Welcome to Ela's Republic Şinpū Tokubetsu Kōgek

 

Olaylar hem üzücü hem de düşündürücü...   Eğer Kürtler mafyalaşıyorsa bunda sistemin de büyük rolü var. Muhtemelen etkisiz hale getirmek istedikleri gruplara "sistemin görünmez araçlarıyla" böyle müdahale ediyorlar. Bir taşla iki kuş. Türk milliyetçisi Sedat Peker'i 50 derecede kavrulan Arap diyarıda mülteci yapanlar Kürde ne yapmaz ki.  Yanlış yolları ana arter bellememek gerekir.  Kötülük ve suç çoğaldıkça bulaşıcı hale gelir. Bunu aşacak akli selim sahibi kanaat önderleri yoksa o toplum uçuruma sürüklenir. Kendilerine yasa dışı alanda özerklik sağlanması karşılığında sistemin en kirli işlerini üstlenenler, içinden çıktıkları toplumu da derin bir çürümeye mahkum ederler. Maddi gücün büyüsü bir zaman sonra yerini derin acılara bırakır.  Mayfalaşan her toplum kesiminde ve  Kürtlerde olduğu gibi...  En acısı da genç ölümlerdir.  ORGANİZE SUÇ YAPILANMALARIN OLMAZSA OLMAZI: TAŞERON SİBER ÇETELER Fevri bir halkız. Sogulamadan öfkeyle harkeket eden bir...

 

 

Arap emperyalizmi kapımıza dayandı.  Hepimizin sonu o Japon gibi olacak...

 

"Hüseyni bakış şefkattir, merhamettir, müstesna bir yükselişin, muazzez bir zirvenin izhar ve ifadesidir. Hz. Hüseyin ve ashabının kanı çöl kumlarına dökülse de, haklılıkları bütün Yezid kafilesini kesif bir yenilgiye uğratmıştır."

 Vardır elbet Yaradanın bi bildiği...

Bir askerin uykudayken öldürüldüğü anların videosunu paylaşıp bu görüntüler üzerinden bile espiri yapmaya çalışmak artık insanımızın psikolojisini sorgulanacak hale geldiğini gösteriyor.  Yıllarca siber çeteler tarafından kitlesel halde vahşet videolarına alıştırılan çocuklara da hazır olun. İnsanlarının vücut bütünlüğünün bozulduğu, hayvanlara işkencelerin yapıldığı, ağır pornografik içeriklerin ve sapkın görüntülerin yer aldığı videolar internet çetelerinin tuzağına düşürülen çocuklara "meydan okuma liste görevleri" olarak günün belli saatlerinde izletiliyor. Böyle bir jenerasyon yetişti. İlk grup şimdilerde otuzlu yaşlarına yaklaşıyor. Daha beterleri yolda. Vicdan yoksunu acımasız "insanı" inşa etmek artık bu kadar kolay!

SİBER GÜVENLİK ULUSAL GÜVENLİK MESELESİDİR. VATANDAŞIN KİŞİSEL VERİLERİNİN KORUNMASI DEVLETİN ANAYASAL YÜKÜMLÜLÜKLERİ ARASINDA YER ALMALIDIR.  Ulus-aşırı siber çeteler ve yerellerdeki işbirlikçi suç yapılanmaları, anlık dönüştürücü ses ve yüz algoritmalarını kullanarak hesaplarına girdikleri kişiler üzerinden büyük vurgunlar yaptılar. Bu organize çeteler DEEPFAKE tekniğiyle yapılan internet sahtekarlıklarının yanı sıra gerçek hayatta eşgal benzerlikleriyle kurulan tezgah ve oyunlarla da nefret suçlarına davetiye çıkarıyorlar. Yabancı İkizini bulmak için kullanılan shazam türü programlarla çocuklar dahi büyük tehlikelerle karşı karşıya bırakılıyor. Dijital alandaki baş döndürücü ilerlemeler bu tür saldırıların ikna kabiliyetini her geçen gün artırıyor.  İnsanları zan altında bırakan tehlikeli düzenekler soruşturma konusu yapılmıyor.  Çocuğun bile 'Yabancı İkizi'ni kullanan kurumsal destekli Deepfake Çetesi "Algoritmaların bizi izole ettiği, birbirimizden apayrı gerçeklikl...

