Ha Hedep ha Dem ne fark eder, oy verdiğimiz sürece devlet nezdinde teröristiz nihayetinde...

Sabah bir suikast haberi okuyorum. Haberde DEM Partisi geçiyor. Nasıl yani, bilmediğim bir siyasi parti mi var diye düşünürken HDP'nin, isim değişikliğinde ilk tercihi olan HEDEP'i iptal edip bu kez DEM yaptığını öğreniyorum.

Kürt siyaseti sistem eliyle kriminalize edildikçe inşa edilen olumsuz algı isim değişiklikleriyle kırılmak isteniyor. TBMM'nin üçüncü büyük partisi olmasına  rağmen yeni adıyla DEM Parti terörle ilişkilendirilmeyi aşamıyor. Bunda partideki ileri gelenlerin Öcalan tutumunun etkisi var. Tecrit meselesi İHD'lerin tutuklu ve hükümlü hakları kapsamında ele alınmalıdır. Sonuçta Öcalan devlete karşı kurulan en büyük silahlı örgütlenmenin başı. İki taraftan onbinlerce ölümün baş müsebbiblerinden biri. DEM Parti Kürtlük adına tek bir kazanım elde edemediği gibi milyonlarca Kürt seçmenini Öcalan'a engaje ederek krimininalize ediyor. Tekçi faşist devletin yapacağı şeyi DEM Parti ileri gelenleri yapıyor. İçişleri Eski Bakanının: '6.5 milyon suçlu'nun yüz bilgileri sistemde var." beyanındaki 6.5 milyonun tam da dönemin HDP seçmenine karşılık gelmesi beni düşündürmüştü. 

Meral Danış Beştaş'ın Meclis'te kendisine terörist diyen bir milletvekiline dönerek, "Terörist senin babandır" çıkışını dışarıda tutarsam, sürekli kriminalize edilmek sanki legal bir parti olan DEM Partide kimsenin zoruna gitmiyor. (Hayır salağa yatmıyorum. Sadece kendimi karşıtların ve Partinin diliyle değil kendi anladığım dilde ifade ediyorum.)


Bu blogdaki popüler yayınlar

Akran ve siber zorbalıklarıyla çocukları kullanarak evlerin içine sızıyorlar

Film yapımcısı gibi çalışan kurgu ekipleri ve troll ağları

Hz Musa'yı Isıran Köpek