Kayıtlar

2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yeni yıl zalimlerin zalimliklerini kamufle edemeyecekleri bir yıl olsun

 

Elon thinks both Korea is on the Mars

Resim
 Short cuts of shallow knowledges're also a kind of DISINFORMATION WORK.

Sağ ve sol paramiliter çetelere çift taraflı oynayanlar

Yalanı ve iftirayı yaşam biçimi haline getirmişler. Geçmişte her kimden kuyruk acıları varsa mertçe dövüşmek yerine hasımlarının yakınlarına, kardeşlerine, kadın/çocuk gözetmeden saldırıyorlar. Alçakça kaçak dövüşüyorlar. Biraz kazıdığınızda geçmişte ya bir kız kardeşinin ya ablasının istismar edildiğine inandığı bir olay çıkar. Hissettiği alçalmayı hasmına da yaşatmak için fırsatını kollar. Herkesi kendi kızkardeşleri gibi zanneder. Başaramadıysa yalana ve iftiraya vergi mi kesiyorlar. At yalanı, at iftirayı bak keyfine. Bu tür işleri kadrolu kurgu ekipleriyle yapanlar var.  Ne diyelim, illa ki bir düşmanlık edenimiz olacaksa bunlar kadar namert, bunlar kadar aşağılık olmasın. 

"Sosyal medya klasiklerinden seçmeler" köşemizde bugün

Resim
- Dişin varken yiyecen, dişin yoksa neyilen kesip yiyecen?...

Sevgi, dostluk, hoş sohpet, samimiyet ne ararsak var

Resim
Azize'ye mi gitmişler?

Dönemin Kürt entelijansiyasının destek verdiği Cumhuriyetin ilanı Kürtleri evindeki bulgurdan da etmiştir

Resim
Cumhuriyetin ilanı aynı zamanda Kürtler aleyhinde komisyonların kurulduğu bir dönemi başlatmıştır. Kürtler kendi Kürt kimlikleriyle varlıklarını sürdürdüğü Osmanlı eyaletinde yaşayan bir millet olmaktan çıkıp Türk etnik kimliğinin dayatıldığı sömürge bir millete dönüşmüştür. Yüz yıllık baskı, şiddet, yok sayma, sistematik asimilasyon, zorunlu göç politikaları Cumhuriyet fikrindeki çoğulculuğun dışlanmasının zorunlu birer sonucudur. Benzer bir yok sayma politikası bu toprakların yerleşik olmayan halkları Arnavutlar ve Çerkesler için de geçerlidir. "YOK SAYMA" ne azınlık statüsü tanıyan ne de kendi öz değerlerinle varlığını sürdürme şansı veren bir devlet politikasıdır. Lazlara gelirsek, onlar devşirmedir, etnik olarak Türk olmasalar da Türk milliyetçiliğine canı gönülden razı olmuşlardır. Biz Kürtler razı olmadık. Çektiğimiz tüm çilelerin nedeni budur.

X ve Y kuşağının dağılan evliliklerini gören Z kuşağı

Resim
Z Kuşağı - Z*kseler evlenmem, ne evlerinim ne çocuk yaparım, manyak mıyım... Ela - Zaten o şekilde programlandınız. Hızlı nüfus artışını engellemek için çoğunluğunuz biseksüel yapıldı. Biyo-Psiko yazılımınız böyle. * Yeni bir araştırmaya göre, Z kuşağının yalnızca yüzde 50'si sadece karşı cinsten kişilere ilgi duyduğunu söylüyor. Z kuşağı bireyleri kendilerini gey ya da lezbiyenden çok biseksüel ya da panseksüel olarak tanımlıyor.  Araştırma, cinsel yönelim konusunda kuşaklar arası keskin farklılıkları istatistiklerle ortaya koyuyor : Bknz.

Bizanslı Şopar Şero body yapmaktan Sünger Bob'a dönüşmüş

Resim
Adamın boyu kadar omuz genişliği var, maşallah.

