Geçtiğimiz yüzyılın devlet refleksi Kürdistandaki baskıcı sömürge rejimini ifşa ediyor

KİMLİĞİ BELİRSİZ KİŞİLERCE YAPILAN PROVOKASYON* BİR GERÇEĞİN GÖRÜNÜR OLMASINA VESİLE OLUYOR.

Tarihsel süreçler her coğrafyada aynı olmasa da zamanın bir ruhu vardır ve enformasyon boyutuyla her yere sirayet eder. Sömürü ve asimilasyon politikaları zamanın ruhuna direnir. Kapitalizm, kitlelerin arzularını ve tüketim davranışlarını yöneterek varlığını sürdürür. Baskıcı rejimler, politikalarını çağa uygun araçlarla koruma eğilimindedir. Hukukun ve adaletin olmadığı ülkelerde demokrasi ve eşit yurttaşlık hakları uluslararası camiada arkaları boş birer tabela vazifesi görür. Kendi ülkemizden örnek vermek gerekirse; müesses nizamın Kürtlere anadillerini unutturma projesi, hakim ulus için bir kıvanç meselesidir. Kürtler içinse dünyada örneğine az rastlanır bir utanç karinesi. Şu zihniyetin hakim olduğu coğrafyada gasp edilmiş hakların teslim edilmesi söz konusu dahi olamaz. Siyaset kılığına girmiş ilkel bir akılla "Alabilen varsa gelip alsın" diye meydan okunur. Kürtlük aidiyetinin kamusal alanda dile getirilmesi terörist eylem olarak kodlanır. Cehennem kaçkını paramiliter çeteler devreye konulur.  Oysa demokrasinin esamesinin okunmadığı Suriye, Irak ve İran topraklarında kalan Kürdistan coğrafyasında bile Kürtler anadillerinden kopmamıştır. İran Anayasası’nın 15. Maddesi belli bölge veya topluluklara ait dillerin okullarda okutulmasına yasal dayanak sağlıyor. İran rejimi devlet eliyle Kürtler için üniversite kurmuştur. Türkiye'de kalan en büyük parçada ise Kürtler asimilasyon politikalarından en ağır darbeyi görmüştür. Türkçeyi dağlarında dev puntolarla yazılan yazılardan tanıyan koskoca bir halka diz çöktürmek Türk devletinin neredeyse temel politikasına dönüşmüştür. Yüz elli yıldır ihanet politikalarına yenik düşen Kürtler ise binlerce yıldır yaşadıkları anayurtlarından ya sürülmüş ya da mülteci durumuna düşmüş, kimliği yok sayılmış, aşağılanmanın en resmi haliyle muhatap edilmiştir. 

"Kürt meselesinin esasını Kürt kimliğinin tanınması, Kürt kimliğinin esasını da Kürtçe oluşturuyor. Dolayısıyla, 'Kürtçe, altı üstü bir dil' deyip geçmemek lazım. Kürtçe bütün bu işlerin, Kürt meselesinin kalbini oluşturuyor." -Sosyolog Mesut Yeğen 

(*) Haber - 26 Temmuz 2024 - Van'da Kürtçe trafik uyarıları üzerine 'Türkiye Türk’tür, Türk kalacak' yazıları yazıldı - Van Büyükşehir Belediyesi tarafından bir süre önce yaya geçitlerine Türkçenin yanı sıra yazılan Kürtçe yazıların üzerine kimliği belirsiz kişi ya da kişiler tarafından 'Türkiye Türk’tür, Türk kalacak' yazıları yazıldı. Konuya ilişkin Büyükşehir Belediyesi'nden yapılan açıklamada yazıyı yazanlar hakkında yasal süreç başlatılacağı belirtildi.



Bu blogdaki popüler yayınlar

Akran ve siber zorbalıklarıyla çocukları kullanarak evlerin içine sızıyorlar

Film yapımcısı gibi çalışan kurgu ekipleri ve troll ağları

Hz Musa'yı Isıran Köpek