Bilim, insanlığa ve doğaya hizmet ettiği sürece kıymetlidir
İnternetin yaygın hale gelmesiyle birlikte yapay zeka algoritmalarıyla desteklenen sanal hipnoz ve subliminal yönlendirme araçları yaşamımızın bir parçası haline geldi.
Psiko-siber teknikler gerek firmalar gerekse siber çetelere eklemlenen organize suç yapılanmaları tarafından kontrolsüz biçimde kullanılıyor.
Bilimsel etik kurallarını sorgulayan mekanizmalar bulunmadığından, her şey daha fazla para kazanmaya odaklı yapılıyor. Psikolojik yönlendirmeler klasik reklam anlayışının ötesine geçerek algoritmalarla otomasyona bağlanıyor. Zihinleri kolay iğdiş edilen çocuklar kontrolsüz psikolojik yönlendirmelerin ve reklam dünyasının hedef kitlesi haline getiriliyor.
İnsana salt tüketici mantığıyla bakan şirketlerin ya da yasa ve ahlak dışı düzeneklerden devasa bir piyasa inşa eden çağa uyarlanmış suç yapılanmalarına karşı çocukları koruyacak mekanizmalar henüz yok. Bu mekanizmaların inşasıyla birlikte toplumda bir bilincin oluşturulması gerekiyor.
Algoritmalarla desteklenen psikolojik teknikler, manipulatif bilgi ve belgelerle yapılan yönlendirmeler toplumda tahmin edilenin ötesinde kalıcı tahribatlara yol açıyor.
PSİKO-SİBER YÖNTEMLERLE KANDIRILIP KORKUTULUP SİNDİRİLEN VE YÖNLENDİRİLEN ÇOCUKLAR
Psikoterapi Enstitüsünün sahibi Tahir Özakkaş basına verdiği bir demeçte, hipnoz tekniğiyle bir intihar bombacısının yetiştirilebileceğini ifade ediyor.
Art niyetli güç odaklarının ve siber çetelerin internet üzerinden çocuklara ve gençlere yapabileceği kötülüğün sınırı yok. Bununla ilgili fazlasıyla veri olmasına rağmen güvenlik birimleri, eğitim ve yargı kadroları maalesef konuyla ilgili gerekli bilgi donanımına sahip değil.
[Ülkede hipnoz eğitimi veren kurumları, psikoterapi enstitülerinden eğitim alanların faaliyetleri takip edilmelidir. Zira çocukları meydan okuma liste görevleriyle kendi yörüngelerine çeken sapkın süpervizörlere akıl hocalığı yapan uzman kadroların olduğu muhakkak!]
Ebeveyn denetimden uzak "sahipsiz" gördükleri çocuk ve gençleri tabiri caizse Pavlov'un köpeği gibi şartlandırıyorlar.