Yettiniz be..! I'm not your slave!

Akademide sosyolog ünvanıyla yer işgal eden bir adam Abdullah Öcalan'a laf edenlere mektuplar gönderiyor. La fontain'in fabl türü hikayeleri üzerinden leylek, kaplumbağa, keklik, keçi benzetmeleriyle insanları bu mektuplarda tehdit ediyor. Belli kesimlerce tanınan bu ve benzeri şahısları tanımıyorum, cehaletimi mazur görün ama duyduklarım biz Kürdler açısından trajikomik bir çerçeve çiziyor. Şaka gibi. Bu insanlar milyonlarca Kürdü adeta esir almış durumdalar. Devletten beterler. Gereksiz insanlara gereken değeri verin. Gerekenden fazlasını vermeyin. Sanırım bunu öğrenmek biraz zaman alacak. 

[ Prof.Dr. İzzettin Önder'in kaleminden / Evrensel ] "Edward Munch’un çığlık adlı ünlü tablosunu yorumlayanlar, bu eserin ressamın yaşamı boyunca yaşadığı ıstırapların sonucu olduğu kanaatine varmışlardır. Resimde, bir gemi güvertesinde çığlık atan bir kişi ve arkada bu durumu sakince izleyen iki kişi bulunmaktadır. Bu resmi şöyle de yorumlamak mümkündür; resim, fiziksel görüntüler olarak değil de, insanların ruh aleminde yaşadıkları nevrozların algılandığı bir görüntüleme cihazının ekran yansımaları olarak görüldüğünde tablo daha bir anlam kazanmaktadır. Denizin ortasında yaşananları kimileri sükunetle, kimileri ise derin kaygı ve yeis ile karşılamaktadır. Peki, bugün değerli okuyucuları böyle bir yazı ile karşı karşıya koymanın sebebi ne olabilir, sorusuna yanıtım, bu eserin, yaşadığımız derin çöküşte toplumun çeşitli katmanlarındaki insanların çelişkili ruh halinin harika bir görüntüsünü veriyor olmasıdır.... Evet, denizin ortasında giden gemide hepimiz varız, ancak devlet...

Erkek ve kız çocuklarını ayırmanın toplum dokusuna ne ölçüde zarar verdiğini daha iyi anlamak ve ifade edebilmek için bu yönde ciddi akademik çalışmaların yapılması gerekiyor.  Muhafazakarlar ısrarla savundukları kimi değerleri korumak isterlerken çağ dışına, hayali bir evrene sürükleniyorlar. Geçmişten gelen alışkanlıkları devam ettirmedeki ısrarları daha büyük riskleri görmelerini engelliyor.  İnternet ve bilgi çağında eğer çocukları birbirinden izole ederseniz, toplum dokusunun ne derece tahribata uğrayacağını da hesap etmelisiniz.  Olması gereken şudur; çocukları kendi öz kültürlerine yabancılaştırmadan, ailede verilen eğitim ile eğitim sistemi arasındaki uyumu/entegrasyonu iki yönlü sağlamanın yollarını bulmaktır.   Toplumu çağdaş dünyada saygın bir yere taşımak adına ibre her zaman çağdaş değerlerin öne çıktığı eğitim sisteminden yana olmalıdır.  Muhafazakarlar açısından konunun özü erkek ve kızların yakınlaşmasıdır. Mütedeyyin kesimi en çok rahatsız eden ...

  - Ver fon müziğini... coffin dance

 

İster idelolojik, ister etnik, isterse inançla ilgili olsun, haklı bir davanın yanlış insanlar tarafından savunulması o davanın sonunu getirir.   Haklı davaların büyük önderleri olur. Dünyada düşmanlarının bile saygınlığını kazanan liderlerin sırrı tam da budur. Biz Kürdlerin de çok kıymetli ataları, önderleri, liderleri vardır.  R esmi tarih baskılasa da hakikatler gün yüzüne çıkmaya mahkumdur. Her ne kadar n arsisist histerik adamları lider diye başımıza bela edenler, bizleri başkalarının liderlerine öykünen ezik bir toplum haline getirseler de... Bir düşüncenin, bir idealin temsilcisi gibi konuşmak yürek ister. Gerçekten bilen, okuyan, anlayan insanların mütevazılığı tam da bundandır. Ancak onların bıraktığı boşlukları tabiri caizse çer çöp doldurmaktadır.  İnsanların hayatlarına anlam veren dünya görüşleri, ait oldukları ve savundukları değerleri elbette olacaktır.  Ancak d kkat ederseniz belli bir görüşü futbol takımı tutar gibi sahiplenenler ya sığ kişiliklerdi...

