Yeri bilinen fakat bir mezar taşı çok görülen çocuk mezarları...

Çocuk Narin'in katledildiği Tavşantepe Köyü, canlı yayınlardan ve adli süreçlerden takip ettiğimiz kadarıyla dindar/mütedeyyin insanların yaşadığı geleneksel bir köy. Aileyle yapılan röportajlardan, Narin'den önce ölen Tülin Güran adlı kız çocuğunun bir mezar taşının olmadığını öğreniyoruz. Ön yargılı olmamak adına sadece soruyorum: Ölen çocuk kız olduğu için mi bir mezar taşını çok görüyorlar?

Ekstra notum: Ailelerin köklü geçmişe sahip olması elbette bir onurdur. Kültüre katkısı olan değerli atalar tıpkı kendileri gibi değerli, mert evlatlar, torunlar isterler. Aile içinde yanlışlar varsa düzeltilmesini, çürük çarıklar varsa ayıklanmasını arzu ederler. Haklı olarak... Gizlenen hangi gerçek tüm Türkiye'nin gündemine oturan utanç verici ağır iddialardan daha önemli olabilir?! Güran Ailesi ve o köyün ileri gelenleri şapkalarıını önülerine koyup düşünsünler. Tavşantepe Köyü ve Güran Ailesi sessiz kaldıkça, gizledikleri gerçek her ne ise, o gerçeğin vebalini daha doğmamış torunlarının boynuna yüklediklerini bilmelidirler. Olayın baş müsebbibi olan bir-iki kişinin bu meseleden - birilerinin ört-bas mekanizmasıyla - sıyrılması, tüm aileye ve köye yüklenen vebalden daha mı önemlidir? İşlenen suçun görmezden gelinmesi doğru değildir. Doğru olan; iyinin, emeğin, çabanın, başarının sahiplenilip paylaşılmasıdır; yanlışın, ayıbın, suçun değil. Hayat unutmaz. Varsa bir suç, kör bir döngü halinde kendini tekrar eder durur. Ta ki adalet yerini bulana kadar. Ancak gecikmiş adaletin kılıcı genelleyicidir. Önüne geleni kesip atar.

Doğru ve adil yönetilemeyen her olay; gelecekte veya geçmişte, alakalı veya alakasız başka olayları kendi bünyesinde ilintilendirmeye ve inşa ettiği hatalı zemininde sürekli olarak kendini çoğaltmaya meyleder, yani şeytanlara yeni davetiyeler çıkarır.

Olabilecek en ağır iddia ve ihtimallerin Güran ailesinin üzerinde kalmasının dahi önüne geçen ailenin gizlediği asıl gerçek ne olabilir?

Ektra bir not daha: Pedagojinin girmediği evlerde zincirleme yanlışların olması kaçınılmazdır. Çocukların ergenlik çağı dikkatle yönetilmelidir. Yetişkinlerin olası istismarlarına karşı çocuklar yaşlarına uygun biçimde bilinçlendirilmeli, akranlar arasında da olmaması gereken zorbalıkların önü alınmalıdır. Ve bu da bizim gibi toplumlarda en başta annelere düşer. Bu nedenler önce anneler eğitilmeli ve güçlendirilmelidir. Gerekçesi her ne olursa olsun, bir ailenin veya topluluğun, kendi arazlarının ceremesini yüklediği kız evlatlarını kolayca gözden çıkarması kabul edilemez bir geri kalmışlık örneğidir. Bunda maalesef annelerin de rızası ve payı vardır... [Anne olmanın ne demek olduğunu tecrübe ettiğim, kendi bebeğimi dünyaya getirdiğim ilk günlerdi. Evimizde çocukluk zamanlarımızdan kalma olmaması gereken bir takım olayları öğrendiğimde üzüntüden sütüm kesilmişti. Henüz birkaç aylık olan oğlumun günlerce açlıktan ağladığını sonradan anlamıştım. Etrafımda bana destek olacak tek bir tane dahi akli selim sahibi insan yoktu. Bu kadar yanlışın, yanlış insanın ve basiretsizlğin ortasında insan olmak ve insan kalmak başlı başına bir mücadele gerektiriyor...]

Bu blogdaki popüler yayınlar

Akran ve siber zorbalıklarıyla çocukları kullanarak evlerin içine sızıyorlar

Film yapımcısı gibi çalışan kurgu ekipleri ve troll ağları

Hz Musa'yı Isıran Köpek