Welcome to Ela's Republic Şinpū Tokubetsu Kōgek

SE7EN - 1- Oburluk - Kurban: Obez adam 2- Açgözlülük - Kurban: Eli Gould 3- Tembellik - Kurban: Victor Allen 4- Şehvet- Kurban: Fahişe 5- Kibir- Kurban - Rachel Slade 6- Haset - Kurban: Tacy ve Dedektif Mill'in henüz doğmamış bebeği 7- Öfke - Kurban: John Doe / Dedektif David Mill öfkesine yenik düşerek, ilk 6 günahı işleyenlerin faili John Doe'yi kafasına ateş ederek öldürdü.

Yığın halde çöp görünce mutluluktan uçanı da ilk defa görüyorum

"HER ŞEY NEYE LAYIKSA ONA DÖNÜŞÜR" Muhafazakarların veya seküler kesimin, etnik grupların veya ideolojilerin keskin ve kalın çizgilerle sahiplendikleri hemen herşeyin büyüteç altına tutulacağı bir çağa girdik. Zira dünya hiç olmadığı hızda değişip dönüşüyor. Doğru bildiklerimiz yetersiz ve yanlış, yanlış dediklerimiz doğru çıkabiliyor. Her gün yeni bir gerçeğe uyanıyoruz. Her toplumun kendi kültürünü yaşatması elzemdir. Yoksa Yaşar Kemal'in dediği gibi dünya "Renkli bir çiçek bahçesi" olmaktan çıkar. Ancak kültürel öğeler korunurken, insanlık birikiminin damıtılmasıyla vücut bulan evrensel değerlerle taban tabana ters düşen parçaların kültürden ayıklanması gerekir. Kötülüğün en sofistike hallerine şahit olduğumuz, gerçek ile yalanın ayırt edilemez hale geldiği dijitalleşen bir dünyada yaşıyoruz. Enformasyonla dezenformasyonun aynı hızla her yere yayıldığı bir zamanda, yalanın ve gerçeğin ayırdına varamayanlar dezenformasyonlara/manipulasyonlara yenik düşüp rezil...

İki buçuk yılı geride bırakan Ukrayna-Rus savaşını yeni boyutlara taşıyorlar. Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky geri adım atmıyor. Putin ha keza. Peki, bu savaşın uzaması kime yarıyor? Rus ve Ukrayna halkına yaramadığı kesin. Gencecik askerler ve siviller yok ediliyor, Ukrayna'da kitlesel göçler yaşandı, yaşanıyor. Öte tarafta Rus halkı da savaşın uzamasından, gençlerinin savaş meydanlarında yitit gitmesinden derin üzüntü duyuyor. Dünyanın savaş baronları Ukrayna'dan önce Suriye'yi hallaç pamuğuna çevirdi. Suriye halkını Avrupa ülkelerine kaçmak için ya Ege Denizi'ne açılan lastik botlara ya da araba kasalarında, sıfır oksiyenin olduğu daracık gizli bölmelerde, yaşamla ölümün içiçe geçtiği insanlık(dışı) hallerine mahkum etti. Ukrayna'nın hali, Suriye kadar olmasa da bir devleti devlet olmaktan çıkararak birilerinin hamiliğine sığınmak durumunda bırakılan hali ortada. Faturayı her zaman olduğu gibi halk ödüyor; canıyla, kanıyla, malıyla, mülküyle...  Dünyada...

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, son turu 7 Temmuz'da yapılan erken genel seçimlerde en çok milletvekili çıkaran sol ittifakın başbakan adayı  Lucie Castets 'i atamayı reddetti. Lucie Castets: "Emmanuel Macron hem  Cumhurbaşkanı hem de Başbakan ve parti lideri olmak istiyor. Bu mümkün değil. Görevi, Ulusal Meclis'teki çoğunluk grubundan bir kişiyi Matignon'a atamak ve çalışmasını sağlamaktır."

Neyse ki bu sene Ahlat'taki kareye üç bin yıllık Kürdistan coğrafyasının ilk sahiplerinden bir Kürt de girmiş: Hüdapar Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu. Bu da bir gelişmedir. Şu türkü anayurt hasreti çeken kalıcı misafirlere gelsin.