Kötü amaçlı deepfake piyasası ve kurumsal arka planı  via alismetamorphosis.blogspot Deepfake pazarını kuranlar profesyonel ses ve görüntü hileleriyle, telefon ve internet sahtekarlıklarıyla istedikleri filmleri çevirip troll ağları üzerinden ortalığa servis ediyorlar. Özellikle benim gibi farklı inanç ve etnik kimliklere sahip muhalif görüşteki insanları "kolay hedef" görüyorlar. MÜŞTERİLERİNİN TALEPLERİ DOĞRULTUSUNDA  dijital takibe***  aldıkları kişileri itibarsızlaştırmak için nitelikli iftira düzeneklerini kuruyorlar. Kurumsal ayağı da olan deepfake saldırılarından canlı çıkmış olmam bile mucize.  Hayatımız Türkiye'de işlerin nasıl döndüğünü gösteren lab sahasına döndü (***)  Dijital Takip   çok geniş bir saldırı biçimini tanımlıyor:   Konum tespiti, ortam dinleme, telefon ve internet hareketlerini kayıt altına alma, telefon rehberini, arkadaş listesini ele geçirme, elde edilen bilgileri yapay zeka programlarıyla çalışan veri bankalarına yükleyere...

 

bu coğrafyanın en büyük sorunudur... Aksanlı İngilizce konuşmanın, aksanlı Türkçe konuşmaktan niçin hiçbir farkının olmadığını düşünmek istemezler. Bebeklerin anadille şekillenen ses ve dil yapıları aksanı kaçınılmaz kılmıştır. Ancak YÜCE TÜRK AYDINLARI Kürtlerin Türkçesini bir şive sorunu olarak görmeyi tercih eder. Aksanlı Türkçe konuşan Kürdü, bir Denizlilinin şive farklılığına indirger. Eğitimli kent kültürüyle beslenmiş İstanbul şivesiyle kurulan Eğitim müfredatı, tüm coğrafyanın iletişimini sağlarken Kürtlerin aksanını "düzeltilmesi gereken bir şive" mertebesinde görür. Oysa Kürtler anadilleriyle gelişen ses ve dil yapılarını ilkokula geldiklerinde tanıştıkları Türkçeyle değiştirmeye başlamışlardır. Kürtçe anadilde eğitim tartışmaları bile son yılların konusudur. Kürtlerin bırakın anadilini, Kürtlüğün varlığını bile yok sayan bir "Türk Aydınlar Sınıfı" zihniyetinin arazlarını yaşıyoruz. Kürtlerin en büyük sorunu Jön Türklere fazla güvenmek olmuştur. Kurtuluş s...

Devletin İstihbaratına çalışan birimlerin görevi tehdit ve şantaj ağlarıyla aileleri birbirine düşürmek, çocuk istismarcılarının hamiliğini yapmak, liyakatsiz kadrolara arka çıkmak olmamalı... via alismetamorphosis.blogspot Haklı mücadelemde yalnız olmayı ben seçmedim, buna mecbur kaldım...  2017'de saldırıları usulüne uydurarak yasal zemine taşıyanlar, dava ve soruşturma bombardımanı başlattıklarında beni aramayan sormayan annem telefon açıp dava duruşmalarına katılmamam yönünde telkinde bulunuyordu. "Boşver, katılma" diyordu. Oysa savunma için maddi manevi en ufak bir destekte bulunmuyordu. Oğlumu evde tek bırakıp duruşmaya gittiğim oldu.  Soruşturma ve davaların sayısı arttıkça hukuki süreçlerimle kendim ilgilendim. Ailemden hiçbir destek görmedim. Hakkımda açılan sekiz davanın tüm duruşmalarının ( Pandemi döneminde Aile mahkemesinde görülen şaibeli bir duruşmadan geri çevrilmemi saymazsam -duruşma yapılmış görünüyor - ) bir teki hariç hepsine katıldım. Duruşmadan iki...

