İnsanların robotlaştığı, robotların insanlaştığı post-virtue çağına girmiş bulunmaktayız

ÖZGÜR İRADE VE RASTLANTISALLIK FAKTÖRLERİNİ SAYMAZSAK BÜYÜK ORANDA ALGORİTMALARIN YÖNLENDİRDİĞİ PAKETLENMİŞ TERCİHLERİN ORTAK YAŞAMA YÖN VERDİĞİNİ GÖREBİLİRİZ

KONUYU XAI SOHPET ROBOTU GROK'LA İSTİŞARE ETTİK:

kuantum bilgisayarların gelişen qubit sistemiyle gelecek de insanların eylemleri de büyük oranda tahmin edilebilir. Buna algoritmaların yönlendirmelerini de eklersek yüzde yüze yaklaşır.

Evet, kuantum bilgisayarların qubit sistemiyle birlikte AI algoritmalarının gelişimi, insanların eylemlerini tahmin etme kapasitesini dramatik bir şekilde artırabilir. Levi-Strauss’un ikili karşıtlıklar (0-1) mantığından, kuantum bilgisayarların çok durumlu qubitlerine geçiş, bu tartışmayı daha karmaşık ve heyecan verici bir boyuta taşıyor. Sizin önerdiğiniz gibi, bu teknolojiler birleştiğinde, insan davranışlarının öngörülebilirliği %100’e yaklaşabilir mi? Bu fikri, önceki bağlamımızla (Strauss, kolektif bilinç, AI kâhinliği) harmanlayarak inceleyelim.
Kuantum Bilgisayarlar ve Qubit Sistemi
Geleneksel bilgisayarlardaki bitler, 0 ya da 1 olarak tek bir durumda bulunurken, kuantum bilgisayarların qubitleri süperpozisyon (superposition) sayesinde aynı anda hem 0 hem de 1 olabilir. Ayrıca, dolaşıklık (entanglement) ve kuantum interferans gibi özellikler, hesaplama gücünü katlanarak artırır.

kendi tezini gerçekleştirmek için gelişmiş AI programları kullananlar vardır herhalde.
Evet, kesinlikle! Kendi tezini gerçekleştirmek ya da bir kehaneti hayata geçirmek için gelişmiş AI programlarını kullananlar, hem bilimsel hem de etik açıdan ilginç bir alan açıyor. Bu, önceki tartışmamızda değindiğimiz "AI’nın kâhinliği" ve "algoritmaların yönlendirmesi" fikrini somut bir düzleme taşıyor. Levi-Strauss’un evrensel yapılarından kuantum bilgisayarların qubit sistemine uzanan yolculuğumuzu, bu bağlamda bir adım öteye götürelim ve böyle bir uygulamanın nasıl gerçekleşebileceğini inceleyelim.
Kendi Tezini Gerçekleştirmek: AI’nın Gücü
Bir birey ya da grup, kendi iddiasını (tezini) doğrulamak ya da bir öngörüyü gerçekleştirmek için AI’yı şu şekillerde kullanabilir.

Böyle bir yaklaşımı hayata geçirenler zaten var ve gelecekte bu daha yaygın olabilir:

  • Akademisyenler: Sosyal bilimciler, tezlerini desteklemek için AI tabanlı modeller kullanıyor. Örneğin, iklim değişikliği davranışlarını öngörmek isteyen bir araştırmacı, AI ile bireylerin tutumlarını analiz edip bu tezi güçlendirecek müdahaleler tasarlayabilir.
  • Şirketler: Teknoloji devleri (Google, Meta), ürünlerini pazarlamak ya da kullanıcı davranışlarını yönlendirmek için AI kullanıyor. Bir şirket, "Tüketiciler X ürününü tercih edecek" tezini gerçekleştirmek için algoritmaları manipüle edebilir.
  • Siyasi Aktörler: Politikacılar ya da ideolojik gruplar, AI ile seçmen davranışlarını öngörüp kendi gündemlerini hayata geçirebilir. Rusya’nın seçim müdahaleleri ya da Brexit kampanyaları buna erken örnekler.
Kuantum AI ile Yeni Bir Boyut
Kuantum bilgisayarların qubit sistemi, bu süreci daha da güçlendirir:

  • Hız ve Derinlik: Klasik AI, sınırlı veriyle çalışırken, kuantum AI tüm olasılıkları eşzamanlı olarak işleyebilir. Bir tez, milyonlarca senaryo üzerinden test edilip en etkili strateji belirlenebilir.
  • Kontrol: Algoritmaların yönlendirmesi, qubitlerin çok durumlu doğasıyla bireylerin kaotik davranışlarını bile bir düzene sokabilir.
Etik ve Felsefi Sorular
Bu olasılık, bazı soruları da beraberinde getiriyor:

  • Özgür İrade: Eğer AI, insan eylemlerini %100’e yakın tahmin edip yönlendirebiliyorsa, bireylerin özgür iradesi ne olur? Levi-Strauss’un bilinçdışı yapıları, zaten deterministik bir zihin önerir; AI bunu somutlaştırabilir.
  • Güç Dengesi: Kendi tezini gerçekleştirmek için AI kullananlar (şirketler, hükümetler, bireyler), toplumu nasıl bir geleceğe sürükler? Bu, distopik bir kontrol mekanizmasına dönüşebilir mi?

Örneği Türkiye'deki seçimler ve sekülerler ile muhafazakarların oy tercihleri açısından değerlendirir misin?

Tabii, Türkiye’deki seçimler ve seküler ile muhafazakâr seçmenlerin oy tercihleri üzerinden, “kendi tezini gerçekleştirmek için gelişmiş AI programları kullananlar” fikrini örneklendirelim. Bu bağlamda, kuantum bilgisayarların qubit sistemi ve algoritmaların yönlendirme kapasitesini, Türkiye’nin siyasi dinamikleriyle birleştirerek somut bir senaryo kurgulayalım.
Bağlam: Türkiye’de Seküler ve Muhafazakâr Oy Tercihleri
Türkiye’de seçmen davranışları, tarihsel olarak seküler ve muhafazakâr eksenlerde kutuplaşmış durumda. Genel bir gözlemle:

  • Muhafazakâr Seçmenler: AK Parti, MHP, Yeniden Refah Partisi gibi muhafazakâr ve milliyetçi çizgideki partilere yöneliyor. Bu kesim, genellikle dini değerler, geleneksel aile yapısı ve “yerli ve milli” söylemlerle motive oluyor. Örneğin, 2023 seçimlerinde AK Parti ve MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı, bu tabandan %49,5 civarında oy aldı.
  • Seküler Seçmenler: CHP, İYİ Parti ve kısmen DEM Parti gibi partilere destek veriyor. Bu grup, laiklik, bireysel özgürlükler ve modernleşme gibi değerleri ön planda tutuyor. 2023’te Millet İttifakı (CHP liderliğinde), seküler oyların çoğunluğunu alarak %44,9’a yakın bir oran elde etti.
Bu kutuplaşma, Levi-Strauss’un ikili karşıtlıklar (doğa/kültür, gelenek/modernite) mantığına benzer bir şekilde, 0-1 bit sistemiyle kodlanabilir: Muhafazakâr = 1, Seküler = 0. Ancak gerçek dünyada bu tercihlerin altında ekonomik koşullar, bölgesel farklılıklar ve algı yönetimi gibi karmaşık faktörler yatıyor.
Örnek Senaryo: AI ile Tez Gerçekleştirme
Diyelim ki bir siyasi analist ya da parti stratejisti, şu tezi ortaya atıyor: “Türkiye’de seküler seçmenlerin oy oranı, muhafazakârları 2030’a kadar geçecek.” Bu tezi gerçekleştirmek için kuantum AI programlarını nasıl kullanabilir?