O sırada Muhammed bin Selman Âl-i Suud:

Resim

Mis gibi pişi ile yapılan kahvaltının üstesinden gelemeyeceği sorun yoktur

Resim

28 Aralık 2011 Uludere (Roboski) Katliamı ABD ile henüz yapılan yeni "Anlık İstihbarat Paylaşımı Anlaşması"nın hemen akabinde yaşanmıştı

Resim
TÜRKİYE'NİN YÖNETİM BİÇİMİ: "SORUMSUZLUK VE CEZASIZLIK"TIR Kimsenin reddedemeyeceği insani değerleri dönemsel çıkarlarına hizmet ettiği sürece diline dolayanlar, işleri bittiğinde o değerleri çöpe atmaktan hicap duyumazlar. Siyasiler gelip geçer. Gerçekler eğilip bükülse de yaşanan her şey ortak hafızada yer eder. Dönemsel iktidarların nefret ettikleri, "dış mihrak" diye hedef gösterdikleri aktivistler, İnsan Hakları Dernekleri bunun için vardır: İnsan onurunu ayakta tutmak ve adaletten umudu kesmemek için!  Dönemsel politik çıkarlardan bağımsız olarak DOĞRULARI konuştuğumuzda bizlere "dış mihrak" yaftalaması yaparak cehennem kaçkını faşist paramiliter çeteleri peşimize takanlar, CIA projesi Fetullah Gülen Cemaatiyle, namı diğer fetö'yle yıllarca iş tuttular, ülkeyi yönettiler.  Roboski Katliamı'nın 12. yılı Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyünde 19’u çocuk 34 kişinin savaş uçakları ile katledilmesinin üzerinden 12 yıl geçti.  Katledi...

Hem diş biliyorlar hem kıskanıyorlar, sanki askerlik arkadaşlarıyım...

Resim
Erkek milleti çok bozuldu... Nefret et, gıcık kap ya da ne bileyim hayran falan ol, kıskanmak nedir... Beni taklit ediyor yavşaklar...

Bizde de Zeki Demirkubuz mode on

Resim

Almanların gaz odalarında toplu katliam yapan bir Nazi subayının adını bir ilkokula verdiklerini düşünün...

Resim
İzmir’de bir ilkokula Diyarbakır Cezaevi’ndeki işkencelerle anılan Esat Oktay Yıldıran’ın ismi verildi. Buca Kaymakamı’nın katılımıyla gerçekleşen isim değişikliği kurumun sosyal medya hesabından duyuruldu. Okulun adı 2021 yılında Şehit Sadık Şen İlkokulu olarak değiştirilmişti. Esat Oktay Yıldıran gibi adı sistematik işkence, taciz, tecavüz, vahşetle anılan bir cezaevi müdüründen gurur duymak soysuzca bir davranıştır. Türkler buna razıysa bize söyleyecek söz kalmamıştır. Üstelik bir şehidin adının kaldırılıp yerine getirilmesi de ilginç bir ayrıntıdır. Belki de ülke siyasetinin bundan sonra izleyeceği yol haritası konusunda belli kesimelere bir mesaj niteliği taşıyordur. Ancak bunun küçücük çocukların eğitim yuvasını kullanarak yapmaları ayrı bir soysuzluk örneğidir.  Esat Oktay Yıldıran yönetimindeki Diyarbakır 5 No'lu Cezaevinde ağır işkenceler sonucu yaşamını yitirenlerden biri Bedii Tan'dır.  Yazar Hasan Hayri Aslan, Bedii Tan'ın oruç tuttuğu için maruz kaldığı ağır ...

Interpol's executive committe member

Resim

Size göre gündüz 10:57 bana göre gece 10:57

Resim

Ahir zaman alametlerinden biri de bu olsa gerek: Çocuklara hallenen sapkınların kurumsallaşması

Resim
Bir tarafta tacizi tecavüzü kendisine hak gibi gören sapkın bir eğilim, diğer tarafta her tür insan ilişkisini cinsellik zemininde yorumlayan paranoya bir kesim peyda oldu. Külliyatı olan konular aforizmalara sığdırıldı. İmaj içerikten önemli hale geldi. İmaj mühendislerinin sayısı arttı. Algı manipulasyonlarıyla gasp ekonomisi inşa edildi.  Toplumun uygarlık seviyesini belirleyen ölçüt inşa edilen binalar değil insanlar arasındaki ilişkileri düzenleyen toplumsal sözleşmelerdir. Yoksul Anadolu halkının, çocuklarını okutması için teslim ettiği bir cemaatin ülkenin en büyük terör örgütüne dönüşmesi ve bu törör örgütünün on sene evveline kadar iktidarın en güçlü ortağı olması herkesi düşündürmelidir.  ÇOCUK İSTİSMARLARI MÜNFERİT OLAYLAR DEĞİL Çocuklara yönelik sistematik istismar vakalarından biri Ağrı İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü bünyesinde yaşandı. Basına yansıyan bilgilerden idari soruşturmanın başlatıldığını ve Ağrı Kültür ve Turizm Müdür Vekili Erkan Kösedağ'ın tutuklandığı...

