Kadıköy Acil ve Şam olayı - Emniyetteki Yozlaşma derin değilse tahkikat başlatılır
Yıllardır küçük yaşlardan itibaren özellikle "sahipsiz" "başıboş" gördükleri çocukları zehirleyen ekiplerin varlığı bilinmez değil. Bu çocukların iradelerini erken yaşlarda farklı yöntemlerle kırarak kendilerine biat etmelerini sağlayan odaklar var. Bunu, gençlere yaklaşabilecekleri rap/hiphop tarzı müzik, eğlence ve sair üzerinden yapmak için özel olarak görevlendirilen kişiler üzerinden yapıyorlar. Hedefe koydukları çevreleri can evlerinden, vuruyorlar. Fuhuş, uyuşturucu ve daha başka birçok suça bulaştırılan gençlerin yaş oralaması yine aynı çeteler tarafından kumanda edilen siber ve akran zorbalıklarıyla 11-12'lere kadar düşüyor. Çok ağır hak ihlalleri ve insan yaşamına kasteden olaylar var.
Emniyet, özellikle bilişim ve çocuk şube bütün bu olayların üzerine gitmekle yükümlüdür. Sesini çıkaran insana kulak verilmezse, olayın üstü klasik yöntemlerle kapatılırsa hakim bir devletin varlığından bahsetmenin imkanı kalmaz. Bir-iki isim yapmış müzik grubunun imajı bozulacak diye, kazındığında bataklığı kurutacak ana bağlantıların açığa çıkacağı bu mesele ört bas edilemez. Gerekli ve dürüst bir soruşturmanın savsaklanması, arka planda daha derin meselelerin yattığının da kanıtı olur. Bu çocuk (rapçi Şamil Oymak) kendi mahallesinin içinden çıkan patlak sestir.
Kol kırılır yen içinde kalır derler bizim kültürümüzde. Yozlaşmanın ve çürümenin yolunu açan olumsuz bir özelliktir. Artık herkes ideolojik ya da her ne ise, içinde bulunduğu, kendisini o güne kadar ait hissettiği grubun insani, vicdani, ahlaki olmayan eylemlerini ifşa edecek. Önümüzdeki günlerde bunun daha fazla örnekleriyle karşılaşacağımızı söyleyebilirim. Olması gereken bir gelişme. Ancak cesaret isteyen de bir eylem. Hiç ummadığınız kişi ve oluşumların uyuşturucu ticaretinden fuhuş çetelerine varana değin hangi yasa ve ahlak dışı çıkar ağlarıyla girift ilişkilere sahip olduğunu öğrenmek birçoklarını şok edecektir. Yenine sığmayan kırık kolları saklamak eskisi kadar kolay olmayacak. Beklediğimiz de buydu. Zira insan olmak bunu gerektirir.
Emniyet bunlara yıllardır ya müdahale edecek gücü bulamıyor ya da daha yukarıdan gelen talimatlarla bunları görmezden geliyor. Kadıköy'ün, Taksim'in, kentin varoşlarına kadar sızan uyuşturucu ve fuhuş mafyasının ağına düşen gençler, yıllardır bataklıktan farksız çeteler eliyle zehirleniyorlar. İnternete girme yaşının düşmesiyle birlikte, özellikle son dört-beş yıldır, tuzağa düşen çocuklar yasa ve ahlakdışı yöntemlerle kirli işlerde kullanılıyor. Siber çetelerin etkinliğinin internet üzerinden evlerin içerisine kadar sızma kabiliyeti, sistematik dejenerasyonu eskisine oranlar çok daha yaygın hale getiriyor.
Emniyet, özellikle bilişim ve çocuk şube bütün bu olayların üzerine gitmekle yükümlüdür. Sesini çıkaran insana kulak verilmezse, olayın üstü klasik yöntemlerle kapatılırsa hakim bir devletin varlığından bahsetmenin imkanı kalmaz. Bir-iki isim yapmış müzik grubunun imajı bozulacak diye, kazındığında bataklığı kurutacak ana bağlantıların açığa çıkacağı bu mesele ört bas edilemez. Gerekli ve dürüst bir soruşturmanın savsaklanması, arka planda daha derin meselelerin yattığının da kanıtı olur. Bu çocuk (rapçi Şamil Oymak) kendi mahallesinin içinden çıkan patlak sestir.
Kol kırılır yen içinde kalır derler bizim kültürümüzde. Yozlaşmanın ve çürümenin yolunu açan olumsuz bir özelliktir. Artık herkes ideolojik ya da her ne ise, içinde bulunduğu, kendisini o güne kadar ait hissettiği grubun insani, vicdani, ahlaki olmayan eylemlerini ifşa edecek. Önümüzdeki günlerde bunun daha fazla örnekleriyle karşılaşacağımızı söyleyebilirim. Olması gereken bir gelişme. Ancak cesaret isteyen de bir eylem. Hiç ummadığınız kişi ve oluşumların uyuşturucu ticaretinden fuhuş çetelerine varana değin hangi yasa ve ahlak dışı çıkar ağlarıyla girift ilişkilere sahip olduğunu öğrenmek birçoklarını şok edecektir. Yenine sığmayan kırık kolları saklamak eskisi kadar kolay olmayacak. Beklediğimiz de buydu. Zira insan olmak bunu gerektirir.
Ekte sunduğum caps'ler kullanıcıların herkese açık paylaşımlarından alıntıtır.
*"Hells Angels 1948 yılında ABD’de kurulduğundan beri ismi gündemden hiç düşmedi. Zaman zaman çete savaşları, zaman zaman cinayetlerle anıldılar. Hells Angels bugün 52 ülkede faaliyet gösteriyor. Bu şubeler arasındaki tek Müslüman ülke ise Türkiye. Hells Angels üyeleri üzerlerinden hiç çıkartmadıkları armalı ceketleri, vücutlarındaki dövmeleri, heybetli motosikletleriyle her gittikleri yerde dikkatleri üzerlerine çekiyor. Her yere topluca gitmeleri ve aralarındaki hiyerarşi de haklarındaki çeşitli iddiaların ortaya atılmasına neden oluyor." http://www.hurriyet.com.tr/gundem/cehennem-meleklerinden-savunma-suc-orgutu-degil-sosyal-kulubuz-40887418
