Devletin en kilit kurumlarında faaliyet yürüten güç odakları

 via alismetamorphosis.blogspot

YARGI BİRİMLERİ VATANDAŞI KARŞISINA ALAN BİRER ZÜMRE DEĞİLDİR.  YARGI SİSTEMİ HALKA HİZMET EDEN EN ÖNEMLİ VE EN SAYGIN KURUMSAL YAPI OLMALIDIR.

Süreçleri sadece evladını korumak isteyen bir anne hassasiyetiyle değil aynı zamanda, yaşanan aksaklıklara dikkat çeken sosyal sorumluluğu yüksek bir yurttaş ve bir sosyolog vasfıyla sorguluyorum. Ne var ki başvurduğum hukuki yollardan bir netice alamıyorum. Bir netice alamadığım gibi görevini layıkıyla yapmak yerine beni haklı ve mağdurken kriminalize etmek isteyen yargı birimleriyle uğraşıyorum. Hak arayanı bir de yargı eliyle kriminalize etmek bir devlet geleneği olmamalı.

HERKES CEMAAT/TARİKAT DENİLİNCE SUNNİ İSLAM ÇİZGİSİNDEKİ CEMAAT VE TARİKATLARI AKLA GETİRİYOR. OYSA BUNLARIN SEKÜLER İZDÜŞÜMLERİ DE VAR. MASON LOCASI DA BİR TARİKATTIR MESELA. EZOTERİK OLUŞUMLAR DA DEVLETTE KENDİ NETWORKLERİNİ/PARALEL YAPILANMALARINI KURUYORLAR.

Derin/paralel devlet yapılanmalarında sapkın cinsel eğilimleri olan pedofiliye meyilli bir kliğin bütün bu olanlara sebep olduğunu düşünmeden edemiyorum. Durum bu ise TMSF'li Fatih Kemal Altaylı ve avukat eşi Nagihan Gür Altaylı bu kliğin birer üyesi olsa gerek. Yoksa bu iki sorunlu insanı kurumsal olarak niçin  müdafaa etsinler?! Bunun yolunu da benim gibi doğru ve düzgün yaşayan, değerlerine bağlı birini, kurumsal arka planı olan nitelikli iftira düzenekleriyle mahvında bulsunlar?! Yıllardır profesyonel dikkat çeldirmelerle, belaltı tezgahlar ve çirkin algı manipulasyonlarıyla zan altında bırakmaya programlı kurgu ve hikayelerle saldırıyorlar. İleri teknolojiyle kurdukları tezgahlarda, kadına da çocuğa da ganimet gözüyle bakan bir zihniyeti açık ediyorlar.

Hukuken doğru olmak teknik bir "doğruluktur". Adaleti tesis etmek çok başka bir şeydir.

MAĞDUR VE HAKLIYI BİR DE YARGIDAKİ PARALEL YAPILANMALAR ELİYLE MAĞDUR EDİYORLAR:

İSTANBUL ANADOLU ADLİYESİNDE 

* HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA UYMAYAN TESADÜFLER,

* DAVALARDA ANİ ÇARK EDİŞLER, 

* YARGI YOLUYLA İTİBARSIZLAŞTIRMA GİRİMLERİ, 

* DİJİTAL SİSTEMDE YAPILAN "DENK GETİRİŞLER" 

* DAVA SORUŞTURMALARININ CEMAAT/HEMŞERİLİK ÇIKAR AĞLARINA BAĞLI KİŞİ VE ADRESLERE YÖNLENDİRİLMESİ

YARGIDA PARALEL BİR SİSTEMİN VARLIĞINA İŞARET EDİYOR. 

2019 - Oğlumun siber ve akran zorbalıklarına maruz kalıp kalmadığının araştırılması için bilgisayar ve te telefon hattının incelenmesi, yaşadığı evdeki yetişkinlerin soruşturulması yönünde farklı tarihlerde iki soruşturma talebim oldu. Oğlumun sağlığı ve güvenliğiyle ilgili somut endişelerim üzerine yaptığım ilk savcılık soruşturma talebime kovuşturmaya yer yok kararı verildi. İtirazıma ve ikinci defa soruşturma talebime rağmen soruşturmalar layıkıyla yapılmadı. Hukuki başvurularım işlevsiz hale getirildi. ilk soruşturmaya bakan savcı Seyit Ahmet Doğru bir tek takipçisi dahi olmayan Blog'umda hukuki süreçlerin arşivini yaptığım, aksaklıklara ilişkin haklı eleştirilerimi nesnel boyutlarıyla ve somut verilerle ele aldığım paylaşımlarımda, savcılık soruşturma no'suyla birlikte adının geçmesini şahsına yönelik bir hakaret gerekçesi yaptı ve açılan davaya sanık olarak çağrılmama sebep oldu.