Cumhur ittifakının en büyük başarısıdır: İnsanların acılarına hamasetle tuz basmak

Siyasette günü kurtarma hesabı yapanlar toplumda telafisi olmayan derin yarılmalara sebep oluyorlar.  PKK'yı kim kurduysa Türk siyasetini de onlar kumanda ediyor. Öcalan'a 45 yıl evvel PKK'yı kurduranlarla 24 yıl evvel onu rehin alanlar siyasetlerini en az elli yıllık projelerle yapıyorlar. " Devletin akıllı bir eri gibi çalışacağım "sözü Öcalan'a aittir.  Kaynaklar herkese açık. Okur yazar olan herkes bu kaynaklara kolayca ulaşabilir. Bu kadar uzun süren savaş ve çatışmalarda kirlenmeyen taraf yoktur. Kontrollü çatışmadan medet umanlar olmasaydı bu çatışma 45 yıl sürüyor olmazdı. Kürtlere tek bir siyasi kazanım elde edemeyen bir yapılanmanın da Kürtleri temsil ettiğini düşünmüyorum. Yoksulluk ve ölüm ulvi değerler varsa çekilir. Bunu istismar edenlerin ne dediğine değil ne yediğine bakılır. Kendi çocuklarının tırnağına zarar gelmezken başkalarının kanı üzerinden hamaset yapanlarda ar-namus aranmaz. Acılı bir ailenin duygusal tepkisi, söylemlerinin sorumluluğu...

Kürt mahallesinde birbirini dava eden troller, hikaye eski...

Resim
2010-2011 yıllarında farklı güç odaklarına çalışan yüzlerce hesap açıldı. Bu hesaplar sıralı şifrelerle ortak kullanılan aynı gruptaki trollerinin ellerinden geçiyordu. Sağ ve sol paramiliter yapılanmaların kontrolündeki taşeron trollerin görevi şantaj malzemesi için arşivleme yapmaktı. Bu iş kârlı bir piyasaya dönüştü. Ele geçirilen casus yazılımlarla birlikte birçok hesaba sızarak kumpaslarını kuruyorlardı. TROLLERİN BAŞKA TROLLERİ TROLLEDİĞİ EVREYE NE ZAMAN GEÇİLDİ Sağ ve sol paramilitarizm Alevi ve Kürt gençlerini kirli oyunlarına alet ettiler. Arşivci şantajcı isimlerden Hevrin ve Osman aynı bataklığın kurbağalarıdır.  Hevrin şantajcıdır, arşivcidir. Osman ve çevresinin de farklı olduğu söylenemez. Birbirlerinden bu denli nefret etmelerinin sebebine tam vakıf olmasam da her ikisinin dengesiz ve sorunlu tipler olduğunu söyleyebilirim. Bu insanların mesleğiyle oynanmasını doğru bulmuyorum. Meseleye karşılıklı olarak daha fazla rezilleşmelerini engelleyecek akli selim ...

Dünden bugüne müesses nizamın örtük silahları

Resim
Kirli oyun ve tezgahlarla zihinleri iğdiş edilen gençler savruldukları yollarda özünü bulmaya, sağlıklı dengeyi kurmaya çabalıyor. Yüklendikleri yıkıcı kin ve nefret duygusu sinkaflı küfürlerine yansıyor. Bu üslupları siyasi görüşlerini gölgede bırakıyor. Aynı grubun tüm üyelerinde görülen agressif tavırlar patolojik olmaktan ziyade geçici bir histerik halin saldırgan bir dışavurumu. Zihinlerinde kısa devre yapan bu geçiş evresini bir an evvel aşmaları gerekiyor. Kürt mahallesinde birbirini dava eden troller, hikaye eski... Bknz  - "Ergen faşist trollerin trollediği Alevi ve Kürt troller -  Vol.l " Sağ ve sol paramilitarizmin yedeklediği troller bizim insanlarımız. Ben ne Osman adlı şahsı tanırım ne de Hevrin adlı kadını . Anladığım şey şudur: İçine girdikleri çukurlara çekebildikleri kadar insanı çekmeye çalışanlar var. Takip edebildiğim kadarıyla iki tarafın temel motivasyonu - aksini iddia etseler de - tedirginlik ve korku. Tedirginliğin ve korkunun hakim olduğu yerde akıl...

