Kin ve nefretten sıyrılamamış bir "bedel ödemişlik" kültü her toplumun korkulu rüyası olmalıdır

Koskoca bir toplumu şahsi algıların herhangi bir insani derinliğe ulaşamayan ego merkezli bakışından kurtarmak ilk şart olmalıdır. Hangi toplum olursa olsun temel kriter bu olmalıdır. Yapıcı öfkenin sığ kinlerden arınması gerekir. Akli selimini hiçbir koşulda elden bırakmayan rol modellere ve liderlere her zaman ihtiyaç vardır. Tek adamların kitlelerin kaderiyle oynaması kabul edilemez. Akıl kolektiftir ve kolektif akıl asla dışlanmamalıdır. Denge denetlemenin olmadığı, en basit bir güç birikiminde yolsuzlukların öne çıktığı bir yerde, halkın etten siper yapılmasının siyasi/askeri örgütün başarı karinesi olarak lanse edilmesi, Gazze'de olduğu gibi, tam bir akıl/duygu/vicdan tutulmasıdır. İnsan kasabına dönüşmüş İsrail savaş kabinesini konuşmuyorum bu yazıda. Hamas'ı ve Hamas'ın hamiliğini üstlenen iktidarı konuşuyorum. İsrail menşeili şirketlerin devletlere sattığı - terörle mücadelede kullanılması şartıyla satılma izni olan - casus yazılımlar, devlet olma vasıfları sarsıntıya uğrayan coğrafyalardan - bizdeki 15 Temmuz 2016 darbe kalkışmasını hatırlayalım -  yasa dışı örgütlerin eline nasıl geçtiğini masaya koymanın zamanı belki de gelmiştir. Selefi örgütlerin hamisi Lübnanlı multimilyarder Hariri'lerin 2007 Türk Telekom özelleştirmesinde satın aldığı pay, Türkiye'yi maddi zarara uğratarak ipoteklenen hissesinden çıkması ve o arada milyonlarca Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşının kişisel verilerinin hiç bilmediğimiz uluslararası suç örgütlerinin, cihatçı selefi terör örgütlerinin eline geçmesi ne kabul edilebilir ne de görmezden gelinebilir bir hadisedir. Türkiye başka devletlerin istihbaratçılarının cirit attığı, terör örgütleriinin, uyuşturucu baronlarının sahasına dönüşmüş durumda. Bu güç boşluğunun sebep olduğu tehditlerden ne kendimizi ne de çocuklarımızı ve gençlerimizi koruyabiliyoruz. Kendi öz yurdumuzda ve sınırımızın hemen öte tarafında bizi boğazlamayı cihad olarak gören uluslararası kökten dinci grupların alenen destek gördüğü siyasi iktidarın ülke üzerindeki kontrolü kaybettiğini görüyoruz. Devletin kurumsal ihmalkarlıkları karşısında yine de bir şekilde muhatap bulurken, sıradan yurttaşlar olarak nereden geldiği muamma saldırı düzenekleri karışısında yeldeğirmenleriyle savaşan Don Kişot'lara dönüşüyoruz... loading...

Türkiye, organize suçta Rusya’yı geçip Avrupa birincisi - 2021





Bu blogdaki popüler yayınlar

Akran ve siber zorbalıklarıyla çocukları kullanarak evlerin içine sızıyorlar

Film yapımcısı gibi çalışan kurgu ekipleri ve troll ağları

Hz Musa'yı Isıran Köpek