18-26 Nisan 1920 San Remo Konferansında alınan kararlardan bu yana Suriye'de ne değişti?

I. Dünya Savaşı'ndan sonra Suriye ve Lübnan Fransız mandasına devredildi ve Suriye üç parçaya ayrıldı. Fransızlara karşı ilk silahlı isyan güneydeki Dürzilerden geldi. 1946'da Fransızların çekilmesi ve Suriye'nin bağımsızlık ilanına kadar (1947) isyanlar ve karışıklıklar hiç eksik olmadı. 1960'a kadar geçen on üç yılda dört anayasa ve yirmi farklı kabine kuruldu. Suriye henüz kendini toparlamadan diğer Arap devletlerle 1948'de Arap-İsrail savaşında yer aldı. Süveyş Krizinden sonra Mısır ve Suriye birleşerek Birleşik Arap Cumhuriyeti'ni kurdu. Ancak bu birlikteliğin ömrü kısa sürdü (1958-1961). 1970'te Hafız Esat kansız bir darbeyle yönetimi ele geçirdi. 1973 Anayasası Suriye'yi Müslüman nüfusun çoğunlukta olduğu laik bir sosyalist devlet olarak tanımladı. Sünni kökten dinciler, Arap Alevi toplumu Nusayrilerden olan Esat'ların siyasetine muhalefet ettiler. Suriye'deki Müslüman Kardeşler Hareketi bu muhalefete karşılık geliyordu. Yükselen isyan hareketlerine ordunun çok sert müdahaleleri oldu. Hafız Esat Arap coğrafyasında kendi halkına karşı en büyük katliamı yapan lider olarak tarihe kazındı. Hama'daki bombardımanda binlerce insan katledildi. Oğul Beşar Esat 2000 yılında yönetimi devraldığında ülkenin kaderini değiştireceğine inandığı reform atılımlarını başlattı. Demokrasi kültürünün yerleşmesi adına "Şam Baharı" denilen bağımsız toplantıların önünü açtı. Ancak demokrasi atılımı kısa sürede yerini yine baskıcı totaliter uygulamalara bıraktı. 

Özetle, Suriye hiçbir zaman bildiğimiz anlamda hakim bir devlet olmadı. Parçalı ve çatışmalı bölgelerde vatandaşların kimlikleri dahi yoktu. 8 Aralık 2024 tarihinde uluslararası dengeler sonucu, İdlip'te kendi yönetimini kuran HTŞ lideri Culani'nin önderliğinde Şam Rejimi - geçmiş yıllarda yaşanan insani kıyımları bir kenarda tutarsak - kansız bir devrimle ele geçirildi. 

Bu "devrimi" bütünlük arz eden bir devletin yönetimini devralmak olarak okumak Suriye gerçeğini yansıtmıyor. Zira Suriye çok parçalı ve çatışmanın hiç eksik olmadığı bir coğrafya. Suriye'nin ülkeye hakim bir yönetim merkezi öncesi de sorunlu olmakla birlikte en azından şu son on üç yıldır hiç yok. Kürtler kendi kentlerini koruyor ve yönetiyor. İdlip gibi diğer bölgeler ha keza. Silahlı çok sayıda grup var. Onları silahlarını bırakmaya razı edecek bir ortak anlayışın inşası kolay olmayacaktır. 

Fransız mandasının Suriye ve Lümnan haritası /1922



Bu blogdaki popüler yayınlar

Akran ve siber zorbalıklarıyla çocukları kullanarak evlerin içine sızıyorlar

Film yapımcısı gibi çalışan kurgu ekipleri ve troll ağları

Hz Musa'yı Isıran Köpek