Kürtlerin %60'a yakını Kürt kimliği nedeniyle ayrımcılığa uğradığını düşünüyor

Resim
  Kürt Çalışmaları Merkezi’nin “ Kürt Meselesi: Algılar, Beklentiler ve Tutumlar ” raporu açıklandı Rapora göre Kürtlerin %60'a yakını Kürt kimliği nedeniyle ayrımcılığa uğradığını düşünüyor. Ayrımcılığa uğrayanların yarıya yakını kendini Türkiye’ye at hissetmiyor. Bu oran, Kürt kimliği güçlendikçe artıyor. Kürt kimliği zayıf olanların %29’u ayrımcılığa uğradığını söylerken, Kürt kimliğini güçlü şekilde benimseyenlerde bu oran %74’ü geçiyor.

Laissez-faire

Resim
 Who is right who is wrong...

The best east-west synthesis: Nargile+athletic boosted muscles+babet çorap+gri aşortman

Resim
 

On yldır Z kuşağına ekmek kapısı olan sexting sayfaları

Resim
 Melissa'nın selfilerini çalmışlar...  Troll çeteleri 15-16 yaşındaki çocukları, işsiz gençleri, yoksul ev kadınlarını kullanıyorlar. Bu işten para kazananların sayısı onbinlerle ifade ediliyor. Kişilik gelişimini henüz tamamlamamış gençlerin beyinleri siber çetelerin yönlendirmeleriyle iğdiş edildi. Algoritmalar üzerinden servis edilen her tür pornografik içeriğe ve vahşet videolarına maruz kaldılar. Dahil oldukları troll piyasasında kişiliklerini darma dağın eden rolleri üstlendiler.  Düşünün 15-16 yaşında bir delikanlısınız. Feyk hesaptan Melisa karakteri olarak 40 yaşındaki bir adamla yazışıyorsunuz, sevgili oluyorsunuz, sexting yapıyorsunuz, adamı kendinize aşık ediyorsunuz, paralar harcatıyorsunuz. Ya da yoksul bir ev kadınısınız. Size ulaşan siber çete vasıtasıyla telefonun bir ucunda hazıda bekleyen, deepfake'lere zemin oluşturan bir içerik üreticisine dönüşüyorsunuz. Belki de bir üniversite öğrencisisiniz. Partnerinizle birlikte ev işi pornografik çekimlerden har...

Ruh halim ektedir

 

"Dikkat ekonomisinden etik tasarıma geçiş"i öngören sosyal medya yasa tasarısı Avrupa Parlamentosunda onaylandı

Resim
Avrupa Parlamentosu'nun kabul ettiği ‘sosyal medya bağımlılığı ile mücadele yasa tasarısı’ Avrupa Parlementosu (AP), sosyal medya bağımlılığına neden olan sonsuz kaydırma veya otomatik oynatma gibi internet hilelerinin yasaklanmasını istiyor. İnternet kullanıcılarına “dijital bir rahatsız edilmeme hakkı" sunulmasını isteyen AP, özellikle çocuk ve gençler arasındaki sosyal medya bağımlılığından endişe duyuyor. Yeşiller / Avrupa Özgür İttifakı'ndan AP üyesi Kim van Sparrentak tarafından hazırlanan, sosyal medya bağımlılığının önlenmesine ilişkin yasa tasarısı, AP'de 12’ye karşı 545 oyla kabul edildi. Oylamada 61 üye de çekimser kaldı. AP'den geçen yasa tasarısı Facebook, Instagram, TikTok ve YouTube gibi çok sayıda kullanıcısı olan sosyal medya uygulamaları ile çevrimiçi satış ve oyun sitelerinin bağımlılık yapıcı doğasını azaltmayı ve tüketicileri güçlendirmeyi amaçlıyor. Tasarı, kullanıcıların dikkatini çekmek ve para kazanmak için zayıf noktalarından yararlanan ba...

