Toplumun altını oymak isteyenlerin ilk başvuracağı yer çocuklar ve gençlerdir
Toplumun binlerce yıllık birikimiyle vücut bulmuş kültürün, toplumsal değerlerin, insani vasıfların, yerlerine yenileri konmaksızın alaşağı edildiği bir dönemden geçiyoruz. YIKICILARIN ilk başvurdukları yer iğdiş edilmeye müsait taze zihinlerdir. Taze zihinleri ele geçirerek yönetmek belli güç odaklarının her zaman iştahını kabartmıştır.
Çocukların ve gençlerin, ailelerinden fiziken ya da zihnen kopartılması, devşirmeci kültürlerde her zaman vardı. Ancak gençler artık internet ağları üzerinden bütününe vakıf olamadığımız yol ve yöntemlerle adeta bir sanal telkin ağında yaşıyorlar. Yapay zekayı insana zarar işlerde kullanan çıkar odakları kendi networklerini tüm dünyada kurmuş vaziyetteler. Ne hukuki alt yapı ne de kurumlardaki teknolojik donanım bu şer odaklarının hızına yetişemiyor.
Tek amacı daha fazla kar etmek olan kapitalizm bataklığından leş kokular yükseliyor.
Küçülen pastadan pay kapmak zorlaştıkça sistem daha da vahşileşiyor. Savaşın bile bir hukuku varken kapitalist yağmada kuralsızlık kural olmaya başlıyor. YIKICILIĞIN boyutu artıyor. Sistemin sözde etik kurallarının esamesi bile okunmuyor.
Belli güç odaklarına çalışan dijital çeteler toplumdaki yozlaşmanın tabana yayılarak derinleşmesine ve kök salmasına yol açıyor. Sadece belli sermaye güçleri ve siyasi çevrelerin aracı olmaktan çıkan dijital çeteler kişilerin şahsi intikam ve çıkarları için başvuracakları mafya vari bir suç mecrasına dönüşüyor.
Çocukları internet üzerinden farklı teknikler kullanarak "devşirenler" her geçen gün geliştirdikleri yıkıcı yöntemleri hayata geçiriyor. Hedefe koydukları insanların çoluk çocuklarına kadar saldırmakta sakınca görmüyorlar. Suça ortak etme/ödül döngüsüne çocuk ve gençleri de dahil ederek hızla yayılan bir veba salgını gibiler.
Alis'e yönelik şahsi hırs ve kıskançlıkla başlatılan profesyonel itibarsızlaştırmanın çapı ve derinliği tahminlerin çok üzerindedir.
Alis iki yıldan fazla bir süredir kendisinden sadece beş km ötede babasıyla yaşayan oğluna ulaşamamaktadır. Telefon görüşmeleri teknik aksaklıklarla kesilmektedir, Alis'in çocuğu etki altındadır. Birileri tarafından yönlendirilmektedir.
Adnan Oktar'ın farklı teknikleri kullanarak eğitim görmüş yetişkin insanları dahi nasıl etki altına alarak aileleri zor durumlara düşürdüğü bütün ülke tarafından bilinmektedir. Psikolojik yöntemler, kimyasal ilaçlar ve dijital teknik yöntemler eklenerek kitlelere yöneltilen birer silaha dönüşmüştür. Devletin başta yargı ve emniyet birimleri şantaj ve rüşvet ağıyla felç edilmektedir.
Çocukların ve gençlerin, ailelerinden fiziken ya da zihnen kopartılması, devşirmeci kültürlerde her zaman vardı. Ancak gençler artık internet ağları üzerinden bütününe vakıf olamadığımız yol ve yöntemlerle adeta bir sanal telkin ağında yaşıyorlar. Yapay zekayı insana zarar işlerde kullanan çıkar odakları kendi networklerini tüm dünyada kurmuş vaziyetteler. Ne hukuki alt yapı ne de kurumlardaki teknolojik donanım bu şer odaklarının hızına yetişemiyor.
Tek amacı daha fazla kar etmek olan kapitalizm bataklığından leş kokular yükseliyor.
Küçülen pastadan pay kapmak zorlaştıkça sistem daha da vahşileşiyor. Savaşın bile bir hukuku varken kapitalist yağmada kuralsızlık kural olmaya başlıyor. YIKICILIĞIN boyutu artıyor. Sistemin sözde etik kurallarının esamesi bile okunmuyor.
Belli güç odaklarına çalışan dijital çeteler toplumdaki yozlaşmanın tabana yayılarak derinleşmesine ve kök salmasına yol açıyor. Sadece belli sermaye güçleri ve siyasi çevrelerin aracı olmaktan çıkan dijital çeteler kişilerin şahsi intikam ve çıkarları için başvuracakları mafya vari bir suç mecrasına dönüşüyor.
Çocukları internet üzerinden farklı teknikler kullanarak "devşirenler" her geçen gün geliştirdikleri yıkıcı yöntemleri hayata geçiriyor. Hedefe koydukları insanların çoluk çocuklarına kadar saldırmakta sakınca görmüyorlar. Suça ortak etme/ödül döngüsüne çocuk ve gençleri de dahil ederek hızla yayılan bir veba salgını gibiler.
Alis'e yönelik şahsi hırs ve kıskançlıkla başlatılan profesyonel itibarsızlaştırmanın çapı ve derinliği tahminlerin çok üzerindedir.
Alis iki yıldan fazla bir süredir kendisinden sadece beş km ötede babasıyla yaşayan oğluna ulaşamamaktadır. Telefon görüşmeleri teknik aksaklıklarla kesilmektedir, Alis'in çocuğu etki altındadır. Birileri tarafından yönlendirilmektedir.
Adnan Oktar'ın farklı teknikleri kullanarak eğitim görmüş yetişkin insanları dahi nasıl etki altına alarak aileleri zor durumlara düşürdüğü bütün ülke tarafından bilinmektedir. Psikolojik yöntemler, kimyasal ilaçlar ve dijital teknik yöntemler eklenerek kitlelere yöneltilen birer silaha dönüşmüştür. Devletin başta yargı ve emniyet birimleri şantaj ve rüşvet ağıyla felç edilmektedir.