Bu gidişle Türkiye'de onur ve haysiyete yönelik saldırıların önlenmesi konusunda başvuracağınız en son yerler mahkemeler ve savcılık birimleri olacak. Yıllardır yüksek sesle saldırıları, saldırıların işleniş biçimini, kurumlardaki suç yapılanmasını kamuya açık Blok yazılarımla paylaşmama rağmen bu konuda en ufak bir iyileşme olmadı. Aksine yazıların gerekçe gösterildiği beş davanın ikisi Aile mahkemelerine, üçü Asliye Ceza mahkemelerine taşınarak sesim yargı eliyle, yargıdaki paralel yapılanmalar eliyle bastırılmak istendi - Bknz .  Yasaları amacının dışında, kişileri yıldırmak için kullananlar, bu davalardan çıkan "Emniyet takibi" kararlarıyla kurumlardaki nitelikli iftira çetelerini harekete geçirenler, sizi bitmek bilmez bir kısırdöngü içerisine hapsediyorlar.  Öncesi de olmakla birlikte 2016'da açıktan başlattıkları itibarsızlaştırma saldırıları ve paralelinde başlattıkları dava ve soruştuma bombardımanı karşısında ülkede başvurulacak kurumsal bir mercii maalesef ...

 

  Kürtler ve itaat Doğu kültürlerinde kurumlaşan devlet zulmüne karşı, neden özgürlük mücadelesi verilmediği, bir halk hareketinin olmadığı, her düşünen insanın sorması gereken bir sorudur... Kürtlerin bugünkü perişan hallerinin asıl sebebi, asi ve intikamcı olmaları değil, bizzat kendilerine güvenmemeleri, dost bildiklerine güvenmeleridir. Bu naif psikolojileri, onları birçok badireye sürükledi. Osmanlı’ya ve Türkiye Cumhuriyeti’ne sadık kaldılar, Kurtuluş Savaşı’na katıldılar, Lozan’da dindaşlık adına hak iddia etmediler. Buna karşılık, kendilerine hiçbir hak verilmedi, kendilerine Kürt denilmesi bile esirgendi, dilleri yasaklandı, çocuklarına Kürtçe isim vermeleri önlendi. Devlet Kürtlere, “siz de Türklerin bir kolusunuz” dedi ama buna önce Türklerin kendileri inanmadı." Suriye, İran ve Irak Suriye Kürtleri, I. Dünya Savaşı sonrası, Fransa işgaline karşı savaştılar. Bağımsızlık mücadelesinde, Fransa’dan ilk yönetimi devralanlar da kendileri oldu. Ancak sonraları Arap ırkçı çoğu...

  

"Kurumsal veri girişlerinde yüz yıllık ayrımcılık politikalarının izleri" - bknz via alismetamorphosis.blogspot Beni bilen bilir, bilmeyen de kendisi gibi bilir Reuters'da borsa muhabirliği yaparken bu kadar çalışmıyordum. Her şey ücret karşılığı değildir. Toplumcu gerçekçilik motivasyonuyla hem ODTÜ sosyoloji formasyonumun bana kattıklarını hem de sorgulayıcılığımı destekleyen muhabirlik geçmişimden edindiğim tecrübeyi kullanıyorum. Kendi davalarıma ve haklı mücadeleme odaklanırken insanların olayları algılama biçimlerini gözlemliyorum.  Hatalarını telafi etmeye çalışmak yerine yalan ve iftiralarda ısrar edenleri, organize suçlarda bilfiil rolü olan kişi ve adresleri yargıya taşımak mümkündür. Ancak bunu devletin en kilit kurumları yaparsa ortada büyük bir çürüme var demektir. Bknz - "Mahkeme kararlarına yön veren çocuk istismarcısı paramiliter çeteler" "Çarpışan çıkarın arasında kişilerin harcanması" - İonna Kuçuradi

The yellow flower answered with a question - Is there any place out of death?..  

