Irkçı Muhafazakâr kitlenin seviyesi hiç değişmiyor
Halkların Demokratik Partisi - beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz - Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin üçüncü büyük siyasi partisidir. Bu siyasi partinin eski başkanlarından Selahattin Demirtaş 4 Kasım Yargı Darbesiyle Meclis çatısı altında da beyan ettiği fikir ve söylemleri gerekçe gösterilerek tutsak alınmış bir liderdir. Bugün Ülkenin Cumhurbaşkanı olan Sayın Erdoğan'ın yıllar evvel bir şiir gerekçesiyle yaşadıklarına benzer biçimde, Selahattin Demirtaş da "aykırı" görülen siyasi söylemleri nedeniyle bugün cezaevindedir.
Selahattin Demirtaş'ın tutsaklığı, Kürtlerin HDP'ye oy vermeyen kesimlerini de derinden yaralamıştır.
Gelelim Türkiye'deki yüzkarası eylemlerin baş adreslerinden Irkçı Muhafazakâr kesimin nefret söylemlerine.
Türkiye Cumhuriyeti Siyaset tarihinde ve Türkiye toplumunda önemli farklar yarattığı rakipleri tarafından da teslim edilecek bir parti liderine ve eşine alenen nefret içerikli tehditkar paylaşımlar yapanlar bu cesareti nereden alıyorlar? Benzer bir olayı TBMM'nin ikinci büyük partisinin başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'ya yapılan yumruklu saldırıda da gördük.
Kürtlere ve Alevilere yönelik nefret söylemi ve suçlarına CEZASIZLIK politikası bu kapasitesi sınırlı insanlara cesaret veriyor. Olmaması gereken hareketler. Tekrarlanmaması için gerekli yargı süreçlerinin kamuya açık biçimde yapılmasına ihtiyaç var.
Devletin gücünü de arkasına alan ırkçı muhafazakâr kitlenin organize saldırı ve itibarsızlaştırma eylemlerinin, cinsel içerikli nefret söylemi ve itibarsızlaştırma düzeneklerinin vardığı sofistike haller Alis örneğinde açıkça görülmektedir. Gelişimini tamamlayamamış ergen zihniyetteki yapılara bu gücü kim vermiştir?
CEZASIZLIK geleneği bu toplumun sadece Alevilerine, Kürtlerine zarar vermez. Devlet, Parti, Cemaat destekli bir ahlâksızlık kültürü, bütün toplumun ortak değerlerini hızla çürümeye götürür.
Selahattin Demirtaş'ın tutsaklığı, Kürtlerin HDP'ye oy vermeyen kesimlerini de derinden yaralamıştır.
Gelelim Türkiye'deki yüzkarası eylemlerin baş adreslerinden Irkçı Muhafazakâr kesimin nefret söylemlerine.
Türkiye Cumhuriyeti Siyaset tarihinde ve Türkiye toplumunda önemli farklar yarattığı rakipleri tarafından da teslim edilecek bir parti liderine ve eşine alenen nefret içerikli tehditkar paylaşımlar yapanlar bu cesareti nereden alıyorlar? Benzer bir olayı TBMM'nin ikinci büyük partisinin başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'ya yapılan yumruklu saldırıda da gördük.
Kürtlere ve Alevilere yönelik nefret söylemi ve suçlarına CEZASIZLIK politikası bu kapasitesi sınırlı insanlara cesaret veriyor. Olmaması gereken hareketler. Tekrarlanmaması için gerekli yargı süreçlerinin kamuya açık biçimde yapılmasına ihtiyaç var.
Devletin gücünü de arkasına alan ırkçı muhafazakâr kitlenin organize saldırı ve itibarsızlaştırma eylemlerinin, cinsel içerikli nefret söylemi ve itibarsızlaştırma düzeneklerinin vardığı sofistike haller Alis örneğinde açıkça görülmektedir. Gelişimini tamamlayamamış ergen zihniyetteki yapılara bu gücü kim vermiştir?
CEZASIZLIK geleneği bu toplumun sadece Alevilerine, Kürtlerine zarar vermez. Devlet, Parti, Cemaat destekli bir ahlâksızlık kültürü, bütün toplumun ortak değerlerini hızla çürümeye götürür.
