Squid Game: 455 insan 1 tefeciye kölelik etmek zorunda mı?

"Netflix’in oldukça popüler Güney Kore yapımı dizisi Squid Game, bir sistemin bir insanı ne derece vahşileştirebileceğini gösteriyor. Borçlu, yoksul 456 insan bir alana tıkılıyor, tıpkı ‘havuç-sopa’ yöntemi gibi para için ölümcül oyunlar oynatılıyor. 456 beden içinde nefes alabilen tek beden oyunda başarıya ulaşıyor. İlk oyundan sonra oyuncuların neredeyse yarısı ölüyor ve eleniyor. Oyunu kuran büyük patronlar eğlence istiyor; onlara göre oyuncular bir at. Atların da en hızlısı, çeviği ve güçlüsü hayatta kalırsa rekabet ve eğlence artar, belki bir çeşit Darwinci doğal seçilim!... Napolyon savaşları sırasında ilk kağıt parayı piyasaya süren İngiltere devletinin yurttaşına verdiği garanti, “İstediğin zaman altına çevirebilirsin” oldu. Bir paranın devlet tekeliyle basılması, para arzında sınırı genişletmesi, birikimin önünü bir adım daha açmış olması kağıt-paranın en kıymetli özelliğiydi. Ama bir sorun daha var. Kağıt para ancak emeğin ‘bugün’ yarattığı değerleri biriktirebilir. Bugünün yarını da var! Sistem hepimizin yarınını düşünüyor, kulağa komik geliyor; ama doğru. Kağıt-paranın bugününü, kredi-para ile aşmaya çalışan kapitalizm, borçlu-alacaklı ilişkisi yaratıyor. Bu bir bahis. Para satan modern tefeciler faiz geliri elde ederken, kimisi bu yolla sermaye ediniyor. Borçlanmanın maliyetini karşılayamayanı yutan bu kumar, yüklenebileni daha da büyütüyor. Ancak kredi ve faiz, hatta faizin faizinin faizi… Borçlu taraftaki milyarlarca insanın yaşadığı külfeti daha da artırıyor... Sefaleti derinleşen milyarlarca insanın biriktirdiği öfkeye dayanarak şu soruyla bitirelim: 455 insan 1 tefeciye kölelik etmek zorunda mı?" [Uğur Zengin'in Yazısı: Evrensel]



Bu blogdaki popüler yayınlar

Akran ve siber zorbalıklarıyla çocukları kullanarak evlerin içine sızıyorlar

Film yapımcısı gibi çalışan kurgu ekipleri ve troll ağları