 

 where 50 million stateless nation of indigenous Kurds doesn't have a chair...  UN Indigenous people resolution - Human Rights Article 46.

 

 

  Kedilerin gözbebekleri hıçkırdığında büyür

Aranırken karşılarına bir eczane çıktı. Eczanenin vitrininde bir kutu çil kremi duruyordu. Kutunun yanında da şöyle bir yazı vardı: Çillerinizden mi yakınıyorsunuz? Pippi, eczaneye girdi. Ardından da Tommy ile Annika girdiler. Tezgâhın arkasında yaşlı bir kadın duruyordu. Pippi, yaşlı kadına doğru gitti. “Hayır,” dedi. “Ne istediniz?” dedi yaşlı kadın. “Hayır,” dedi Pippi yine. “Ne demek istediğinizi anlamadım,” dedi yaşlı kadın. “Hayır, çillerimden yakınmıyorum,” dedi Pippi. “İyi ama yavrum, baksana yüzün çil içinde.” “Elbette çil içinde. Ama bundan yakınmıyorum. Üstelik çillerimi çok seviyorum. İyi günler efendim.” Ve o hızla dönüp kapıya doğru yürüdü. Tam kapının ağzındayken durdu, yüksek sesle: “Ama çilleri daha da çoğaltan bir krem bulursanız, bana sekiz on kutu gönderebilirsiniz,” dedi.

İstihbaratın alt birimlerine çalışan sol ve sağ paramiliter yapılanmalar yıllardır seviyesiz oyun ve tezgahlarla insanları birbirine düşürüyorlar. Günü kurtaran politikaların sahipleri ve paramiliter yapılanmaları kumanda eden güç odakları toplumda telafisi imkansız derin yarılmalara sebep oluyorlar. Taşeron troll çetelerinin başlattığı itibarsızlaştırma saldırılarında yıllardır çapraz ateş altında kalan biriyim. Bana yönelik saldırılarda kullanılan kişi ve gruplar, saygınlık içeren herhangi bir imajlara sahip değilken Aleviliğin veya Kürtlüğün temsiline soyunuyor olmaları kendi toplumum açısından büyük darbedir. Sağcı faşist çetelerden bahsetmeye gerek bile yok. Onlar zaten yapacaklarını yapıyorlar.  Bir inancı, etnik kimliği ya da ideolojiyi savunmak kişisel sorumluluk gerektirir. Bir toplumu veya ideolojiyi temsil iddiasındaki kişilerin kendilerine çeki düzen vermesi beklenir. Türk sağının yıllarca aşağılanmasının nedeni tam da buydu. Cehaletle özdeşleştirildiler. Sol kesim de K...

 Ver fon müziğini 

 Planetary dad

 

"Tarihçi Eric Hobsbawm, Fransız Devrimi ile açılan çağı 'Devrimler Çağı' olarak adlandırmıştı. Evet, Avrupa ondokuzuncu yüzyılı devrim amaçlayan başkaldırma eylemleriyle geçirdi. Kıtanın batısında patlak veren devrim girişimlerinde taleplerin, sıkıntıların kaynağı toplumsaldı, yani sorunlar sınıfsal bir temele dayanıyordu. Sanayide öncü rolü oynayan 'Batı' yeni sınıflaşmanın da, sınıf sömürüsünün de başlıca aktörüydü. Mücadele burjuvaziye karşı veriliyordu. Avrupa’nın doğusunda da ayaklanmalar eksik olmuyordu, ama bunların içeriği farklıydı: sorun, 'ulusal'dı. Çünkü kıtanın bu tarafında üç çok-uluslu imparatorluk yer alıyordu. 'Kara' imparatorluklarıydı bunlar: Osmanlı, Rus ve Avusturya İmparatorlukları. Buralarda egemen etnisitenin dışında kalan halklar kendi bağımsız devletlerini kurma çabası içindeydiler... İki farklı mücadele tipi iki farklı siyasi örgütlenme getirdi. Sınıfsal temelli mücadelelerde baş rol işçi sınıfına kalıyordu. Ulusal temel v...

 

 

Bu gidişle cumhurbaşkanı bile olurlar  

Dar bilinç ilkel refleksler üretir. Gelişmiş bilinç çok boyutlu değerlendirme ve anlamlandırmayla dış uyaranları kavramaya çalışır.