Milyonlarca insanın gözü önünde Kürt futbolcuya uçan tekme atacak cüreti ona DEVLET verdi

Resim
DEVLET ilk ağızdan dedelerimize hakaret ederse durumdan vazife çıkaranlar da onun izinden gidecektir. Tekçi faşist devletin her zamanki imam/cemaat korelasyonu.  Kanaat önderleri mesajı verir, futbolcu uygular, tribünler taklit etmek üzere futbolcunun saldırısını zihinlerine kaydeder. Toplumsal ve kurumsal eşitsizlik bu tür olaylarla sürekli olarak yeniden ve yeniden inşa edilir. Cezasızlık politikaları mevcut hale meşruiyet kazandırılır. Kamusal alanda Kürtçe konuşanlara laf söyleyenlerin cüreti de aynı müesses nizamın DEVLET politikalarından geliyor. Biz Kürtler çok sabırlı insanlarız vesselam. Bizlere yönelik hak ihlallerini kendilerince meşru görmeye alışmış sığ bir kitleyle imtihan ediliyoruz.

Türk kardeşlerimin Nadurgan Bayramını kutlar, yeni yılın coğrafyamıza ve tüm dünyaya bereket getirmesini niyaz ederim.

Resim
 

İbadet yerleri toplumdaki farklılıkları çatışma aracına dönüştüren merkezlere dönüşürse...

Resim
1978 Maraş Katliamı'nın fitilini ateşleyenler arasında Bağlarbaşı camii imamı Mustafa Yıldız vardı. Sünni halkı Alevileri katletmeye davet eden cuma vaazında şunları söylüyordu: "Oruç tutmak, namaz kılmakla hacı olunmaz, bir Alevi öldüren beş sefer hacca gitmiş gibi sevap kazanır; bütün din kardeşlerimiz hükümete ve komünistlere, dinsizlere karşı ayaklanmalıdır; çevremizde bulunan Alevileri ve CHP’li Sünni imansızları temizleyeceğiz".  19 Aralık 1978 gecesi saat 21:00’de bir Ülkücünün Çiçek sinemasına yerleştirdiği tahrip gücü düşük bir bomba Maraş'ta Alevilere yönelik bir katliama dönüşmüştü.  Günlerce süren vahşetten sonra binlerce Alevi kenti terk etmek zorunda kaldı.  Doğmamış bebekleri anne karnından çıkarıp katledecek kadar gözü dönmüş adamların kendi çocuklarının, kendi torunlarının gözlerine nasıl hicap duymadan bakabildiklerini hep merak etmişimdir.  Bunlardan bir tanesine denk geldim. Bir taksi şoförü kılığındaydı.  Yanlış hatırlamıyorsam 2017'nin son ...

Hiç kimse hiçbir davanın zayiatı olacak kadar kıymetsiz değildir

Resim
Fakir Müslümanlara yapılacak en büyük kötülük onları doğmamış bebeklerin şehadetinden medet umacak kadar hasta etmektir, bitmeyen haksızlıklar karşısında yaşadıkları ızdırabı yüceltecek kadar ruhlarını yaralamaktır, sürekli kaybetmeleri karşılığında öte dünyaları bahşetmetmektir. Bunu yaparken mana ile eylem arasındaki gerçek ve doğru ilişkiyi sürekli olarak bozmaktır.  Müslüman toplumunun Ortacağını yaşıyoruz. Hristiyan endüljansının bir benzerinin bugün Müslüman toplumda şehadet anlayışının istismarıyla zühur ettiğini görüyoruz. Halkın şehadet inancını dahi kirli siyasetine katık eden Filistin davasının zengin destekçilerinin rahatları yerindedir. Ölenler onların çocukları değil.  Bir topluma yapılacak en büyük kötülük onları belli ideolojilerin ve çıkar odaklarının piyonu veya aparatı haline getirmektir; sürekli kan kaybeden hak mücadelerinde mücadeleyi veren toplumu dejenere eden, davayı itibarsızlaştıran mekanizmaları devreye koymaktır. Topluma aklı öteleyen bir kin ve dü...

- Ain't got time for you bitches.

Resim
 

Kimseye kendi inancını dayatmayan tek inanç biçimi : Alevilik

Resim
"Alevilik yüz bin yıllık insanlık tarihinin hafızasıdır...  Alevilik geçmişler toplamıdır. Tabi ki 1500 yıldır var olan İslami birtakım değerlerin Aleviliğin içine girmesi çok doğaldır. Çünkü var olan her şey başka şeyleri de etkiler. Tekamül yasası zaten tam da bunu içerir. Der ki bir şey varlaştığı zaman anında başka şeyleri de etkiler. Dolayısıyla özneler arası geçiş nedeniyle bugün 1500 yıldır var olan İslami bir takım değerlerin de Aleviliğin içerisine taşındığı bir gerçektir. Ama önemli olan Alevi bilgelerinin Aleviliğe taşımış olduğu İslami değerlerin hangi anlamları yüklediğidir." Ela Ana diyeceksin.