YARGI KURUMLARININ HALİ BU İKEN KİMİ KİME ŞİKAYET EDELİM?!

Beş yıldır iletişim çabalarıma rağmen ulaşamadığım oğlumun başına gelmiş ve bundan sonra gelebilecek her şeyden bu yargı birimleri sorumludur. Siber ve akran zorbalıklarını keyfimden çalışmadım ben.

Not :Bana açılan taktiksel davaların, anne ve çocuk aleyhinde seyreden davaların ve berhava edilen savcılık soruşturma başvurularımın bilgilerini kendi sosyal mecramda arşivleme ve HUKUKİ AKSAKLIKLARI DİLE GETİRME hakkım yok mu?

[Anadolu 11. Aile 2017/75 (velayetin değiştirilmesi), Çelişkili adliye psikolog raporu (Bir yıllık kopuştan sonra 2017 yılında tekrar benimle yaşamaya başlayan 2005 doğumlu oğlum Cem'in adliye uzman pedagog görüşmesinde "hafta içi annesiyle kaldığı ve annesiyle kalmaktan memnun olduğu" sözleri kayıtlara geçmesine rağmen raporun tavsiye kararı anne ve çocuk aleyhine yazılıyor, Anadolu 11.Aile Mahkeme Hakimi ise son duruşmada sözlü olarak "çocuk 12 yaşından büyük olduğu için onun kararı" diyerek davayı doğru olmayan bir gerekçeyle anne ve çocuk aleyhine kesip atıyor), Anadolu 7. Aile 2017/361 (hakaret iddiasından beraat), Anadolu 18.Aile 2017/71 (hakaret iddiasından beraat), Anadolu 7. Asliye Ceza 2017/437 (HAGB), Anadolu 14.Asliye Ceza 2018/59 (HAGB), çocuğumun telefon ve internet hatlarının güvenliği ve yaşadığı evdeki yetişkinlerin soruşturulması talebimi içeren 2019/31360 ve 2019/134800 no'lu Anadolu Adliyesi savcılık başvurum (kovuşturmaya yer yok kararına itirazımda ve ikinci soruşturma talebimd kyok kararları devam etti), oğlumun on iki yaşından bu yana 2017'den beri birlikte yaşadığı babası ve babasının oğlum lehine altı aylık uzaklaştırma almış olan avukat eşinin taktiksel uzaklaştırma kararları, bu kararlarla oğluma fiziki erişimimin engellenmesi, kazanılan kumpas davalarının avukatlık masraflarının icra takipleri, banka blokajları, soruşturma savcılarından birinin burada adının geçmesini "hakaret" gerekçesi yaparak açtığı dava Anadolu 27.Asliye Ceza 2022/642... Özetle; yargı kurumları haklı ve mağduru maddi manevi yılgınlığa uğratmanın aracına dönüştü.]

Not: Yargı yoluyla devam eden maddi manevi yılgınlığa uğratma ve itibarsızlaştırma taarruzu karşısında benim açtığım ilk ve tek dava Anadolu 19.Aile Mahkemesinde görülen 2019/273 - Esas 2021/249 no'lu nafaka artırımı ve manevi tazminat davasıdır. İtirazım üzerine Bölge Adliye Mahkemesi 42.Hukuk Dairesi'nde 2023/1377 numaralı kararıyla bu defa Anadolu 27. Aile Mahkemesi'nde yeniden görüldü. Ancak Mahkemenin Esas 2024/504 - Karar 2024/166 ile görevsizlik kararı vermesi üzerine davadan feragatimin uygun olduğunu düşündüm. Zira mevcut adalet sisteminin üçüncü şahısların ve güç odaklarının telkinleriyle insan onur ve haysiyetini tefe koymanın bir aracı yapıldığına daha fazla tanık olmak istemiyorum.


KURUMLARDAKİ PARALEL YAPILANMALARI MADDİ MANEVİ YILGINLIK YARATMAK İÇİN TEYAKKUZA GEÇİREN CEMAAT/HEMŞERİLİK/SİYASİ ÇIKAR AĞLARI MAĞDURU BİR KEZ DE MAHKEMELER ELİYLE MAĞDUR EDİYOR.

ÖZETLE: 

BAĞIMLI, TARAFLI, SORUMSUZ, IRKÇI, KAPASİTESİZ BİR YARGI SİSTEMİNDEN ADALET  ÇIKMAYACAĞI GİBİ YARGI BİRİMLERİ SAĞ VE SOL PARAMİLİTARİZMİN BATAKLIĞNA DÖNÜŞÜR.


Bu blogdaki popüler yayınlar

Akran ve siber zorbalıklarıyla çocukları kullanarak evlerin içine sızıyorlar

Film yapımcısı gibi çalışan kurgu ekipleri ve troll ağları

Hz Musa'yı Isıran Köpek