Bir bilginin yalan mı doğru mu olduğunı teyit etmenin ilk adımı konunun muhatabıyla açık iletişime geçmektir. Bunu yapan çıkmadı. Dürüst insan cesurdur. Emin olmadan yargılamaz. Bugüne kadar tek bir tanesine bile rastlamadım.  İkiyüzlü olmak herkesin hem kolayına hem de işine geldi. Arkamdan ısrarla yeni iftiralar üreterek ortalığa servis edenler insanlardaki bu kişilik zafiyetini avantaja çevirdiler. Manipulatif bilgi ve belgeleri birbirine taban tabana zıt sosyal ve siyasal çevrelere servis etme işini otomasyona bağladılar.  Kurugu masalarında ikna kabiliyeti güçlü psiko-siber araç ve yöntemlerle; deepfake'lerle, veri manipulasyonlarıyla, dikkat çeltirmelerle çalıştılar. Sosyal ve fiziki çevreden belli kişi ve adresleri nitelikli iftira düzenekleri ve yalancı şahitliklerde kullandılar.  Kurdukları networkler üzerinden soruşturmaların yapıldığı Emniyet ve Yargı birimlerini manipule ettiler: Bknz.   Son on yıldır kurumsal arka planı olan bütün bu saldırılar karşısınd...

via alismetamorphosis Türkiye'de sağ paramilitizmin yanında bir de  sol paramilitarizm  vardır. -  2014'te startı verilen aleyhimdeki kirli oyun ve tezgahlar vesilesiyle -   öğrenebildiğim kadarıyla her iki taraf aynı  merkezlerden kumanda ediliyor. O merkezlerin "derin aklı" lut kavminden farksız bir zihniyetin ürünü saldırı düzeneklerini dizayn ediyor! Hızlı sosyalist takılan örgütler, muhteviyatı değişse de halka düşman mizacı değişmeyen bu güç odaklarının kirli ayak işlerini görüyor. Mesela VİP fetöcüleri hatırı sayılır ücretler karşılığında yurtdışına kaçırmak gibi "devrimci" eylemlere imza atılıyor. Hayatımız Türkiye'de işlerin nasıl döndüğünü gösteren lab sahasına döndü .  Aşağıda paylaştığım röportajın kamera çekimini ve kurgusunu yapan Kazım Kızıl   paramiliter çetelerin başlattığı kumpasa bilerek ya da bilmeyerek alet olmuş kişilerdendir. Uygunsuz geri bildirimlerin ilericilik iddiasındaki sol çevrelerden gelmesi sorgulanmalıdır. Kazım K...

"Osmanlı’da adam asmak, boğmak ve kelle kesme cezasını dilsiz ve sağırlardan oluşan cellatlar yerine getirirdi. İnfaz şekilleri, yani öldürme şekilleri kişinin konumu, mevkii, rütbesine ve işlediği suça göre değişirdi. Osmanlı sultanları ve şehzadelerinin kanı dökülmez, yay kirişi, ip ve kementle boğularak öldürülürlerdi. Padişah ve diğer yüksek rütbeliler için her an hazır durumda sarayda kadrolu cellatlar bulunurdu. Osmanlı’da cellatlar normal mezarlıklara alınmıyordu. Gece, gizlice gömülüyorlardı. Mezar taşlarında isim, tarih yoktu. Dikdörtgen, düz taştan ibaret mezar taşlarında hiçbir işaret bulunmamasının sebebi, öldürülen kişinin geride kalan yakınlarının, bunları mezar taşlarından bulup mezarlarını tahrip etmemesi düşüncesiydi."  

