Welcome to Ela's Republic Şinpū Tokubetsu Kōgek

- You know what i can take your spleen even in one move.

Bu ülkede kendi halinde yaşayan doğru düzgün insanlara bile fuhuş ve dijital manipülasyon çeteleriyle, organize troll ağlarıyla amansızca saldırıyorlar. Alis'in arkasından film seti kurup üç film birden çevirmedikleri kalmıştı diyorduk ki adamlar dublörlü mublörlü onu bile yapmış. Emniyeti uzunca bir zaman arkalarına almışlar. Kadının üst katında yıllarca ne idüğü belirsiz insanlar girip çıkmış. Dairede porno sesleri yükselecek kadar gemi azıya almış ahlaksızlar. Sebep? Kadın sırf Kürt diye. Bu ülkede Kürtsen ülkenin en sefil en aşağılık insanlarının önüne atıp yem yaparlar seni. Şimdi Esnaf ile Ekrem İmamoğlu arasındaki diyaloğa bir göz atalım: İmamoğlu: Sen dinlemiyorsun, iftira atıyorsun. Sen evli misin? Esnaf: Evet. İmamoğlu: Çoluğuna çocuğuna sana kim iftira atabilir? Esnaf: Kimse. İmamoğlu: Bana da atamaz. Alis'e de atamaz! Atanların yakasını öbür tarafta dahi bırakmayacağız.

İBB seçimi görüntüsünde süren burjuva siyasetin sermaye paylaşım savaşlarında kelleyi koltuğa alandan korkacaksın.  Yatıp kalkıp dolar/döviz/borsa muhabbeti yapan kenar mahalle spekülatörü, twitterın "Hür Halifesi" gibi milleti galeyana getiren bu tip hesapların bir de karşı mahallelerdeki ters izdüşümleri var. Doğru dürüst araçlarla siyaset yapamayan goygoycu düşük profilli fenomen hesaplar gençleri etki altına alarak peşlerinden sürüklüyor.  Tek meseleleri sistemden kendilerine düşen payı büyütmek. Skandala dönüşen İBB seçimlerinde görüldüğü üzere meselenin özü rant paylaşımıdır, yandaş ihaleci belediyeciliktir. Çeyrek yüzyıldır kenti yöneten mevcut iktidar cephesi, koltuğu bırakmakta tam da bu sebeple direniyor. Oysa demokrasinin görece işlerlik kazandığı ülkelerde bir yönetici, bir devlet adamı geç kaldığı havalimanında uçağı beklettiği için özür dileyip istifa edebilirken, bizimki gibi üçüncü dünya ülkesi olmayı aşamamış ülkelerde koltuk demek belli kesimlerin ranttan a...

Japon bilim insanı Yoshinori Ohsumi, hücrenin kendisini sindirmesi (autohagy) teziyle 2016'da Nobel Tıp Ödülü'nü kazanmıştı. Ohsumi, bu tezinde uzun süre aç kalmanın vücuda olan etkisini göstermişti. İşte orucun vücuda olan etkisi... Açlığın tetiklemesiyle hücrelerin kendini sindirerek yenilemesini sağladığı teziyle Nobel Ödülü kazanan Japon bilim insanı Yoshinori Ohsumi, orucun insan sağlığına etkisini bilimsel olarak ispat etmişti. Yunancada auto (kendisi) ve phagein (yemek) anlamına gelen iki kelimeden türeyen ‘ autopagy’, hücrelerin kendini sindirmesi, temel olarak vücut hücrelerinin eskiyen mekanizmalarının (proteinler, hücre zarları vs.) canlılığını sürdürecek yeterlikte enerjisi kalmadığı zaman vücudun bu hücreleri geri dönüşüme gönderme süreci anlamına geliyor. Bu durum, daha çok hücrenin programlı ölümü olarak biliniyor. Hücreler belli sayıda bölündükten sonra ölmeye programlanıyor. Bu olay önce ölümle eşdeğer gibi görünse de sağlık için gerekli bir durum. Eskiye...

