Türk solunun Kürt siyasetine "sınıf tavrı" dayatması metazoriktir

"Tarihçi Eric Hobsbawm, Fransız Devrimi ile açılan çağı 'Devrimler Çağı' olarak adlandırmıştı. Evet, Avrupa ondokuzuncu yüzyılı devrim amaçlayan başkaldırma eylemleriyle geçirdi. Kıtanın batısında patlak veren devrim girişimlerinde taleplerin, sıkıntıların kaynağı toplumsaldı, yani sorunlar sınıfsal bir temele dayanıyordu. Sanayide öncü rolü oynayan 'Batı' yeni sınıflaşmanın da, sınıf sömürüsünün de başlıca aktörüydü. Mücadele burjuvaziye karşı veriliyordu. Avrupa’nın doğusunda da ayaklanmalar eksik olmuyordu, ama bunların içeriği farklıydı: sorun, 'ulusal'dı. Çünkü kıtanın bu tarafında üç çok-uluslu imparatorluk yer alıyordu. 'Kara' imparatorluklarıydı bunlar: Osmanlı, Rus ve Avusturya İmparatorlukları. Buralarda egemen etnisitenin dışında kalan halklar kendi bağımsız devletlerini kurma çabası içindeydiler... İki farklı mücadele tipi iki farklı siyasi örgütlenme getirdi. Sınıfsal temelli mücadelelerde baş rol işçi sınıfına kalıyordu. Ulusal temel ve ulusal bağımsızlık sözkonusu olduğunda hareketin başında bir tür 'ulusal koalisyon' görüyorduk. Burada intelicensiya belirleyici bir konumda oluyordu ve sınıf üstünde durmadan ulusun bütününü mücadelenin içine çekmeye çalışıyordu." Murat Belge / Birikim





Bu blogdaki popüler yayınlar

Akran ve siber zorbalıklarıyla çocukları kullanarak evlerin içine sızıyorlar

Film yapımcısı gibi çalışan kurgu ekipleri ve troll ağları

Hz Musa'yı Isıran Köpek