklar", Erdoğan'ın 27.725.131, Kılıçdaroğlu 25.432.951 oy oy aldığı Cumhurbaşkanlık Seçimlerinin arefesinde, Türkiye siyasi tarihinde hiçbir geleneği olmayan 'istifa propagandası'nı başlattı. Seçim yenilgisinin hemen ardından, sanki tabanda böyle bir arzu varmış gibi, profesyonel algı yönetimi istifa yönünde bir baskı oluşturmak için devreye girdi. 


Şahsi notum: CHP'nin pr çalışmalarında zaman zaman bir ciddiyetsizliğin olduğu gözlerden kaçmıyor. İnce ayrıntılar bunlar.  Bir harf hatası da olabiliyor, font seçiminin - Adalet Yürüyüşünde olduğu gibi -  ünlü bir çikolata markasının ürününü çağrıştırması da olabiliyor. Bunlar ilk bakışta önemsiz görünen ancak insanlardaki bilinçdışı çağrışımları parti aleyhine olan ve kadrolü trollere bolca malzeme üreten ayrıntılar. 





Bu blogdaki popüler yayınlar

Akran ve siber zorbalıklarıyla çocukları kullanarak evlerin içine sızıyorlar

Film yapımcısı gibi çalışan kurgu ekipleri ve troll ağları

Hz Musa'yı Isıran Köpek