Gerçek hak ihlallerinin önüne geçen sahte hak arayışlarına dikkat etmemiz gerekiyor

Resim
Çağımıza bir isim koymak gerekirse herşeyin içinin boşaltıldığı bir sahtelik çağı sanırım uygun düşer. Sahteliğin sirayet etmediği alan neredeyse yok gibi. Siz kadın hakları diyorsunuz, oradan çıkıyorlar, çocuk hakları diyorsunuz hemen o alanda istismar çalışmalarına hız veriyorlar. Çağın hastalığı artık bu "False Flag"çılar. Belli merkezlerden yönetilen koordine bir saldırı biçimi. Kaynağını kapitalist sömürü sisteminden alıyor. İnsanı ve insani değerleri emek ve çevre sömürüsü gibi meta haline getiriyor. Özgürlük, çocuklar söz konusu olduğunda üzerinde uzun uzadıya düşünülmesi gereken bir kavram. Yerellerdeki değerlerle evrensel ve bilimsel kriterlerin ideal dengesini koruyacak üniversite ölçeğinde danışman uzman kadrolara ihtiyaç var. Bu yapılmadığı sürece toplum edilgenliğe ve yok oluşa sürüklenecek. Bilimsel eğitim teorilerini kapsayan pedagoji yaklaşımları bu topraklarda gereken değeri görmedi. Üniversitelerde araştırma ve geliştirme çalışmaları yerine formasyona indirg...

Sırada Karadeniz mafyasından sonra edepsiz Trakyalılar var

Resim
 Bi bitmediniz... Kılıç artığı değilsiniz muhtemelen çünkü  Bulgaristan'dan sizi sopayla çıkardılar sopayla...

Biz sizin "devşiremediklerinizdeniz", bu da size dert olsun.

Resim
Dedelerimin ve nenelerimin ruhları şad olsun, onlar için trt Kurdi'yi açıp dengbej dinliyorum. İlk türkü 1844 Malatya Akçadağ doğumlu Canne Nenemin olsun.

Türkiye'de gelir dağılımındaki İSTİKRARLI adaletsizlik

Resim
Türkiye’de en yüksek gelire sahip yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay, bir önceki yıla göre 1,3 puan artarak yüzde 48’e yükselmiş; en düşük gelire sahip yüzde 20’lik grubun aldığı pay ise 0,1 puan azalarak yüzde 6’ya gerilemiştir Gelir Dağılımı İstatistikleri, 2022 En yüksek gelir grubunun toplam gelirden aldığı pay %48,0 oldu TÜİK verilerine göre; en yüksek eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine sahip %20'lik grubun toplam gelirden aldığı pay bir önceki yıla göre 1,3 puan artarak %48,0'a çıkarken, en düşük gelire sahip %20'lik grubun aldığı pay 0,1 puan azalarak %6,0 oldu.

Adam gibi adam...

Resim
Her biji Rossini...

İstiyorsunuz ki dedelerimize sizler gibi hergün küfredelim

Resim
Eğer binlerce yıllık anayurdumuzda mezarları kayıp dedelerimize küfretmek devlet olmanın gereğiyse böyle devlet olmaz olsun.  Tarihi ısıtmak ırkçı ve tekçi devlet aklının taşıyıcılarına yaramaz. Bilakis eski ve köhnemiş dayatmalar kurumsallaşmış ahlaki bir kusurun açığa çıkamasına vesile olur. Vakti zamanında Türk tahakkümünü kabul etmeyen büyüklerimiz en doğal reflekslerle kendi topraklarında onur ve haysiyet mücadelesi verdiler. Başarısız oldukları için onların torunları olarak bizler sistem eliyle anadilimizden, kültürümüzden kopartılarak dejenere edildik ama çok şükür asilimilasyon politikalarının işlemediği geniş bir Kürt kesim var.  Hem söyler misiniz, hangi millet kendisine başka bir dili, başka bir kültürü ve baskı rejimini dayatanlara hoşgörü gösterir? Her şeye rağmen kin gütmüyorsak, komşu olabiliyorsak, arkadaş olabiliyorsak bunun da köküne kibrit suyu dökmeye kalkışmak akıl karı değil.