Koskoca bir toplumu şahsi algıların herhangi bir insani derinliğe ulaşamayan ego merkezli bakışından kurtarmak ilk şart olmalıdır. Hangi toplum olursa olsun temel kriter bu olmalıdır. Yapıcı öfkenin sığ kinlerden arınması gerekir. Akli selimini hiçbir koşulda elden bırakmayan rol modellere ve liderlere her zaman ihtiyaç vardır. Tek adamların kitlelerin kaderiyle oynaması kabul edilemez. Akıl kolektiftir ve kolektif akıl asla dışlanmamalıdır. Denge denetlemenin olmadığı, en basit bir güç birikiminde yolsuzlukların öne çıktığı bir yerde, halkın etten siper yapılmasının siyasi/askeri örgütün başarı karinesi olarak lanse edilmesi, Gazze'de olduğu gibi, tam bir akıl/duygu/vicdan tutulmasıdır. İnsan kasabına dönüşmüş İsrail savaş kabinesini konuşmuyorum bu yazıda. Hamas'ı ve Hamas'ın hamiliğini üstlenen iktidarı konuşuyorum. İsrail menşeili şirketlerin devletlere sattığı - terörle mücadelede kullanılması şartıyla satılma izni olan - casus yazılımlar , devlet olma vasıfları sars...

TBMM milletin iradesiyle seçilen vekillerden oluşur.  Kürsü dokunulmazlığına tahammül gösteremeyen milletvekillerinin farklı görüşlere "karşı argumanlar" geliştirmek veya yöneltilen suçlamaları boşa çıkaracak kanıtlar sunmak yerine kaba kuvvete yönelmesiyle topluma verilen tek bir mesaj vardır: Kurumlar siyasi çoğunluk açısından güçlü olanları her koşulda koruduğundan herkes kendi can güvenliğinden sorumludur, TBMM'de bile...  Kabadayı vekiller  tekmeli yumruklu saldırılarıların  ardından kendi tabanlarından alkış alsalar bile farklı görüşlere asgari ölçüde tahammül gösterememe acziyetleriyle demokratik değerlerin çok çok gerisine düşmüşlerdir. Zira siyaset, toplumu aşağı çekmek değil bilakis ileriye taşıma sorumluluğu olan bir kurumdur. İddialar ne kadar ağır ve sert olursa olsun iddiaların muhatabı olan tarafın somut verilerle yanıt verebilmesi gerekir. Yumruklar bu yanıtların yerine geçmez. Not: TİP Milletvekili Ahmet Şık'ın kürsüdeki son cümlesinde - eğer doğru a...

"Türkçeyi ilkokulda öğrendim. Anadilim Kürtçedir. Çocukluğumda Kürtçe konuşmak yasaktı. Çarşıda pazarda Kürtçe konuştuğunuz zaman başınız derde girerdi. Kürtçeyi sadece konuşma dili sanıyordum. Okunup yazılabilen bir dil olduğunu 1943’te İstanbul’a geldikten sonra anladım. Dicle Talebe Yurdu’nda Suriye’de basılmış Kürtçe bir dergi gördüğümde hayret etmiştim. Maalesef Kürtçe okuyup yazmayı hâlâ bilmiyorum. Ama doktorluğa başladığımda hastalarla Kürtçe konuştum. 12 Mart’ta yargılanırken MİT’ten gelen raporlarda. 'Muayenehanede Kürtçe konuşuyor' diye yazıyordu. " - Tarık Ziya Ekinci /  2011'de yapılan röportajın tamamı

Kürtlerin onur sahibi bir millet olduğunu bildiklerinden kişileri ve kişiliği hedef alan provokasyonlarla Kürt taymını sığ bir tartışma zeminine hapsetmek isteyenler var. İnsanımız da maalesef hakaretlerin altında kalmamak adında savunmaya geçiyor. Oysa hakaretleri kişiselleştirmemek gerekiyor. Zor elbette. Ancak provokasyonları boşa çıkaracak en rasyonel tavır da bu.

FİLİSTİN MESELESİ ORTADOĞU DEVLETLERİ İÇİN BİR SAMİMİYET TESTİDİR, EN BAŞTA DA TÜRKİYE İÇİN... Filistin için istenilen iki devletli çözümün ilkesel olarak Kürtler için istenmemesinin temel nedeni nedir? Üstelik bu soruda Türkiye Kürtlerinden de bahsediyor değilim. Bizleri fazlasyla "soysuzlaştırdıkları" ve bunu başarı karinesi olarak gördükleri için bu sorgulamayı daha ziyade Suriye, Irak, İran Kürtleri için soruyorum.  Statü sahibi IKBY için dahi "Sınırları kapatırız aç kalırsınız" notası verildiğini hatırlayalım. 25 Eylül 2017 Kürdistan Bölgesel Yönetimi Bağımsızlık Referandumu bir hakikatı tüm dünyanın gözleri önüne sermişti. Ancak referandumun yapılmasına ve toplumun kahir ekseriyetinin bağımsızlık arzusuna en büyük tahammülsüzlüğü biz Kürtlerin (üvey) kardeşinin göstermesi manidardır. Zira "Milli İrade" diye ortalığı inletenler, irade Kürt halkının olunca çark etmekten hicap duymamaktadır. Demek ki Türkiye dahil Ortadoğu'da hiçbir demokrasi, gerç...

