Tarihsel açıdan evrensel kabul görmüş değerler kötüden çok iyiye gidiyor

via alismetamorphosis.blogspot 

Katı gelenekçilerin taşıdığı değerlerle yasa haline getirilen ortak evrensel değerlerin birbiriyle çakışması kaçınılmazdır. Modern devlet çatısı altında yasaların temel kriter olması beklenir.
Eski kültürlerde evlilik kurumuna ilişkin farklı uygulamaların olduğu biliniyor. Uygarlıkların erkek egemen zihniyetin hakimiyeti altında gelişmesi, günümüze kadar inşa edilen toplum kurallarının kız çocuklarının ve kadınların aleyhine olmasına yol açtı. Şu son 50-60 yılda bütün dünyada kabul gören ortak yasalarla, toplumsal yaşamdaki eşitsizliği kadınlar lehine düzeltme ve kadınlara hak ettikleri değeri teslim etme noktasında önemli ilerlemeler kaydedildi. Buna açıktan direnç gösteremeyen muhafazakar kesimler kendi kapalı toplumlarında geleneklerini sürdürdüler.
Yerine yenisi konmaksızın mevcut değerlerin altını oymak hiçbir topluma fayda getirmez. Geçmişi muhafaza etmek, ancak kültürün hatalı, kusurlu yanlarını budayarak kendi öz kimliğini korumak bana en makul yol görünüyor. Çocuklar söz konusu olduğunda elbette pedagojik kriterler, dine ya da kültüre ait kriterlerden çok daha önemlidir. Gelenekçilerin modern dünyanın tehlikeleri karşısındaki korkuları ne olursa olsun çocukları pedagojik açıdan yıpratıp iğdiş etmeye kimsenin hakkı yoktur. Devletin yasaları ve kurumları gelenekçilere güven vermiyorsa, devletin karşısındaki en büyük tehlikenin kendileri olduğunu bilmeleri gerekiyor.
Kim ne derse desin insanlığın "iyiliğine" olan yasalar bellidir. Çağın insanlık "ayıpları" da ortaktır.

Kız çocuklarını cinsel arzu duymaya başladıkları çağlarda evlendirmek, tabiri caizse gözü açılmadan toplumun rızası ve onayıyla bir törenle "baş-göz etmek" Anadolu geleneklerinde var. Bunun dışında beşik kertme, berdel, görücü usulü gibi evlilikle ilgili gelenekler de var. Bütün bu evlendirme biçimlerinde dezavantajlı taraf ağırlıklı olarak kız çocukları ve kadınlar. Başka kültürlerde de durum farklı değil. Çin'de Anadolu kültüründeki beşik kertmeye benzer bir geleneğin olduğunu okumuştum. Tekrar baktım ama kaynağa ulaşamadım. Orada, kız çocuğu ileride evleneceği aileye veriliyor. Ancak bir süre sonra anlaşılıyor ki kardeş gibi büyüyen bu çocukların evlilikleri ileride sağlıksız bir evliliğe dönüşüyor. Bu gelenekte de hemen her toplumda "kaşık düşmanı", sofrada fazladan bir boğaz olarak görülen kızlar ve kadınlar en çok ezilenler oluyor. 

Cumhuriyet değerleriyle birlikte topluma kazandırılan ilerici yasalarla kız ya da erkek, 18 yaşını doldurmamış herkesin çocuk olduğu ve devletin koruması altında olması gerektiği biliniyor. Her şeyden evvel temel eğitim haklarının gasp edilmesi yasalarla engelleniyor. Ancak dışa kapalı muhafazakar toplumlar evlilik kurumunu geleneksel kodlarla sürdürüyor. Burada eğitim hakları sekteye uğrayan, istismar edilen, birey olarak görülmeyen taraf genellikle kız çocukları oluyor. Zor bir konu... Ezilen ve istismar edilenler hepimizin çocukları. Buna kör kalmak olmaz.



Bu blogdaki popüler yayınlar

Akran ve siber zorbalıklarıyla çocukları kullanarak evlerin içine sızıyorlar

Film yapımcısı gibi çalışan kurgu ekipleri ve troll ağları

Hz Musa'yı Isıran Köpek