Halkımız bilsin ki bizlik bir durum yoktur

Bu kavga: Gençlerimizi geleceksiz bırakan, insanımızı sağ ve sol paramiliterizme mahkum ederek illegalite sahasına sürükleyen, kendileri ayrıcalıklı kimlikleriyle ülkenin yağından balından fazlasıyla nemalanan, tepeden inme konforlu alanlarını ellerinden kaçırmak istemeyen tarafların kavgasıdır. Bizlerin ne darbeci Anayasayla ne de militarist ırkçı saiklerle hareket eden Yargıtay 3.dairesiyle bir akrabalığımız vardır. Meclis'te olmalarına rağmen kadim kimlikleri yok sayılarak şerefleri ayaklar altına alınan onlarca Alevi ve Kürt millet vekilimiz var. Bizi temsil etmeleri için oradalar. Ancak sürekli kaybetmemizin vesilesi olmaktan öteye geçemiyorlar. Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin 'Yargı Darbesi'yle çatışan taraflar kaybedecek çok şeyleri olanlardır. BİZLER ise Kürtlüğü ve Aleviliği yok sayılan, ülkenin hakim ulus kimliklerinin sessizce onay verdiği HER TÜR HUKUKSUZLUĞA MARUZ KALAN toplum kesimleriyiz. Önce bu ülkenin ameleleri olduk, sonra uyuşturucudan kara para aklamaya, her tür yasa ve insanlık dışı kirli işin bizlere itelendiği çürük sistemin taşıyıcılarına dönüştürüldük. YARGIDAKİ GERİLİMDE bizlik bir durum yok. Biz mevcut sistemde her halükarde hep kaybeden tarafız. Üniversitelerdeki protesto hareketlerinde bile bizim gençlerimizi piyon gibi öne dizen hakim zihniyetle herhangi bir yakınlığımız olamaz. 2013 Gezi Olaylarında hedef gösterilen ve ölen yine bizdik. Bu hikayenin kaybedeni biziz. Bize sürekli kaybettirenlerle doku uyuşmazlığımız ortadayken son yargı darbesinin sebep olduğu gergin atmosferde rol alacak en son toplum kesimleri de bizleriz. Sizlere kolay gelsin.







Bu blogdaki popüler yayınlar

Akran ve siber zorbalıklarıyla çocukları kullanarak evlerin içine sızıyorlar

Film yapımcısı gibi çalışan kurgu ekipleri ve troll ağları