Müthiş bir şey; ülkenin pornocusu bile faşist

Resim
Edirneli şopar cüce pornocu...

Muharrem Ertaş - Kalktı Göç Eyledi Avşar Elleri

Resim

Katılıyorum

Resim
Her şeyin baş döndürücü hızla değişip dönüştüğü bir çağda hak arayışlarındaki mücadele yöntemleri de sorgulanmalıdır. Albert Einstein'in dediği gibi: " Aynı şeyi tekrar tekrar yapmak ve farklı sonuçlar beklemek deliliktir. " Türk solu buna çok uyuyor. Gittikçe faşistleşen bir sol. Devrim istediklerini bile zannetmiyorum. Büyük çoğunluğu liberallerle birlikte Kürtleri karalamakla meşgul.

Issız adama ıssızlık iyi gelmemiş...

Resim
 Hudutsuz Sevda'yı Asiye sahneleri için seyrediyorum. Düşünürken bile kahkaha atıyorum.

Devlet denen kurum evrensel kabul görmüş ahlaki değerlerin ve hukukun dışına çıkarsa...

Resim
Devletin koruması altında olduğu söylenen kaç yetim Ukraynalı çocuk kayda geçmiştir? Aleyna Çakır'ın ölümüyle ve Ümitcan Uygun 'un bağlantılarıyla gündeme düşen SHÇEK haberlerinden sonra * bu çocukların gerçekten güvende olduklarına dair şüphelerim var. Ukraynalılar diğer Slav halklar gibi herkesçe kabul gördüğü üzere güzel bir ırk.  Ülkemizde her tür illegal işle içiçe geçtiği aşikar ırkçı siyaset ile siyasal İslam'ın kötü emelleri karşısında onlar da savunmasızlar. Savaştan kaçıp gelenleri yaşadığım mühitte sıkça görüyorum. Daha bugün çocuk yaştaki iki gencin el ele siteye girdiklerini gördüm. Muhtemelen devlet kurumlarına ait dairelerde konaklayan çocuklar var. Ancak kurumlara ait daireler ve paravan kontratlarla kiralandıktan sonra günlük kiraya verilen daireler paramiliter çeteler tarafından fuhuş ve fuhuşa yer temini için de kullanılıyor. 7/24 güvenlikli sitede bunlar oluyor. Belli ki Emniyetten payını alanlar var. Bunlara yıllarca göz yumulduğu bir yerde,"sahi...

Tornadan çıkmış ülkücü muhafazakarların en çok gurur duydukları şeyler bunlar

Hem kara şalvar giyiyor hem de Şeyh ve Seyid dedelerimize laf ediyor

Resim
 ama Güzel, güzel çocuk vesselam...

Gayr ile her dem nedir seyr-i gülistân ettiğin; Bezm edip halvet kılıp yüz lütf u ihsân ettiğin? Ahd u bünyâdın mürüvvetdir mi virân ettiğin...

Dem ile kan eşleştirmesi bana bir eşek ve eşeğin mahrem uzvunu konu eden fabl türü bir fıkrayı çağrıştırdı... Bu kadar kan fetişizmi düşman başına...

- Sorry but she is made of digits...

Resim
 

Ortalıkta ne kadar çok palavracı zavallı kötücül insan müsveddesi var...

Resim
Ben daha tanıdık olanların arazlarını düzeltmeye yetişemezken hayatımda hiç görmediğim, hiç tanımadığım insanların yıllardır ortamlarda benim hakkımda atıp tuttuklarını öğreniyorum. Bu hasta ruhlu insanları bertaraf etmek için Alaska'da bir buz parçasının üzerinde mi yaşamam gerekiyor.  Telefon ve internet hileleriyle tuzağa düşen insanların olduğu muhakkak. Özellikle tiyatro ve edebiyat çevrelerine kancayı takan bazı kumanda masaları var. Bu çevrelerde itibar ettiğiniz insanlara dikkat edin. Zira kumanda masalarını yönetenler onlar arasından çıkıyor. Palavralarıyla, kurdukları tezgahlarla başkalarının hayatını mahvetmekten maddi manevi besleniyorlar. Tuzağa düşürdükleri insanlarla yanyana poz verip aynı masalarda demleniyorlar. Yıllara uzanan kepazeliklerden sonra kimsenin çocukluk travmasının ceremesini çekecek halimiz kalmadı. Hele de haddini bilmez oç'ların hiç. Yalnızlık, muhatapsızlık, olumlu ya da olumsuz ilgi görmemek ölümdür bunlar için.  Ortamsız yaşayamayan, başkal...

