Tekrar etmekte fayda görüyorum.

Mevcut iktidar mücadelesi post-ittihatçılarla post-ümmetçiler arasında cereyan ediyor.

Bizlik bir durum yok.

Aleviliği "mum söndü", Kürtlüğü "terörist" olarak kodlayan bin yıllık köhnemiş ilkel zihniyet... Kemal Kılıçdaroğlu gibi püripak bir liderin Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmasını her iki taraftan da engellemeye çalışan zihniyettir.

Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana ülkenin yağından balından nemalanan apoletli statükocularla onların yerine geçen yeşil sermayenin iktidar/sermaye savaşında Alevi bir Kürt olarak tarafsız kalmayı uygun buluyorum.

Bizleri yıllarca Siyâsal İslam sopasıyla korkutarak seküler siyasetin yedeğine düşüren beyaz Türk'lerin siyaseti ile eli meşaleli insan yakan yobazları yedeğinde tutan dinci sağ muhafazakarların siyaseti Aleviler ve Kürt'ler açısından pratikte ton farkından başka şey ifade etmez. Yıllarca Kürt'lere kart-kurt diyenler ile kendini sağlama aldıktan sonra konjonktüre göre Kürt'lerle masa kurup masa tekmeleyenleri kendi hallerine bırakmakta fayda görüyorum.

Her iki kesim tekçi devlet faşizminde bayrak yarışında başa baş gider.










Bu blogdaki popüler yayınlar

Akran ve siber zorbalıklarıyla çocukları kullanarak evlerin içine sızıyorlar

Film yapımcısı gibi çalışan kurgu ekipleri ve troll ağları

Hz Musa'yı Isıran Köpek