Başka türlü bir algılama biçmi beklenemezdi. Zira ben kendi annemin değil senin annenin anadiliyle konuşup yazabiliyorum ve bu benim annemin tercihi değildi. Bu nedenle, en aydın Türk'ün dahi üstünkörü "Kürt Hakları" diyerek paketleyip diğer sosyal hak arayışlarına eklemlenecek bir mevzu değil. Bir toplumun en büyük yarası neredeyse mücadelenin ağırlığı da orada olmalıdır. Samimiyetsiz bir evrenselci üst insan kimliğini Kürtlere giydirme çabası bunun için tutmuyor. Ancak Kürtler birilerinin deneme tahtası olmaktan da kurtulamıyor. Kendi olmaktan çıkıp ümmetçiler ile seküler dünya arasında ortadan ikiye yarılıyor.

God Bless Alis... Bir insanın hayatında anası, kardeşleri, eski eşi, arkadaşı dahil tek bir tane dahi doğru insan olmaz mı?...    Bunlar ne acayip insanlar?

 

 Kısa süren sezonu bitmeden mutlaka ona mutfağınızda yer ayırmalısınız...

Yıllardır sosyal medyada sayısız sayfa ve profili takip ederim. Güncel olayları, dünyada olup biten gelişmeleri farklı sosyal ve siyasal çevrelerin hangi argümanlarla değerlendirdiklerini anlamaya çalışırım. Her seviyenin ve derinliğin eninde sonunda kendi frekansında cüzlendiği şu devasa mecralarda aynı üslupta ısrar edenlerin ne kadar yorucu ve gülünç olduklarını görüyorum. En çok da kendilerini yoruyorlar ve gülünç duruma düşürüyorlar.  İktidardaki büyük çatlağın dışa vurumu olan 15 Temmuz 2016 darbe kalkışması ve malum cemaatin bakiyesi çıkar gruplarının her birinin düşman ülke istihbarat servisleri gibi çalışmaya başlaması koskoca bir jenerasyonu yerle bir etti. Yıllardır hayret içerisindeler. Duygusal olarak da hack'lendikleri için radikal uçlarda savruluyorlar. Hayret etme duygusunu aşamadıklarından yerlerinde sayıyorlar. Hangi ulus veya hangi ideoloji şu profille temsil edilmek ister? Bu olsa olsa düşmanın hasmı için arzu ettiği bir temsil biçimidir. Savunur göründükleri h...

YENİ KİTAP:  KÜRT AKLI  Yazar Necat Zanyar Kürtlerde okuma denince akla daha çok roman, öykü ve şiir geliyor. Son yıllarda tarih ve dil kitapları yoğun ilgi görmeye başladı. Ancak düşünce kitapları az. Kürt Aklı, o azlardan biri. Az yazılan türün çok okunup okunmadığını, bu esere olan ilgi belli oranda açığa çıkaracak. Bu kitabı yazmam yıllar aldı. Uluslara özgü akıl yapıları olup olmadığını anlamak için etraflı okumalar yaptım. Gılgamış’tan Babil Yaradılış Destanı’na, Tevrat, Zebur ve İncil’den Kur'an'a, Herodot Tarihi'nden Şehname'ye, Aristo'dan Descartes'e, Hegel'den Kant'a, Rousseau'dan Gustav le Bon'a, Gadamer'den Heidegger'e, Mesudi'den Cabiri'ye geniş yelpazede yaptığım okumalar beni bazı sonuçlara ulaştırdı. Kürt Aklı'nın görünümlerini içeriden ve dışarıdan gözlemlerle yakalayıp fotoğraflamaya çalıştım. Ulus aklının kodları olan Kürt atasözleri deryasına daldım. Dilin kılcallarında elimdeki mercekle gezdim. Kürtlüğün e...

Ceseti 17 parçaya ayrıldıktan sonra laptop çantalarıyla taşınıp asit dökülerek imha edilen merhum gazeteci Cemal Kaşıkçı Alis kadar şanslı değilmiş. Her iki saldırı bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti çatısı altında gerçekleşti. Birincisi tek hamlede, ikincisi ise 12 yıla yayılan tedrici evrelerle . Kurumlardaki uzantılarını kullanan adi taşeron çeteler elde ettikleri bağlantısal verilerle kirli tezgahlarını kuruyorlar: Bknz . Hâlâ aktif olan ve Alis aleyhinde nitelikli algı operasyonlarını yürüten filmci, dublörcü, senarist tayfayla çocuk istismarcısı fuhuşçuları ipe dizmeden bu mesele kapanmayacak.  Not : Kişileri hedef alan, yalandan ve iftiradan beslenen güç odaklarının çürümüş mevcut sistemle sorunları yoktur

