Biz daha Adnan Oktarcıları bitiremeden Cem Uzan nereden çıktı???
Halkın ortak servetini iç edenler işi her daim kitabına uydurarak imparatorluklarını kurdular. TMSF'nin el koymak zorunda kaldığı İmar Bankasındaki yolsuzlukları açık kitap gibi ortadayken, halkın ortak servetini, yetimin boğazındaki lokmaya kadar kesilen vergilerle biriken ülke servetini yolsuzluklarla kendilerine aile serveti yapıp imparatorluklarını kuranlar hangi cüretle ve cesaretle ülkenin en üst temsili olma vaadiyle medya borazanlarını harekete geçiriyorlar. Bu ülkenin halkının, bu ülkenin İstihbaratının, bu ülkenin Emniyetinin, bu ülkenin Yargı Kurumlarının, ülkeyi yöneten hükümetin, siyasi partilerin hiç mi gurur yok?! TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİN hiç mi saygınlığı yok?! Herkesin rüşvetle satın alınabildiği, bel altı kumpasla üst kademedekilere ayar verildiği kokuşmuş bir yapının hakim olduğunu zaten biliyoruz da çürümüşlüğün bu denli cüretkarca ayyuka çıkmasına sessiz kalınması midemizi bulandırıyor.
Mafya devleti olmak, yolsuzluklarla anılmakla kalmayıp, yolsuzlukla imparatorluk kuranları baş tacı etmeye programlı bir devlet olmak tercih meselesidir. Bizlerin tercihi bu kokuşmuş bataklığın ıslah edilerek sonsuza kadar kurutulmasıdır.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin "Adil yargılandı" kararına rağmen, Fransa'da siyasi sığınma hakkı ile yaşayan ve Türkiye'ye iade talebi bekletilen Cem Uzan'ın Fransa'da ilginç bağlantısı ortaya çıktı. Ülkenin zengin ve lüks mekânlarında poz veren ve magazin gündeminden düşmeyen Cem Uzan'ın, Fransa'nın eski lideri Sarkozy döneminin İçişleri Bakanı Claude Gueant'ın referansı ile Fransa'da kaldığı belirlendi. Türkiye'nin iade istemine rağmen siyasi sığınma hakkı başvurusu uzatılan Cem Uzan, Türkiye'ye iade edilmiyor.
"HIGH POLITICS" (?) bir safsatadan ibarettir. İnsan satın alarak, lobicilik yaparak, Adnan Oktar vari taşeron kaset kumpas şantaj çetelerinin sunduğu malzemelerle iktidar savaşında devir daim yapan tescilli büyük hırsızların hakim olduğu bozuk düzen sonsuza dek sürmeyecek!
Mafya devleti olmak, yolsuzluklarla anılmakla kalmayıp, yolsuzlukla imparatorluk kuranları baş tacı etmeye programlı bir devlet olmak tercih meselesidir. Bizlerin tercihi bu kokuşmuş bataklığın ıslah edilerek sonsuza kadar kurutulmasıdır.
HİKAYE HEP AYNI: FİLLER TEPİNİRKEN ÇİMENLER YANİ KİTLELER HALİNDEKİ HALK EZİLİYOR
"HIGH POLITICS" (?) bir safsatadan ibarettir. İnsan satın alarak, lobicilik yaparak, Adnan Oktar vari taşeron kaset kumpas şantaj çetelerinin sunduğu malzemelerle iktidar savaşında devir daim yapan tescilli büyük hırsızların hakim olduğu bozuk düzen sonsuza dek sürmeyecek!