"Felaket Kapitalizmi"

 "Kader, elimizde olmadan, bizim kararımıza meydan bırakmadan belirlenmiş olgu ya da olay ise, deprem yeryüzünün kaderidir, fakat insanın kaderi değildir... kader kavramını yıkımlar ve ölümler için, cehaletimizi ve uyanıklığımızı perdeleyici şekilde kullanamayız. Çünkü sıkça kullanılan ifadesiyle, ölümlere yol açan deprem değil, cehalet ve çıkarcılık üzerine inşa edilen beton görüntülü tabutlardır... Meseleyi salt depremle de sınırlayamayız. Dere yataklarında yapılan inşaatların, arazinin eğimi ve bölgenin sık yağmur alma özelliğine bağlı olarak bir zaman sonra sel ya da heyelan altında kalacağı bilinemez mi? Peki, hal bu ise, neden bu tür davranışlara yöneliyoruz da, sonrasında çok daha büyük maliyetlere katlanarak can ve mal kaybına uğruyoruz? " [Prof. Dr. İzzettin Önder / Evrensel Gazetesi]

"Kapitalist sistemde kısa vade hesapları daima uzun vade perspektifine galebe çalar."

Planlama, mevzuat, izin, inşa ve denetim aşamalarındaki aksaklıklar tespit edilmeden, geçmişteki hataların yinelendiği insana ait eksiklikler giderilmeden bütün suçun doğanın kaderine yüklenmesi günü kurtarmaya odaklı siyasi bir tavır olur.

Görsel: 32 yurttaşımızın hayatını kaybettiği sel felaketinde dere yatağında inşa edilen binaların hali  [Kastamonu/Bozkurt 11 Ağustos 2021]




Bu blogdaki popüler yayınlar

Akran ve siber zorbalıklarıyla çocukları kullanarak evlerin içine sızıyorlar

Film yapımcısı gibi çalışan kurgu ekipleri ve troll ağları

Hz Musa'yı Isıran Köpek