Ülke tarihinin en büyük terör eyleminin karar duruşması yarın
Kökten dincilerin Konya tribünlerinden katledilen 103 insanımıza bir dakikalık anma gösterisini yuhaladığı, yüzlerce aileye ateş düşüren IŞİD'in üstlendiği 10 Ekim 2015 Ankara Katliamı'na ilişkin davanın karar duruşması 26 Haziran 2024 Çarşamba günü Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek. Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan, duruşmaya katılım çağrısı yaparak, “10 Ekim davasının aydınlatılması, demokrasi mücadelesinin önemli bir ayağı olacaktır” dedi.
Firari sanıklar yönünden devam eden duruşmanın 17. celsesinde tanık olarak dinlenen ve IŞİD’in "Türkiye Emiri" olduğu söylenen Kasım Güler'in çarpıcı açıklamaları olmuştu. MİT'in sınır ötesi operasyonuyla yakalanan ve firari sanıklar hakkında bilgi sahibi olan Kasım Güler mahkemedeki sorgusunda "2014 yılında Konya'da El-Kaide operasyonu ile cezaevinde girdim ve cezaevinden çıkınca Suriye'ye gittim. DEAŞ kurulunca bir Müslüman olarak kalmak istedim” ifadelerine yer verdi. Kendisini Suriye'ye IŞİD'in sınır emiri ve dosyanın firari sanıklardan olan İlhami Balı'nın geçirdiğini belirten Güler, "2014-2015'te Türkiye Suriye arası ayda 2-3 kez gidip geliyordum. Karakol komutanı da biliyordu, o dönem bir sorun olmuyordu. 2021 Nisan'ında MİT operasyonu ile Suriye'de yakalanıp Türkiye'ye getirildim. 74 gün MİT'in elinde, bilmediğim bir yerde kaldım, işkence gördüm. O dönem yalnız ben değil hem Türk hem yabancı yüzlerce kişi sınırdan iki tarafa da geçerdi. Karakol hiç sorun yapmazdı, bazen yakalasa da hemen bırakırdı" diye konuştu.
“BU DAVADA İKTİDARIN GÖLGESİ VAR”
Ailelerin ve avukatlarının kararlı mücadelesi olmasaydı, 10 Ekim Davası boyunca yargılanıp ceza alanların sayısının en alt düzeyde kalacağını vurgulayan Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan, “Dava dosyasına giren birçok delil, avukatların çabasıyla o dosyaya girdi. Israrlı taleplere rağmen kamu görevlilerinin yargılanmasının engellenmesi, bu dava üzerindeki iktidar gölgesinin açık bir göstergesiydi. 10 Ekim katliamının tüm bağlantılarıyla aydınlanması ve sorumluluğu bulunan kamu görevlilerinin, siyasilerin yargılanarak cezalandırılması, ülkedeki barış ve demokrasi mücadelesi açısından da büyük önem taşıyor” dedi.