Her "doğru"yu onaylayamacak kadar insan kalmak

Resim
Süreyya Karacabey'in Artıgerçek için kaleme aldığı " Savaşı biz başlattık !" başlıklı makalesinin bana düşündürdükleri: İnsanı merkeze koyan hiyerarşik anlayışı eleştiren kişinin kendisini daha üst  mertebede konumlandırması bir tür sapmadır. Tehlike anında bir insan yavrusu ile hayvan yavrusu arasında ilk hangisini kurtarmak gerektiği konusunda ikilemde kalmak bu açıdan sorunlu bir durum.  Biz insanız. Düşünen hayvan olduğumuzu söyleyenler de var. Nihayetinde  hayvanlar aleminde akıllı bir türüz. Türümüzü tehlikeye atan her şeye doğal bir refleksle donatılmış olmamız gerekir.  Doğayı sonsuz tüketim kaynağı gibi görüp tüm canlıların biz insanlar için bahşedildiğini düşünmek de bir sapmadır. İnsanın kendi sonunu getirecek en büyük çelişkisi budur. Yine de tehlike anında bir köpek yavrusuyla insan yavrusu arasında kararsız kalacak kadar kendi türümüze yabancılaştığımızı sanmıyorum. Bunu olumsuzlayan ya da yanlışlayan bir görüşün "aşkın bir yerden" geldiğini düşünü...

Atatürk'ün biz Kürtlere dedelerimizi hakir görmeyi salık vereceğini düşünüyor musunuz?

Resim
  "Evlatlarınız, bizim bağrımızdadır" 1934 yılında Çanakkale Savaşı'nda  düşman saflarında yaşamını yitiren Anzaklara hitap eden Atatürk, tüm dünyada zihinlere kazınan o sözleri söyler: "Sizler, Mehmetçikler ile yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız, bizim bağrımızdadır." Eskilerin asgari düzeydeki ortak değerlerinin bugünkü yığınlar nezdinde çok yüksek yerlerde kaldığını görüyoruz. Savaş ve çatışmalardan geriye sadece kazananlar ve kaybedenler kalmaz. Öncesinde ve sonrasında korunması gereken değerler vardır. O değerleri geliştirerek daha yukarılara taşıyamayan toplumlar yok oluşa mahkumdur. Türk toplumu bu yok oluşu yaşıyor. 

Olayları farklı boyutlarıyla değerlendirebilmek, bunu yaparken de ilkeli olmak bir erdemdir.

Yarışmacı arkadaşlara başarılar dilerim...

"Siyâset asla sadece siyâset değildir"*

Resim
ŞU TRİBÜN KAFASINDAN ÇIKAMIZ LAZIM Toplumun "Derin Düşünebilme Yetisi"ne en büyük darbeyi siyasette köşeleri kapma yarışına giren siyasetçiler vuruyor. "...‘ Seçkin ’ olanın değeri ile ‘ seçkincilik ’ ve ikincisinin otoriterliğe (hatta faşizme) katkısı arasındaki ayrımları, nüansları görmezden gelen bir tutumla kitleleri etkilemenin bir yolu, herhangi bir konuyu sığlaştırıp inceliklerin görünmez hale gelmesini sağlamak. Düşünce ve söz sığlaştırıldığı ölçüde yaygınlaşabiliyor. Yığınlara hitap etmek için gerekli bir basitleştirmeden değil, sığlaşmaktan söz ediyorum." [ Murat Sevinç/Duvar ] (*) 1994 yılında İngiltere'de yayımlanmış ve büyük ilgi görmüş olan Simon Kuper'ın " Futbol Asla Sadece Futbol Değildir " adlı kitaptan esinlenildi.

Atasözleri köşemizde bugün...

Resim
Yıllardır ellerine geçirdikleri casus yazılımlarla, tanrıcılığa soyundukları yapay zeka programlarıyla her tür haltı işleyenler bu rahatlığa ve sefaya çok alıştılar. Tembelleştiler. Arsızlaştılar. Aptallaştılar.