KİMLİĞİ BELİRSİZ KİŞİLERCE YAPILAN PROVOKASYON * BİR GERÇEĞİN GÖRÜNÜR OLMASINA VESİLE OLUYOR. Tarihsel süreçler her coğrafyada aynı olmasa da zamanın bir ruhu vardır ve enformasyon boyutuyla her yere sirayet eder. Sömürü ve asimilasyon politikaları zamanın ruhuna direnir. Kapitalizm, kitlelerin arzularını ve tüketim davranışlarını yöneterek varlığını sürdürür. Baskıcı rejimler, politikalarını çağa uygun araçlarla koruma eğilimindedir. Hukukun ve adaletin olmadığı ülkelerde demokrasi ve eşit yurttaşlık hakları uluslararası camiada arkaları boş birer tabela vazifesi görür. Kendi ülkemizden örnek vermek gerekirse; müesses nizamın Kürtlere anadillerini unutturma projesi, hakim ulus için bir kıvanç meselesidir. Kürtler içinse dünyada örneğine az rastlanır bir utanç karinesi. Şu zihniyetin hakim olduğu coğrafyada gasp edilmiş hakların teslim edilmesi söz konusu dahi olamaz. Siyaset kılığına girmiş ilkel bir akılla "Alabilen varsa gelip alsın" diye meydan okunur. Kürtlük aidiyetini...

Emeğe saygımız var, sosyalistiz evelallah.

Organize çetelerin " ödül/suça ortak etme/tehdit/şantaj " ağına yedisinden yetmişine hemen herkes düşebilir. Ancak çocuklar söz konusu olduğunda tehlikenin boyutu daha fazladır. Çünkü çağa uyarlanan psiko-siber araçlarla sadece düşünceleri değil duyguları da manipule ediliyor. Körpe zihinleri iğdiş edilen bu çocuklar üstesinden gelemeyecekleri bir sürecin içine çekiliyor.  via alismetamorphosis.blogspot Çocukları meydan okuma liste görevleriyle internet tuzaklarına çeken Mavi Balina gibi oyun görünümlü psiko-siber tuzakları herkes az çok öğrendi. Ancak hiç kimse  çocukların iradelerini ele geçiren  bu saldırıların asıl amacını doğru düzgün sorgulamadı.  Ben yıllardır hayatın mecburiyetlerinden bunları araştırmak durumunda kaldım, kalıyorum.  Üstelik  Emniyet ve Yargıdaki paralel yapılanmaların önüme diktiği tüm engellere rağmen!  Bknz -  Emniyet/İstihbarata sızan çeteler polisin "Sanal Devriye Yetkisi"ni kumpaslarda kullandılar Çocukları organize ...

Malcolm X'in namı diğer El-Hacc Mâlik eş-Şabâz'ın " ev zencililiği " ifadesi sanırım en çok  Türkiyecilik siyaseti yapan Kürtlere uyuyor. Kardeşlik, barış, eşitlik söylemleriyle TBMM çatısı altında siyaset yaparken kürsü dokunulmazlığı gasp edilen Selahattin Demirtaş mevcut sisteme göre bir ev zencisidir mesela. Ev zenciliği de yetmemiş olacak ki devlet Selahattin Demirtaş'ı cezaevi zencisi yapmayı tercih etmiştir. Demek istiyorum ki biz Kürtlerin onur, şeref ve haysiyetine saldırmaktan kendilerine bir varoluş hikayesi yazanlar, yazdıkları kurgu ve hikayelere toslamaktan kendilerini alamayacaklar.

the essence of manhood

Eskiden ara sıra baktığımız, bizi güldüren üç beş hesap vardı buralarda. Bunlardan Rzon hesabına ne oldu? 

 Her şey tüm dikkatleri üzerinde toplamak içindi...

İsrail'in ultra Yahudi kabinesi ne Gazze'deki ne de Batı Şeria'daki Filistinlileri insan olarak görmüyor. 7 Ekim 2023 Hamas saldırısındaki manzara bu insanlık dışı hasta psikolojinin Filistinliler için de geçerli olduğunu gösteriyor*. Savaşın bile bir hukuku olur. Bu iki ORANTISIZ radikal unsur dünyanın uruna dönüşüyor. (*) Başka türlüsü beklenemezdi. On yıllarca baskı ve zulme uğrayan bir toplumun haklı davasının baltalanması, insan faktörünün insanlıktan çıkarılması sömürgeci tarafın  aradığı bir durumdur. Güçlü iken haksız olmanın ilacıdır zulme meşruiyet kazandırmak. Benzer süreçleri biz Kürtler yaşıyoruz. 

 loading...