Dünyada Kürt etnik kimliğinden dolayı ezilenleri savunan bir devlete ihtiyaç var

Türkiye'de, Suriye'de, İran'da ve dünyanın daha başka yerlerinde yaşayan Kürtler, Kürtlükleri üzerinden horlanıyorsa, ikinci insan statüsüne maruz kalıyor ve zulüm görüyorsa KÜRTLERİN onurunu yerden kaldıracak ve KÜRT kimliğini dünya kamuoyunda savunabilecek bir devlete ihtiyaç var.

Türkiye gibi kendini "hukuk devleti" olarak tanımlayan bir yapıda Kürtlere yönelik sistematik sindirme ve anti demokratik tutumun toplum tabanındaki karşılığı tahmin edilenin çok daha üzerinde.

Alis'e yönelik yıllara yayılan nitelikli iftiralarda, Alevi Kürt kimliğine yönelik gericiliğin, saldırganlığın, ahlaksızlığın bütün ayrıntılarını kayıt altına aldık. Alevi, Kürt, Sosyalist bir kadına yönelik devlet kurumlarının ve toplum kesimlerinin uzlaştığı insan onur ve haysiyetine, aile şerefine yönelik yıllara yayılan hak ihlallerinde ortaya bizlerin bildiği ancak Türklerin bu konuda cahil bırakıldığı bir tablo çıkıyor: Köylerin yakıldığı, insanların işkenceden geçirildiği, tecavüzün ve faili meçhul cinayetlerin kolayca işlendiği dönemdeki dünyada yaşamıyoruz. Yaşadığımız çağ, yalanın uzun süre kendini gizlemesine fırsat vermediği bir çağ.

Hâlâ daha "Mum söndü oynayan sapkın Aleviler", "Kara cahil kuyruklu Kürtler" "Karısını millete peşkeş çeken gomunistler" inancına sahip, ahlaki ve bilinç düzeyi yerlerde olan kurumsal kılıflı bir düşman zihniyetiyle savaşıyoruz. İşin daha da kötüsü bu gerici-cahil zihniyetin hakim olduğu bir devlet çatısı altında varlık mücadelesi veriyoruz.

ANCAK mesele bu kadar basit değil. İlericilik iddiasındaki sol camiaya, Kürt siyasetine ve Alevi inanç gruplarına kadar sızabilen bu "derin gericilik", guruplar arasındaki uçurumu kaleyi içten fethederek açıyor. Bu yapılar "İti ite kırdırma" politikasındaki başarılarını fazlasıyla ispat ettiler. Alevi inanç gruplarına, Kürt siyasi oluşumlarına sızarak şeytani zekalarını gayet işlevsel biçimde kullandıklarını birçok olayda  kanıtladılar. bknz

via paresantikatoptrismos:com

Köklerinden sökülüp dört bir yana savrulan Kürtler




"Ülkemi özgür bir şekilde görmeden diğer dünyaya gitmeyeceğim"

Aktivist Gulizar Eywaz: "Çocuklarımıza kendi dillerini ve vatanlarını bilmeleri için onlara Kürtçe öğretiyoruz. Kürt olduklarını, Kürt çocukları olduklarını bilsinler. Biz şimdi burada gurbetçiyiz, biz devletsiz bir şekilde bu gurbetteyiz. Dedelerimizi 1937 yılında sürgün ettiler. İnanıyorum ki ülkemi özgür bir şekilde görmeden diğer dünyaya gitmeyeceğim. Ve benim orada yaşamam lazım ki çocuklarım beni kendi vatanımda diğer dünyaya uğurlasınlar."
Kürtleri devletsizliğe mahkum eden dünya milletleri, bu vebalin altından bir yüz yıl daha kalkamaz. Ortadoğunun kadim halkı Kürtlere reva görülen haksızlık sonsuza dek sürmez.








Bu blogdaki popüler yayınlar

Akran ve siber zorbalıklarıyla çocukları kullanarak evlerin içine sızıyorlar

Film yapımcısı gibi çalışan kurgu ekipleri ve troll ağları

Hz Musa'yı Isıran Köpek