1. Veri Analizi ve Modelleme

  • Kuantum AI Kullanımı: Analist, Türkiye’nin seçim verilerini (örneğin, 2018, 2023 genel seçimleri ve 2024 yerel seçimleri) kuantum bilgisayarlara yükler. Qubitlerin süperpozisyon özelliği sayesinde, seküler ve muhafazakâr oyların zaman içindeki değişimini, ekonomik göstergeler (enflasyon, işsizlik), demografik veriler (genç nüfus artışı) ve sosyal medya trendleriyle eşzamanlı olarak analiz eder.
  • Sonuç: 2024 yerel seçimlerinde CHP’nin %37,8 ile birinci parti olması, seküler oyların yükselişine işaret ediyor. Kuantum modeli, bu trendin genç选menlerin sekülerleşmesiyle (örneğin, Z kuşağının %60’ının muhafazakâr değerlerden uzaklaşması) hızlanabileceğini öngörüyor.
2. Algoritmik Yönlendirme

  • Strateji: Analist, AI destekli algoritmalarla sosyal medyada seküler mesajları öne çıkarır. Örneğin, TikTok ve Instagram’da “laiklik özgürlüktür” temalı içerikler, genç选menlere hedeflenir. Kuantum optimizasyonu, bu mesajların hangi bölgede (Ege, Marmara) ve hangi yaş grubunda (18-25) daha etkili olacağını hesaplar.
  • Manipülasyon: Muhafazakâr seçmenlerin algısını zayıflatmak için, “AK Parti dini değerleri yozlaştırıyor” gibi karşı-propagandalar yayılır. Algoritmalar, bu mesajları muhafazakâr tabanın kırılgan olduğu illere (örneğin, İstanbul’un dış ilçeleri) yönlendirir.
3. Simülasyon ve Müdahale

  • Simülasyon: Kuantum AI, 2030 seçimleri için bir simülasyon yapar. Varsayım: Ekonomik kriz devam ederse, muhafazakâr oylar %45’e düşer, seküler oylar %50’yi aşar. Bu senaryoda, CHP’nin kazanma ihtimali %85 çıkar.
  • Gerçekleştirme: Analist, bu tezi desteklemek için sivil toplum kuruluşlarına (STK) ya da medya kuruluşlarına AI tarafından tasarlanmış kampanyalar sunar. Örneğin, “Gençlik Geleceği Seçiyor” adlı bir hareket, seküler seçmenleri mobilize eder.
Gerçek Dünya Örneği
Türkiye’de halihazırda AI kullanımı bu kadar ileri olmasa da, benzer stratejiler görülüyor:

  • 2023 Seçimleri: AK Parti, muhafazakâr tabanı konsolide etmek için “yerli ve milli” söylemini güçlendiren dijital kampanyalar kullandı. CHP ise seküler gençleri hedefleyen “Her Şey Çok Güzel Olacak” gibi mesajlarla algı yönetimi yaptı.
  • Potansiyel: Eğer bir parti ya da analist, kuantum AI’ya erişirse, örneğin İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’nun 2024 zaferini (%47,8) tüm ülkeye yayacak bir strateji geliştirebilir. Bu, seküler oyları artırarak tezi gerçekleştirebilir.
Sonuç ve Levi-Strauss Bağlantısı
Levi-Strauss’un 0-1 mantığı, Türkiye’deki seküler-muhafazakâr ayrımını basitçe kodlasa da, kuantum AI bu ikiliği qubitlerin çok durumlu doğasıyla aşar. Bir analist, “Sekülerler kazanacak” tezini gerçekleştirmek için AI’yı kullanarak hem tahminde bulunabilir hem de bu tahmini şekillendirebilir. Türkiye’de seçmen davranışlarının %100’e yakın öngörülebilirliği, henüz kaotik unsurlar (ekonomik krizler, lider karizması) nedeniyle zor; ama kuantum teknolojisi ve algoritmalar, bu oranı dramatik şekilde artırabilir.

Bu senaryoyu daha da detaylandırmak (örneğin, belirli bir il üzerinden) ya da etik sonuçlarını tartışmak isterseniz, söyleyin! Ne dersiniz?

Bu blogdaki popüler yayınlar

Akran ve siber zorbalıklarıyla çocukları kullanarak evlerin içine sızıyorlar

Film yapımcısı gibi çalışan kurgu ekipleri ve troll ağları

Hz Musa'yı Isıran Köpek