İnancın konusu olan din ve bilimin konusu olan marksizim

Felsefeci Yazar Sadık Usta ve Felsefeci Yazar Dücane Cündioğlu'nun ele aldığı tartışma güncelliğini koruyor:

Bilimsel açıdan Tanrı'nın varlığı henüz ispat edilemediğinden dogmatizm söz konusu olduğunda hiçbir ideoloji dinlerle aynı düzlemde ele alınamaz. Çünkü bilimsel bakış açısına göre tüm inanç sistemleri değişmez bir dogmaya dayanır. O da Tanrı'nın var olduğudur. Bu noktada Dücane Hoca'nın bir miktar kendisiyle çeliştiğini düşünüyorum. Çünkü her zaman inanç ile düşünceyi karşı karşıya getirmenin beyhudeliğinden dem vurur. Yanılıyorsam umarım ileride doğrusunu anlarım.

İnanca dayalı olan, yani ispatı bilimsel yöntemlerle mümkün olmayan dogmaları kimi ideolojilerde görmek elbette mümkündür. Ne var ki marksizimi, ekonominin konusu olan bir ideoloji olarak, dogmalar bağlamında dinlerle aynı düzleme oturtmak, materyalist/rasyonel dünya görüşünü görmezden gelmeyi gerekli kılar. Bir ideoloji olarak marksizmde, ütopyalar konusunda dinlerle bir benzerlik kurulabilir. Ancak tartışmaya konu olan meselenin "benzerlikler" ve "farklılıklar"dan ziyade zemin farklılığından kaynaklandığını düşünüyorum.  

İnanç ile us aynı düzleme çekilebilir mi? Dinler her şeyi mantıkla mı açıklar?





Bu blogdaki popüler yayınlar

Akran ve siber zorbalıklarıyla çocukları kullanarak evlerin içine sızıyorlar

Film yapımcısı gibi çalışan kurgu ekipleri ve troll ağları

Hz Musa'yı Isıran Köpek