Interpol'ün yürüttüğü bir operasyon kapsamında dokuz kişi gözaltına alınırken 50 çocuk kurtarıldı. Operasyonlar Tayland, Avustralya ve ABD'de yapılırken gözaltı sayısının ilerleyen süreçte artabileceği belirtiliyor. Polisler 100'den fazla çocuğun istismara uğradığını tahmin ediyor ve çocukların kimliklerini tespit etmeye çalışıyor. 2017 yılında başlatılan soruşturma dünya çapında 63 bin kullanıcısı olan bir dark web sitesinin mercek altına alınmasıyla başladı. İnternetin karanlık yüzünü oluşturan dark web sayfaları arama motorları üzerinden değil, gelişmiş uygulamalarla görüntülenebiliyor. Blakwrist (Karabilek) adı verilen operasyon Interpol'ün, insanların kimliklerini korumak için kriptolu yazılımlar kullandığı bu sitede 13 yaş altı 11 erkek çocuğun istismar edildiğine dair görüntüler üzerine başlatılmıştı. İnternetin karanlık yüzü Deep Web ( Dark Web )  İllegalitenin ve Her Tür Sapkınlığın Kol Gezdiği  Uluslararası suç ağı Türkiye ayağı da olan Ulusl...

Masaru Emoto adlı Japon bir araştırmacı, insan vücudunun ve yaşamakta olduğumuz yerkürenin %70’ten fazlasını kaplamakta olan suyun moleküler yapısının insanların düşüncelerinden, sözcüklerden ve dinlemiş oldukları müzikten etkilenip etkilenmediğini araştırmış ve çalışmalarını bu yönde yoğunlaştırmıştır. İnsanların yaşam kalitesinin vücutlarındaki ve yeryüzündeki suyun kalitesi ile bağlantılı olduğunu savunan araştırmacı; yaşama geçirilen pozitif düşünceler sayesinde insanın kendisini ve yaşamış olduğu gezegeni iyileştirmesinin ve yenilemesinin mümkün olduğunu savunmuştur. Masuro yaptığı bilimsel araştırmalarda müziğin, düşüncelerin ve kelimelerin nesneler üzerindeki etkisini kanıtlar nitelikte bazı sonuçlara ulaşmıştır. Aşağıda paylaştığımız üç görüntü bu çalışmalardan elde edilmiştir.  ** Şahsi Notum: Metal Müziğe biraz haksızlık var sanki. Sağlam bir heavy metal davul solosunun ve ardından eşlik edecek baba bir elektro gitarın insanda uyandıracağı isyan ve öfkeyle yeni bir dünya ...

Zengin ailelerin mal varlıklarına el koymanın farklı bir denklemini bulan odaklar için Adnan Oktar gibi şahsiyetler bulunmaz Hint Kumaşıdır. Yakın zamana kadar, üstelik de muhafazakarlık iddiasındaki bir iktidarın çatısı altında, A9 gibi gerçeküstü, sıra dışı, insan zihnini yoran ve zorlayan bir vitrinle şarlatanlık yapmakta beis görmeyen tarikatın arka planındaki sermaye güçleri ve organize suç örgütleriyle bağlantıları gerçek ve dürüst bir yargılanmaya muhtaç konulardır. İnsanların cinsel zaaflarını kullanan ekipler, insanların ve toplumun reflekslerine hakim psikolog/psikiyatr kadroların ve kimyasal her tür ilacın insanlar üzerinde denendiği sapkın tarikata bağlı doktorların ahlaka aykırı adi eylemleri, toplumun altını oyan organize/örgütlü sapkınlığın yaygın kültüre dönüşmesine yol açtı. Emniyetten Adliyeye devletin en önemli kurumlarında etkin olabilen adi suç örgütleriyle iç içe hareket eden bir teşkilatlanma boyutuna vardı. Kasetçi kumpasçı Cemaat tekniklerinin daha sofistike ha...