Hiç kimse hiçbir davanın zayiatı olacak kadar kıymetsiz değildir
Fakir Müslümanlara yapılacak en büyük kötülük onları doğmamış bebeklerin şehadetinden medet umacak kadar hasta etmektir, bitmeyen haksızlıklar karşısında yaşadıkları ızdırabı yüceltecek kadar ruhlarını yaralamaktır, sürekli kaybetmeleri karşılığında öte dünyaları bahşetmetmektir. Bunu yaparken mana ile eylem arasındaki gerçek ve doğru ilişkiyi sürekli olarak bozmaktır.
Müslüman toplumunun Ortacağını yaşıyoruz. Hristiyan endüljansının bir benzerinin bugün Müslüman toplumda şehadet anlayışının istismarıyla zühur ettiğini görüyoruz. Halkın şehadet inancını dahi kirli siyasetine katık eden Filistin davasının zengin destekçilerinin rahatları yerindedir. Ölenler onların çocukları değil.
Bir topluma yapılacak en büyük kötülük onları belli ideolojilerin ve çıkar odaklarının piyonu veya aparatı haline getirmektir; sürekli kan kaybeden hak mücadelerinde mücadeleyi veren toplumu dejenere eden, davayı itibarsızlaştıran mekanizmaları devreye koymaktır. Topluma aklı öteleyen bir kin ve düşmanlık yüklemektir. Aşırı politize olmuş hasta bir toplum inşa etmektir. Biz bunun bir benzerini Türkiye'deki Kürt hareketlerinde de gayet net görüyoruz.
Ve daha da önemlisi mana ile eylem arasındaki dengeyi gözeten Ghassan Kenefânî gibi o toplumun münevverlerini suikastlerle ortadan kaldırmaktır.
NOT: Tek devlet çatısı altında eşit haklara dayanan onurlu ve huzurlu birlikteliğin inşa edilemediği yerde tahakküm ve sömürü ilişkisi vardır. Filistin ve Kürdistan örneklerinde görüldüğü üzere bunun adı tüm dünya literatüründe işgaldir. İsrail bizdeki 1924 anayasasıyla yapılanın bir benzerini sonradan 19 Temmuz 2018'de yaparak işgalciliğini perçinledi: Ülkede yalnızca Yahudilerin kendi kaderini tayin etme hakkına sahip olduğunu ilan etti ve Arapça'nın resmi dil statüsü ortadan kaldırıldı. İsrail nüfusunun yüzde 20'sini oluşturan Arapların kendi devletlerini kurma hakkını hukuken ortadan kaldıran, sağ kanat hükümetin desteklediği "ulus-devlet" yasası 120 üyeli parlamentoda 55'e karşı 62 oyla kabul edildi.
