Paralel Devlet Yapılanmasının yerini cemaat/hemşerilik/siyasi çıkar ağları aldı

KASTİNGLİ KURGULU DÜZENEKLERDE EŞGAL BENZERLİKLERİ VE DEEPFAKE'LERLE KİŞİLERİ ZAN ALTINDA BIRAKMAYI SEKTÖRE ÇEVİRDİLER

via alismetamorphosis.blogspot

Sistemin "görünmez kirli araçları"nın hangi mekanizmalarla devreye girdiğini biliyoruz 

Eskinin iktidar ortağı, şimdilerin terör örgütü malum cemaat yapılanmasının toplumda ve kurumsal yapılarda sebep olduğu tahribatın telafisi yok. Devleti ele geçirme hırsıyla sapkın ve karanlık bir ruhun emrine girmiş gibi ortak bütün değerleri ayaklar altına alarak saldırdılar.

Fetö gibi, Adnan Oktar'cılar gibi taşeron yapılanmaların bir ayağı devletin kurumlarındadır, diğeri de mahalle aralarında gençlerin ayağını kaydıran fuhuş ve uyuşturucu çetelerinde. Bunlara siber çeteler de eklendi. Kaset/kumpaslarla kişileri kumanda eden şantaj ağlarıyla çalışıyorlar. Saldırı düzeneklerinde kullanabilecekleri 'işlevsel'  parçaları kendilerine ayırıyorlar. TMSF'de kilit görevlerde bulunan eski eşim Fatih Kemal Altaylı'yı uygunsuz işlerde tuzağa düşürdüler, sonra da denklemi yeniden kurup cemaat/hemşerilik çıkar ağlarına içgüvey yaptılar. Sağlamasını alarak kurdukları tezgahlarla benim üzerime de kırmızı bir çizgi çektiler. Yapılan hesap-kitaplarla buna herkes razı oldu. Ailem dahil..!

Sağ ve sol paramilitarizmin hedefe koyduğu kişi ve grupların AYKIRILIK CETVELİ*** genişse, en ufak bir ahlaki kriter gözetmeksizin saldırıyorlar. Çünkü müesses nizamdan rıza alıyorlar...

Her gelen iktidarın "ötekisi" olan bizlere; Alevilere ve Kürtlere, daha çok da Alevi Kürt toplumuna yönelik dizayn edilen çağa uyarlanmış tezgah ve oyunların miladı 2000'li yıllara uzanıyor. Sosyal medyanın henüz oluşmadığı, internetin tabana yayılmadığı o tarihlerde e-posta hesaplarının, yahoo, hotmail gibi servis sağlayıcılarının güvenlik açıklarını ve ele geçirdikleri telekom'u kullanarak devasa veri akışı sağladılar. Bu verilerle kurdukları tezgahlar bugün gün yüzüne çıkıyor. 

Yandaşlık ilişkileriyle yozlaşmış bir kitle yaratıp bizim başımıza sardılar...

Kapalı cemaat yapılanmalarında katı ahlaki değerlerle yetiştirilmiş gençlerin ve organize suç örgütlerine çalışan kişilerin ANONİM kimliklerle neler yapabileceğini, yıllardır maruz kaldığımız itibarsızlaştırma düzenekleri vesilesiyle öğrenmiş bulunduk. Bilinçaltlarına hakim olan, bastırdıkları ne kadar sapkın eğilim varsa (ensest, pedofili, zina, fuhuş, cinsel her tür obsesyon, hırsızlık) bizler aleyhindeki kurgu ve hikayelerde kullanıyorlar.

Bağlantısal verilerin kullanıldığı yıllara uzanan telefon ve internet sahtekarlıklarında, deepfake ses ve görüntü hilelerinin devreye girdiği çok aşağılık düzeneklerle saldırdılar. Paralel devlet yapılanmasının bakiyesi adi çeteler,  darbecilerin 15 Temmuz 2016 yenilgisine rağmen, saldırılarını sürdürdüler. Zira cübbeli ve apoletli vesayetin oluşturduğu yeni koalisyon bizlere yönelik kurumsal destekli saldırılardan herhangi bir rahatsızlık duymadı.

Yıllardır bana ve aileme yaptıkları gibi, hedefe koydukları kişi ve grupları sürekli olarak zan altında bırakmaya programlı düzenleyenleri kuranların, kurumsal bir suç yapılanmasına çalıştıkları anlaşılıyor: Bknz. Zamanla ortaya çıkan kanıtlar, geçmişte izaha muhtaç birçok olayı gün yüzüne çıkarıyor.   

(***) Malatya Zirve yayınevi katliamının, Rahip Santoro cinayetinin yaşandığı 2000'li yılların başlarında İlkay ablam Yahova Şahidi olmuşu. Bu durum en başta rahmetli babamın hiç hoşuna gitmedi. Yine de onun kendi kararıdır dedi. Bizde inanca saygı vardır. Ancak özellikle ben ablamın bütün mesaisini dine adamasına tepkimi açıktan koymuştum. Çünkü henüz çocukluktan çıkmamış olan yeğenlerimin annelerine daha çok ihtiyaçları vardı... Paramiliter çeteler çocuklarımızı, yeğenlerimizi tuzağa çekmek için tam da böyle fırsatları kolluyorlar. Anne baba denetiminin olmaması onların işlerini kolaylaştırıyor. Mevcut iktidarların hoşuna gitmeyen kim varsa, kadın/çocuk demeden ahlak, vicdan, yasa tanımayan para-militer çetelerin önüne atılıyor. Yıllardır bana ve aileme yönelik sistematik saldırıların arka planında kurumsal ancak saygınlığı olmayan böyle kirli bir irade yatıyor. "Aykırılık Cetvelimiz" nasıl ki eskinin iktidarlarında 3K olarak fişlenmişse, bugün ardılları tarafından daha sofistike araçlarla sürdürülüyor.