Her toplum kendi geleceğini inşa eden liderlere ihtiyaç duyar. Ancak tarih her zaman bu şansı vermeyebilir.  Mustafa Kemal Atatürk dünya çapında saygın bir liderdir. İmparatorluğun imkanlarıyla iyi bir eğitim almış, zamanın ruhunu idrak edebilmiş, fırsatları değerlendirme konusunda iyi bir liderlik örneği sergilemiştir. Çağdaş batı uygarlıklarında gördüğü örneklerden yola çıkarak, gençleri dünya çapında kendine güvenen, güçlü bireyler haline getirmeyi amaç edinmiştir. Bu projesinde büyük oranda başarılı olmuştur. Cumhuriyet değerlerini halen güçlü biçimde savunan nesiller Atatürk sayesinde vardır.  Biz Kürtlere gelirsek:  Ulus devletlerin inşa sürecinde şansımız yaver gitmedi. Başarısız olduk. Onlarca yıldır Türk-İslam sentezli tekçi devlet faşizmi altında dejenere edildik. Buna direnç gösterdiğimizde zorunlu göçlere, baskı ve yıldırma politikalarına maruz kaldık. Kimimiz anayurdumuzdan sökülüp ömür boyu süren memleket hasretiyle dünyanın dört bir tarafına dağıldık. Dünya...

Hiçkimse inanmadığı bir dine saygı duymak zorunda değildir. Ancak yasalar çerçevesinde saygı göstermek zorundadır. Modern hukuk bunun için var. Ateistin de dindarın da haklarını koruyan bir hukuk sisteminden her kim korkuyorsa o kişinin kendi inancına ya da inançsızlığına güveni tam değildir. Müslüman mahallesine salyangoz sattırmayanların Avrupa'nın göbeğinde kimseye demokrasi dersi vermeye hakkı yoktur. Benzer biçimde 21.yy Avrupa'sının kutsal kitap yakanları özgürlük sınırlarında değerlendirmesi ayrı bir sorundur. Üst düzey açıklamalara bakılırsa öyle değerlendirdiklerini sanmıyorum. Ama bunu bizim gibi ülkelerde bir avantaja çevirmek için pusuda bekleyenler var. Buna ihtiyaç duyan bir politika kendinden bir şey üretemez. Ucube ya da aşırı sağ/radikal bir insana Kuran ya da İncil yaktırmak dünyanın en kolay işidir. Dünya bunlarla oyalanılmayacak kadar büyük ve vahim meselelerle burun burunadır. Mağduriyet temel bir politik söyleme dönüştüğü anda mağduriyeti üreten bir pozisy...

Umuyorum Kemal Kılıçdaroğlu ve eşi Selvi Hanım seçim yorgunluğunu üzerlerinden atarlar ve Kemal Bey tatilden  CHP'ye bi çeki düzen vermek için  daha dinamik biçimde döner. 

Twitter'daki son değişikliklere yerli kullanıcılardan gelen ağır hakaretler; cinsiyetçi, tecavüzcü, pedofili sapkınlıkları açığa vuran twitler sahiplerinin kalitesini belli ediyor. Çöp insanlardan müteşekkil bir toplum olduğumuzu görmek ayrı bir üzüntü kaynağı. Öfkesini bile sapıkça ifade etmek konusunda sağcısı da solcusu da aynı yerde duruyor.  Cilalı Taş Dönemine yakışan insanlara sen çok fazlasın Elon Musk/  Prince Charming ... 

PİRHA –Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) Kurucu Genel Başkanı Turgut Öker, “Alevilere eşit yurttaşlık hakkı” kampanyası hakkında konuştu. Öker, “Türkiye’nin siyasal tarihinde şimdiye kadar böyle bir çalışma hiç gerçekleşmedi. Öncelikle bir yıllık yol haritamızı çıkaracağız. Alevi toplumunun sanatçılarını, pirlerini, akademisyenlerini, gençlerini, kadınlarını dahil edeceğiz” dedi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) 5 Mayıs itibari ile “Aleviler için eşit yurttaşlık” kampanyasını başlattı. Söz konusu çalışmayla birlikte Alevilerin taleplerinin yer aldığı bir de kitapçık hazırlayan HDP, şimdi halka giderek birlikte mücadelenin yollarını arayacak. HDP bünyesindeki Halklar ve İnançlar Komisyonu’na bağlı Alevi Masası’nda görev yapan  Turgut Öker,  kampanya hakkında bilgi verdi. Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) Kurucu Genel Başkanı Turgut Öker, öncelikle Türkiye siyasi tarihinde böyle bir çalışmanın şimdiye kadar hiç gerçekleşmediğinin altını çizdi. “Hiçbir s...