Seçimin ana konusu: Erdoğan mı, rakibi mi?
Benim ana gündemim bu değil. Sebebi çok net. Ben sadece siyasi iktidarın değil siyaset anlayışının tümden değişmesini istiyorum. Bu da bir seçimle ya da lider değişimiyle olacak iş değil.
Organize suç çetesi gibi devlet yöneten veya yönetmeye aday olan Türk ana akım siyasetinin iki kutbu bu anlamda aynı rengin iki tonudur. Gerek siyasi iktidar bileşenlerinin gerekse ana muhalefet cephesinin devletin gen kodlarına işleyen ayrımcılık geleneğini iliklerine kadar taşıdığını maruz kaldığım aşağılık saldırılardan biliyorum. Sol görüşlü Alevi Kürt bir yurttaş olarak yıllardır "sağlı sollu" güç odaklarının itibarsızlaştırma düzenekleriyle mücadele ediyorum.
Devletin Yargı ve Emniyet birimleri nitelikli iftiralarda organize suç yapılanmalarından farksız bir işlev gördü. İlericilik iddiasındaki kimi muhalif çevreler faşist paramiliter çetelerin başlattığı saldırılarda etkin bir rol oynadı.
Aile mahkemelerinden savcılık birimlerine, eğitim kadrolarından adliye uzman psikologlarına uzanan muazzam bir örgütlü yapılanmayla ne tür kepazeliklere imza attıklarını yıllara uzanan nitelikli iftira düzeneklerinden biliyorum. Hukuki hak arayışlarımı dahi kriminalize etmeye çalışan arsız bir siyasi geleneğin temsilcileri olduklarını defalarca ispat ettiler.
Velhasıl-ı kelam, anne ve çocuğu söz konusu olduğunda dahi asgari bir ahlaki düzeyi taşımayan, ayrımcılık politikalarını hayatın her milimetrekaresinde sürdürmeye ant içmiş iki cephe görünümlü tekçi siyaset geçmişten günümüze taşıdığı gaspçı barbar geleneği sürdüriyor.
Alevileri ve Kürt toplumunu kriminalize ederek, bizleri ailelerimize varana kadar türlü entrikalarla birbirimize düşürerek gücünü tahkim eden kirli bir zihniyetle "KARDEŞÇE" yol yürünür mü?
"Kürtler muhalefetin adayını desteklemezse Erdoğan yeniden seçilebilir... Muhalefet cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazansa bile Kürt meselesinde bağlayıcı bir asgari program olmadan oluşmuş bir yasama ve yürütme durumunda, Türkiye demokrasisini bekleyen biraz daha debelenmekten başka bir şey olmaz muhtemelen. 30 senedir olduğu gibi." Sosyolog Mesut Yeğen