Enflasyonla büyümek garip gurabanın boğazındaki lokmaya kadar eksiltmek demektir

Enflasyonun derdini biz çekiyoruz. Enflasyonla yaşanan ekonomik büyüme, halkın sırtına yüklenen ağır ekonomik maliyetlere karşın yandaş sermaye gruplarına vergi muafiyetleri ve ısrarla genişletilerek yinelenen verimsiz teşviklerle mümkün oluyor. Hırsızlığın en sofistike hali bu tür bir ekonomik büyümedir. Dış borç faiz ödemeleri son yıllarda, özellikle 2016 yılı sonrasında hızlı bir artış trendine girdi. 2014 yılında bir yılda 8,8 milyar TL olan dış borç faiz ödemesi 2021 yılında %356,1 artışla 40,2 milyar lira oldu. Başarısız mali politikaların bakiyesi olan 2024 bütçesinde faiz ödemelerine ayrılan 1 trilyon 276 milyar TL’yi de dolaylı ve dolaysız vergilerle biz ödeyeceğiz. Petrol zengini veya katma değeri yüksek teknoloji devi bir ülke değiliz. Devlet hazinesi halkın ödediği vergilerden müteşekkil bir ülkeyiz. Her alış-verişte günden güne artan dolaylı vergilerle, enflasyonun altında kalan ücretlerle, milyonlarca çalışanın ücretlerinden yapılan kesintilerle, devlete ödenen harçlarla, vergilerle dolan bir hazine. Ekonomide sadece gün be gün artan fiyatlar değil aynı zamanda bu fiyatların yönetilememe hali; tutarsızlık ve istikrarsızlık da toplumun huzurunu, güven hissini ve refahını alt üst ediyor. 

Halkın sırtına yüklenen bütün bu ağır maliyetlere karşın, mevcut iktidar koalisyonun gücünü tahkim etmesi eğer ülkenin varlık-yokluk meselesiyle aynen devam edelim...