Biraz da hell angels çetesini araştıralım bakalım

Kendileri gibi düşünmeyen, kendileri gibi yaşamayan herkesi çoluk çocuğuna kadar ezilmesi gereken "böcekler" gibi gören güç odaklarının her zaman taşoron çeteleri olmuştur. Dinci muhafazakar ya da seküler hiç fark etmeksizin hepsinde aynı durum var. Kurumların bile yasalardan azade mafyatik yapılanmalardan medet umduğu bir devlet çatısı altında yaşıyoruz malesef. Bunlar hep üçüncü dünya ülkelerine has özellikler. Çocuklarına ırk/mezhep gözetmeksizin kıymet veren toplumlar kalkınır. Cemaat/hemşerilik/siyasi çıkar gruplarıyla kamplara bölünen toplumlarda ise refah ve huzur olmaz. "Öteki" kesimlerin çocuklarını yasa dışı her tür pisliğe itenler eninde sonunda kendi çocuklarını da o çukurda bulur. Dünya eskisi gibi belli grupların kendilerini izole edebilecekleri kadar büyük bir dünya değil. Öyle ki atılan her taş kısa zamanda dönüp sahibinin kafasını yarabilir. Çocuklar herkesin kırmızı çizgisi olmalıdır. Bu konuda bir uzlaşıya varılmazsa toplumsal ve kurumsal çöküş kaçınılmazdır. Geç bile kalındı. Çocukları koruması gereken Aile mahkemeleri ve savcılık birimleri çocuk istismarcısı organize çetelerin güdümündeki kararlara imza atıyor. Mevcut risklerin farkında olan bir annenin ve aynı zamanda konuya hakim bir sosyoloğun yıllara uzanan mücadelesi, ilk elden Yargı ve Emniyetteki çete uzantılarının itibarsızlaştırma saldırılarıyla, kurumsal gücün kullanıldığı nitelikli iftira düzenekleriyle engelleniyor. Bundan âlâ çöküş mü olur..?!

Haziran 2019'da sosyal medyada yaşanan bir olaydan alıntıdır