Devlet olmak ciddiyet ve tutarlılık gerektirir

Devletin en üst makamlarının, toplum ortalamasının üstünde bir düstur kullanmak gibi, yazılı olmayan kuralları vardır. 

İdamı savunmak sıradan vatandaş için suç değildir. Ancak devlet yetkilileri için bağlayıcıdır. Çünkü imzacısı olduğumuz en saygın uluslararası anlaşmalar bunu gerektirir. 

İkiyüzlü devlet olmaz. Ancak yönetimdekilerin politikaları ve söylemleri nedeniyle güvenilmez devletler olur. 

Popülist söylemlerin şahsi ikbal dışında bu topluma sağlayacağı en ufak bir hayrı yoktur. 

Verdikleri sözleri yerine getirmeyen, kendi halkı arasında ayrımcılık yapan, hukuk normlarının dışında hareket eden keyfi yönetimler uluslararası toplumda saygı görmezler ve geri kalmaya mahkum devletler olarak lanse edilirler.  Bizi bu gericiliğe mahkum eden anlayışın Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığı koltuğunda veya başka üst düzey makamlarda olması toplumun geleceği açısından endişe vericidir. 

Parlamentosuna vekillerimizi gönderdiğimiz, ilk kurulduğundan bu yana üyesi olduğumuz AVRUPA KONSEYİ, üyelik koşullarında ilk madde olarak ölüm cezalarına son verilmesini öngörür. Bu aynı zamanda ilkel kabile devletinin arazlarından kurtulup insanca yaşanır bir hukuk sistemine kavuşmanın da ilk ön koşuludur.







Bu blogdaki popüler yayınlar

Akran ve siber zorbalıklarıyla çocukları kullanarak evlerin içine sızıyorlar

Film yapımcısı gibi çalışan kurgu ekipleri ve troll ağları

Hz Musa'yı Isıran Köpek