Hayatın olağan akışına uymayan "tesadüflerle" ağlarını örüyorlar

Farklı toplum kesimlerini hedef alan uluslararası karma suç şebekeleriyle saldırıyorlar. Yasa dışı dijital takiplerden elde ettikleri bağlantısal verileri tezgah ve kumpaslarda kullanıyorlar. Psiko-siber saldırı düzeneklerine zemin oluşturan devasa veri akışları var. Son yıllarda internet tuzaklarına düşürdükleri çocukları her yere sızmanın en kolay aracı haline getirdiler. Kendilerine yalandan, istismardan, iftiradan, kumpastan devasa bir GASP EKONOMİSİ inşa etmiş durumdalar. Yargı ve Emniyette hatırı sayılır bir güce ulaştıklarını, yedi yıllık dava ve soruşturmalarımın seyrinden bizzat tecrübe ettim. 

2015 Kasım'ında Savaş Bayram'ın kimler tarafından kullanıldığını sorgulamaya başladığım anda aleyhimdeki profesyonel itibarsızlaştırma düzeneklerinde tüm düğmelere birden basıldı. Tezgahın en başında birinci dereceden yakınlarımı aleyhimde manipule edenler bu defa arkadaş çevreme musallat olmuşlardı. Bunlar Taksim'in, Kadıköy'ün solcu çevreleriyle sınırlı kalan bir saldırı biçimi değildi. Sağ ve sol paramiliter çetelerin aynı anda harekete geçmesi, yurt dışındaki bağlantıların bu sürece dahil edilmesi (yurtdışında yaşayan kardeşlerimin de sürece dahil edilerek aleyhimde aleyhimde hareket etmeleri) ve nitelikli iftiraların farklı toplumsal kesimlerde karşılık bulması Savaş'ın da taşeronluğunu yaptığı kumanda masaları hakkında yeterince ip ucu veriyordu. İletişim hatlarına dışarıdan müdahalelerle her tür oyunu oynadılar. Savaş*** gibi kullanışlı aparatları kurulan tezgahlarda "işlevsel" hale getirdiler. Belli ki Ağrı nüfusuna kayıtlı, sosyal çevresinde Zana ismini kullanan Savaş Bayram, bana ve aileme yönelik yıllara uzanan itibarsızlaştırma saldırılardan başından beri haberdar biriydi. Bununla kalmayıp Alevi, sol ve sosyal demokrat çevrelerin sempatisini kazanarak aleyhimizde iş yapmayı sürdürdü. Bizimkilerin, yani ailemin, akrabalarımın, Alevi Kürt toplumunun, insan tanıma konusundaki zaafları gerçeklerin açığa çıkmasına her defasında engel oldu. Başta annem olmak üzere, yakınlarımdan yalan ve iftiralara dahil olanlar yüzünden mesele benim açımdan çözümsüz bir noktaya taşındı.

En başta ailemin ve yakınlarımın hangi networkler üzerinden manipule edildiği, çocuklarımızın ve gençlerimizin organize çeteler tarafından ne tür yol ve yöntemlerle organize suçlara alet edildiği, başta kendi toplumum olan Alevi Kürt toplumunun mercek altına alması gerekiyor.

(***) Savaş gibi kendi eylem ve söylemlerinin sorumluluğunu almaktan aciz insanlar her tür organize suçta aranan ideal tiplerdir. Her topluluğa kolayca ayak uydururlar. Her role girerler. Bir benlikleri yoktur. Kurnazlardır ancak zeka seviyeleri ortalamanın altındadır. Gerçeklik algısı sağlıklı değildir. "Suça Ortak Olma/Ödül/Şantaj/Tehdit" döngüsüne çekilen bu tür insanlar bir kere dahil oldukları organize çeteden yakayı kolay kolay kurtaramazlar. Ta ki tüm çete çökertilene kadar. / Not: Yıllardan sonra Maltepe'de bir üst geçitte rastladım, "Gerizekalı" deyip geçtim. Ne olacaktı ki Savaş gibi kurmaca bir karakteri karşıma alacak değilim. Kişisel tarihçemde "Onursuz İkiyüzlü İnsanlar Hanesi'ne düşen biridir.


Bu blogdaki popüler yayınlar

Akran ve siber zorbalıklarıyla çocukları kullanarak evlerin içine sızıyorlar

Hz Musa'yı Isıran Köpek

Film yapımcısı gibi çalışan kurgu ekipleri ve troll ağları