Politik bir tercih olarak; sürdürülebilir yoksulluk yönetimi
Avrupa Birliğinin Latin Amerika Ortak Pazarı Mercosur ile yaptığı ticaret anlaşmalar Avrupalı çiftçilerden sert tepki görüyor. Anlaşmaların olumsuz rekabet koşulları dayattığını söyleyen Avrupalı çiftçiler traktörlerle protesto gösterileri düzenliyor.
Liberalizmin inşa ettiği değerlerle birlikte neoliberalizme yenik düştüğünü gösteren buna benzer daha birçok olayla karşılaşacağız. Ancak burada vurgulamak istediğim nokta; Batı toplumunun edinilmiş haklarından kolay kolay feragat etmeyeceğidir. Çünkü bu eğitimin, içselleştirilmiş hakların ve yaşam biçiminin yol açtığı kaçınılmaz bir dirençtir. Yani bizde eksik olan şey! Zira emek dünyasında kazanılmış birçok hakkın yavaş yavaş işçi ve memurun elinden alındığı, gelir dağılımındaki adaletsizliğin artarak sürdüğü, ekonomik krizlerin faturasının yoksul kitlelerin sırtına yüklendiği, zenginin ise daha da zenginleştiği bir sömürü düzeninde yaşıyoruz.
KİTLELERİ YOKSULLUĞA MAHKUM ETMEK ÜLKE YÖNETİMİNDEKİ BECERİKSİZLİĞİN GÖSTERGESİ DEĞİLSE POLİTİK BİR ŞİDDETTİR